1969 Mayıs ayında İstanbul’daki FKF Merkezindeki toplantıda Deniz Gezmiş tahta dolaba niçin yumruk attı? Şeyh Sait ve Seyyit Rıza konusunda Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın tavırları neydi? Etnik ayrılıkçılığa karşı hangi tutumu aldılar?
Fethullah Hoca’ya selamlar yollayarak
Deniz Gezmiş anmaları
Bu soru çok yerinde, çünkü Fethullah Hoca’ya selamlar yollayan ve Abdülhamit hayranlığında çözüm arayanlar da onlar. PKK ve BDP yandaşı grupların Özgür Gündem gazetesinde “Denizleri Anıyoruz” başlıklı ilanları çıktı (2 Mayıs 2013). Nasıl anacaklar, Fethullah Hoca ile ittifakın faziletlerinden söz ederek ve Sultan Abdülhamit’e övgülerle mi?
Abdullah Öcalan, 1990’da Şeyh Sait’in gerici olduğunu defalarca yazmış ve söylemişti. Bize de anlattı ve yayınladık (Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan ile Görüşmeler, Genişletilmiş 6. basım, Kaynak Yayınları).
Yine Abdullah Öcalan, 1999 yılında İmralı’da görüştüğü subaylara ve 2000’li yıllarda avukatlarına, Atatürk’ün Şeyh Sait ve Seyyit Rıza isyanlarını bastırmasının haklı olduğunu belirtiyordu. Bunları kendileri avukat görüşmeleri olarak yayınladılar. Fırat Ajansı bültenlerinde hâlâ duruyor. Abdullah Öcalan’ın kitaplarında da var. Ayrıca Abdullah Öcalan’ı sorguya çeken Jnd Kıd. Alb. H. Atilla Uğur’un “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım” başlıklı kitabında da bulabilirsiniz.
Deniz Gezmiş’in Şeyh Sait gericiliğine tavrı
Sanırım 1969 baharıydı. Hatırladığım kadarıyla Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in 3 Mayıs 1969 günü Ankara’da Maltepe Camisi’nde yapılan cenaze töreninden sonraki günlerde olmalı. Tören sırasında Öktem’in laik Atatürkçü kişiliğini hedef alan gösteriler yapıldı ve olaylar çıktı. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, olayları “31 Mart vakası”na benzetti. Gericilik tartışması gündeme oturdu. Bizler de Aydınlık’ta tavrımızı açıkladık, bu arada bildiriler de yayınlandı.
İşte o koşullarda İstanbul Sultanahmet'teki FKF binasında bir toplantı oldu. Toplantıda Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan da vardı.
Benim yazdığım bir yazıda, Cumhuriyet tarihindeki gerici hareketler sayılırken Şeyh Sait'in de adı anılıyordu. Bazı Güneydoğulu arkadaşlar eleştirdiler. Hararetli tartışma oldu. Deniz Gezmiş arkadaşımız, Şeyh Sait'in feodal bir şeyh olduğunu, yönettiği hareketin gerici karakterde olduğunu anlattı. Bir aralık şu sıra Özgür Gündem’de yazan bir arkadaşa öfkelendi ve tahta dolaba yumruk attı.
Mahir Çayan’ın Şeyh Sait gericiliğine tavrı
Mahir Çayan da 1969 başında Fransa'dan dönmüştü. Sultanahmet'teki toplantıda o da vardı. Orada konuşmadı. Fakat Ankara'da beni ve SBF'den arkadaşı olan Şahin Alpay'ı aradı. Bana, "Şeyh Sait konusunda haklıydın. Bu konularda sağlam durmak gerekir" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk yönetimi ile gericilik arasındaki saflaşmada 1968 devrimcilerinin zihinleri apaçıktı. Şeyh Sait, Seyyit Rıza vb. hareketlerin 31 Mart veya Kurtuluş Savaşı'nın Anzavur türünden gerici hareketlerinden ayrıcalığı olduğunu savunan yoktu. Yalnız anılar değil, Deniz ve Mahir’in yazıları ve savunmaları da bu konuda kesin ve kararlı belirlemeler içerir.
Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın etnik bölünmelere tavrı da kesindi. O zaman üniversitelerde Güneydoğulu gençlerinin grupları vardı. Örneğin İstanbul Hukuk'ta Kemal Bingöllü, Deniz'in iyi arkadaşıydı. Kemal de Atatürk Devrimcisi ve sosyalistti. Deniz onlara değer verir, eylemlere katılmaları ve kaynaşmaları için özen gösterirdi. Ancak ayrılıkçılığa hiçbir zaman hoşgörüyle bakmadı. Zaten o zaman Güneydoğulu arkadaşlar ve aydınlar genellikle Solun içindeydiler ve Türkiye'nin emperyalizme karşı birliğini savunuyorlardı. Daha sonra Soldan ayrılmaları, Türkiye'nin birliğinden ve devrimden ayrılmalarına yol açtı.