İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: DİYARBAKIR - MUSUL VE İSTANBUL - BASRA SEÇENEKLERİ

Millî devletlerin sınırlarını koruma projesi, bölge ülkeleri için hep birlikte büyüme projesidir. Türkiye, Musul’u alamaz ama Basra Körfezi’ne kadar bütün Irak’ı alabilir. Irak ise İstanbul’u alır. Türkiye, Basra Körfezi’ne kadar büyür. Irak ise, İstanbul ve Trak...

Tarih:

Millî devletlerin sınırlarını koruma projesi, bölge ülkeleri için hep birlikte büyüme projesidir. Türkiye, Musul’u alamaz ama Basra Körfezi’ne kadar bütün Irak’ı alabilir. Irak ise İstanbul’u alır. Türkiye, Basra Körfezi’ne kadar büyür. Irak ise, İstanbul ve Trakya’ya kadar büyür. Bölge ülkeleri, ABD’nin bölme ve yoksullaştırma planına birleşme ve zenginleşme planıyla cevap vermek zorundadırlar.

Musul’u Türkiye kimden alacak?

Birinci Musul seçeneği
Eğer Irak’tan koparıp alacaksa, bu işi ancak ABD ve Barzani ile birlikte yapar. Zaten ABD’nin “Türkiye himayesinde Kürdistan planı” budur. Planın devamı var. Musul’u alan Türkiye, Diyarbakır’ı da vererek menzili maksuda ulaşır. Bu projede, “Musul’u almak”, Diyarbakır’ı vermek anlamına gelir. Tayyip Erdoğan söylemişti ya, “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapacağız” diye. İşte o olur!

İkinci Musul seçeneği
Yok eğer Türkiye, Musul’u ABD’den alacaksa, bunu ancak Irak ile ve hatta İran’ın da oluruyla ve desteğiyle yapar. O zaman Musul, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde kalır ve Diyarbakır’a yönelik ABD tehdidi de son bulur. Bu anlamda, Diyarbakır’ın savunması Musul’dan geçer.
Görüldüğü gibi, her iki seçenekte de Musul’u almak yoktur; ama ABD ile birlikte Musul’u alma seçeneğinde Diyarbakır’ı vermek vardır.

İstanbul - Basra seçeneği
Bugünkü Ortadoğu tablosunda, bölge ülkeleri için tek seçenek, kendi toprak bütünlüklerini korumak için komşularının toprak bütünlüğünü savunmaktır.
Sınırları değiştirme projesinin sahibi ABD’dir ve projeye bölge ülkeleri, hep birlikte sınırları koruyarak cevap verebilirler.
Millî devletlerin sınırlarını koruma projesi, bölge ülkeleri için hep birlikte büyüme projesidir.
Türkiye, Musul’u alamaz ama Basra Körfezi’ne kadar bütün Irak’ı alabilir. Irak ise İstanbul’u alır. Türkiye, Basra Körfezi’ne kadar büyür. Irak ise, İstanbul ve Trakya’ya kadar büyür.
Bölge ülkeleri, ABD’nin bölme ve yoksullaştırma planına, birleşme ve zenginleşme planıyla cevap vermek zorundadırlar.

Millî devletleri millî duvarlara kapanarak savunamazsın
Bugün millî devletleri, kendinizi millî duvarlara hapsederek koruyamazsınız, bu imkânsızdır.
Çin ve Rusya gibi kendine yeterli olma imkânları daha gelişmiş ülkeler bile, bölgesel birlikler kuruyorlar. Örneğin Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), örneğin eski Sovyetler Birliği ülkelerinin bir kısmının kurduğu Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), örneğin ASEAN, Afrika Birliği Örgütü (ABÖ), Latin Amerika ALBA (Latin Amerika İçin Bolivarcı Birlik), CELAC (Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri Birliği) ve Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay arasında oluşturulan Gümrük Birliği…
Bölgesel birleşmeler, emperyalizmin müdahale ve sömürüsüne karşı millî devletlerin ileriden savunma hatlarıdır; buna bağlı olarak ekonomik zenginleşme zeminleridir. Bu birliklerin güvenlik sağlayıcı boyutları da işlevseldir.

Bölünenler birleşiyor
ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi, kendi karşıtını da yaratıyor. Bölüneceği ilan edilen ülkelerin birleşmesi kaçınılmazdır. Bu birleşmenin biçimi, bölgesel birlik olur, konfederasyon olur, hatta zamanla federasyon bile olabilir. Hayat bunu dayatıyor.
Bizim Batı Asya Birliği (BAB) adını verdiğimiz bu birleşme, öncelikle Türkiye, Irak ve Suriye’den başlayabilir. İran, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya, Lübnan, Gürcistan ve Ermenistan, koşullara göre bu birlik içinde yer alabilirler.

Kürt meselesinin barışçı çözümü
Kürt meselesinin barışçı çözümü de bu birlik içindedir. Dünyada gelmiş geçmiş bütün barışlar, kuvvetle sağlanmıştır. Bölge ülkelerinin kuvveti, ABD’nin zorunu bozar. Türkiye, Suriye, Irak ve İran birleşmeye yöneldikleri an, barışçı çözüm hızla gündeme girer ve gerçekleşir. Bunun dışında YCHP’nin ve BDP’nin “analar ağlamasın” gibi aldatıcı söylemleri, barışa hizmet etmez; yalnız ve yalnız PKK terörünü güçlendirir.

Güvenlikten zenginliğe ve uygarlığa
ABD, bölge ülkelerine bölünmeyi silahla dayattığına göre bölge ülkeleri, işbirliğine güvenlik alanından başlayacaklardır. Adım adım gümrükler inecek, ortak tasarımlar her alanda yürürlüğe girecektir.
Dünyanın en eski uygarlık coğrafyası, Asya’dan yükselen yeni uygarlığın Batı kapısıdır. Arapça kapı anlamına gelen BAB (Batı Asya Birliği) kısaltması, bu birleşmeye çok yakışıyor.