Anketten ne çıkar merak etmiyor musunuz? Okunaktan okunmayan sözcükler hangileri? BOP Eşbaşkanının katkıları? Ağırlığını yitiren sözcükler? Bilgisizliği örten bilmişlik, kulak ağrısı yapar mı? Talip Apaydın ve Ali Nejat Ölçen’in saptamaları? Türkiye hangi dille yönetiliyor?
Anket budalalığı biliyorsunuz moda. Olur olmaz her şey için anket yapılıyor.
Ama merâkı kışkırtan konular da var. Örneğin siz de bilmek istemez misiniz, cahiller en çok hangi sözcükleri kullanırlar?
Değerli aydınımız Hakan Bayrakçı araştırsa bunu, hepimiz aydınlanırız.
Okunakta yazmayan sözcükler
Anket sonuçları belli olana kadar, hepimiz kendi deneyimlerimize dayanarak bazı saptamalarda bulunabiliriz.
Kanımca, cahillerin tartışma düzlemlerinde en çok eskittikleri kavramlar, “ihanet” ve “alçak” sözcükleridir.
Aslında nezaketsizliklerinden değil, herhalde onlar da muhataplarını incitmek istemiyorlardır ama dağarcıklarındaki sözcükler sayılı. Açıklanan görüşe nasıl cevap verecekler. Önlerindeki okunak (prompter) yetersiz kalınca, bildikleri sözcükleri yapıştıracaklar. Okunağı okuyan adamın da bir katkısı olmalı, öyle değil mi?
Ağırlığını yitiren sözcükler
Peki, çare nedir? “İhanet” ve “alçak” kavramlarını Türkçe sözlükten çıkartabilir misiniz? Buna gücünüz yetmez, çünkü bu kavramların denk düştüğü gerçeklikler de vardır.
İşte sorun burada başlıyor. Türkçelerinde görüş açıklamaya yönelik başka kavramları olmayanlar, “ihanet” ve “alçak” gibi sözcükleri fazlasıyla aşındırdıkları için, bu kavramların ağırlığı da kalmıyor. Türkçeleri yoksul olanlar, yine Türkçeyi vuruyorlar. O sözcükleri 40 yılın başı kullanmak gerekse, artık kullanamazsınız. Sonuç olarak, hafifleyen siyaset, sözcükleri de hafifletiyor.
BOP sözcükleri
Bir an için, haksızlık mı yapıyoruz sorusu akla gelmiyor değil. Çünkü “ihanet” ve “alçak” sözcüklerini çok sevenlerin “literatür”, “motivasyon”, “manipülasyon” gibi herkesin bilemediği sözcükleri de çok sık kullandıklarını görüyoruz. Zaten Büyük Ortadoğu Projesi, böyle entel sözcüklerle yazılmış. Ama o kavramların da ilgililerin ağzında yerine oturmadığını görmek, ayrı bir üzüntü konusu.
Şu da dikkatinizi çekmedi mi, “literatür” sözcüğünün anlamını bilmeden kullanmaya pek meraklı olanlar, Arapça paralamaya da çok hevesli. Ama dil, en sonunda sizin birikiminiz kadardır. İngilizce, Fransızca, Arapça, Farsça fark etmez, kavramlardan haberiniz yoksa, sözcükler katledilmek içindir.
Geçende BOP büyüklerinden biri uçağa binmeden önce “Terörü lanetliyor ve telin ediyoruz” diyordu. Bilgisizliği örten bilmişlik, Türkçe bilenlerin kulaklarını tırmalıyor.
Atışma sözcükleri
BOP Eşbaşkanlığı rejiminde siyaset, program ve projelerle yapılmıyor. Çünkü proje var: ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi. O zaman rejim siyasetçilerinden beklenen, yalnız ve yalnız “atışmak”tır.
Feyziye Özberk arkadaşın yaptığı nehir söyleşide, Talip Apaydın buna işaret ediyordu (Ortakçının Oğlu Talip Apaydın, Kaynak Yayınları, s. 147).
Ali Nejat Ölçen de, Türkiye Sorunları’nda rejim siyasetçilerinin üslubuna değinmişti.
İktidar alanınızdaki sözcükler
Mafya-Tarikat rejiminin siyaset sözlüğünü, iktidar alanının yüzölçümü belirliyor.
Kudret hangi otoritedeyse dil de onundur. Küresel efendilerinin BOP Eşbaşkanlığına ve Eşbaşkanlık muhalefetine bıraktıkları alan, “alçaklık”, “ihanet” sözcüklerine benzer, birkaç kavram daha ekleyin, işte ancak o kadardır.
Türkiye’yi Türkçe bilmeyenler yönetiyor. Çünkü Türkiye Türkçe değil, Amerikanca yönetiliyor. Bu koşullarda Türkçe siyaset dili, mecburen nezaket ve bilgi alanının dışındadır.