İşçi Partisi olarak, CHP, MHP, SP ve kim varsa diğer partilere öneriyoruz: Gelin, partilerin temsilcilerinden bir millî heyet oluşturalım ve “Ermeni soykırımı” konusundaki gerçek dışı suçlamalara, Paris’te, Fransa Millî Meclisi’nin önünde bir basın toplantısı yaparak, ortak bir bildiriyle hep birlikte cevap verelim. AKP, meydan gevezelikleriyle değil, hükümet görevi yapan bir seçenek yaratarak hükümetten indirilebilir. Artık Türkiye’de hükümet olmak için, hükümet görevlerinin eylemli olarak yapılması gerekir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hükümet, Uludere’de bombalanan köylülerin terörist olduğunu bildiren istihbaratın kaynağını açıklayamaz” diyor (Gazeteler, 30 Ocak 2012).
O zaman CHP olarak siz açıklayın. Bu hükümet görevini yapmıyorsa, o görevi siz yapın, biz yapalım!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa’nın “Ermeni soykırımını” reddedenleri cezalandıracak yasa çıkarmasına karşı hükümetin mücadele vermediğini belirtiyor. O zaman o mücadeleyi siz yapın, hep birlikte yapalım!
Hâlâ belli olmadı mı?
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yönetiminin Türkiye’yi savunmayacağı, bu ülkeyi birleştirmeyeceği ve halka özgürlük getirmeyeceği hâlâ belli olmadı mı?
İktidar sahiplerinin “ihanet içinde olduklarını” sık sık belirtenler, MHP ve CHP genel başkanlarıdır. Gazete sayfaları bu tür açıklamalarla dolu.
CHP ve MHP’nin “ihanetle” suçladığı yönetimden sürekli kurtarıcılık talep etmeleri, sorgulanması gereken bir uygulama değil midir?
O görev yerde mi kalacak?
“İhanet” ciddî bir olaydır ve gelişigüzel kullanılacak bir suçlama değildir. Böyle bir saptamanın hem siyasal sonuçları vardır; hem de getirdiği yükümlülükler vardır.
Türkiye, zengin tecrübeleri olan bir ülke. Arkamızda böyle durumlar için bir model var. İktidar sahipleri, eğer ülkeyi ve milleti savunmak gibi en temel görevini yerine getirmiyorsa, o görev yerde kalacak değildir. O görevin mutlaka sahipleri vardır; bulunur.
En önemlisi, bu tür tarihsel koşullarda, sürekli “açıkla, açıkla” çağrılarıyla ve ortaya durmadan sorular atarak veya ülkeyi düze çıkarma sorumluluğunu “ihanet içindeki iktidar sahiplerine” bırakarak, iktidar olunamaz.
Hükümet görevlerinin sahibi yok mu?
Bugün Türkiye’yi BOP Eşbaşkanlığının sultasından kurtarmanın yolu, sahipsiz olan ülkeye eylemli olarak sahip çıkmaktan geçer. Yapılmayan hükümet görevlerini üstlenmek, hükümet olmanın biricik yöntemi haline gelmiştir. BOP Eşbaşkanlığının karşısında bir millî hükümet seçeneğini fiilen yaratmak, tarihsel görevdir.
Somut konuşalım. Tayyip Erdoğan hükümeti, Fransa’nın çıkardığı özgürlük kırımcısı yasayı geçersiz kılacak ciddî bir girişimde bulunmadığına göre, gelin bu görevi bizler yerine getirelim.
Kahramanlık beyanatlarını
eyleme geçirmenin zamanı gelemedi mi
Kılıçdaroğlu, bir süre önce, gazetecilerin “Fransa’ya gidip ‘Ermeni soykırımı’ konusundaki görüşlerinizi açıklar mısınız” sorusuna, “gereğinde onu da yaparız” cevabını vermişti.
Artık gerekmiyor mu?
Veya: Ne zaman gerekecek?
MHP de, “Ermeni soykırımı” yalanına karşı mücadeleye ilişkin kahramanca açıklamalarda bulunmaktadır. Bu kahramanlığı artık eyleme geçirmenin zamanı gelmemiş midir?
Bütün partilere öneriyoruz
Biz İşçi Partisi olarak, CHP, MHP, SP ve kim varsa diğer partilere ve tek tek AKP’li milletvekillerine öneriyoruz:
Gelin, partilerin temsilcilerinden bir millî heyet oluşturalım ve “Ermeni soykırımı” konusundaki gerçek dışı suçlamalara, Paris’te, Fransa Millî Meclisi’nin önünde bir basın toplantısı yaparak, ortak bir bildiriyle hep birlikte cevap verelim.
BOP Eşbaşkanlığının kurulmasıyla oluşan hükümet boşluğu adım adım eylemli olarak doldurulur.
AKP, meydan gevezelikleriyle değil, hükümet görevi yapan bir seçenek yaratarak hükümetten indirilebilir.
Artık Türkiye’de hükümet olmak için, hükümet görevlerinin eylemli olarak yerine getirilmesi gerekir.
İşçi Partisi, Türkiye’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü sağlayacak, halkı özgürlük ve zenginliğe kavuşturacak bir hükümetin adım adım kurulması için, diğer muhalefet partilerini birlikte eyleme çağırmaktadır.