İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜNÜN ÜZERİNE KARADAYI VE DEMİREL YÜRÜMÜŞTÜ

Erbakan-Çiller ortaklığı ise, MİT’in Çiller Özel Örgütü raporunu örtbas etti. Erbakan rapor için “Faso fiso” dedi. O zaman Çiller-Fethullah-Çatlı işbirliğiyle yürütülen Gladyo faaliyeti ve faili meçhulleri İşçi Partisi ortaya koydu. Org. Karadayı ve Demirel, Çille...

Tarih:

Erbakan-Çiller ortaklığı ise, MİT’in Çiller Özel Örgütü raporunu örtbas etti. Erbakan rapor için “Faso fiso” dedi. O zaman Çiller-Fethullah-Çatlı işbirliğiyle yürütülen Gladyo faaliyeti ve faili meçhulleri İşçi Partisi ortaya koydu. Org. Karadayı ve Demirel, Çiller-Fethullah Gladyosunun üzerine yürüdü. Erbakan-Çiller hükümeti, Gladyo’yu korudu.

Çiller Özel Örgütü dosyasını, 18 Ekim 1996 günü, Çankaya Köşkünde Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’e sundum. “Dosya” dediğimiz, yaklaşık 600 sayfalık bir klasör.

Çiller Özel Örgütünün kamyona çarpmasından 16 gün önce
Tarihe dikkat buyurunuz, Çiller Özel Örgütünün Susurluk’ta kamyona çarpmasından 16 gün önce.
Daha öncesi de var.
3 Ekim 1996 günü, yani Susurluk olayından 1 ay önce Çiller Özel Örgütü dosyasını TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’ye verdim.
Meclis Başkanı ne yaptı dersiniz?
Dosya elini yaktığı için, 14 Ekim 1996 günü resmi bir yazıyla geri yolladı.

Cumhurbaşkanımız Demirel’in ilgisi ve duyarlılığı
Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel’e başvurdum. Hemen beni Çankaya’da kabul ettiler ve kendilerine dosyayı vermekle birlikte Çiller Özel Örgütü’nün işlediği suçları sözlü olarak da anlattım. Çok sıcak ilgi ve duyarlılık gösterdiler. Çok önem verdiklerini ve bizzat inceleyeceklerini belirttiler. Ve öyle yaptılar.
Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel, Susurluk olayının beşinci günü, kendisine sunduğum dosyayı “Kişiye Özel” damgalı bir yazıyla Başbakan Necmettin Erbakan’a gönderdiler. Tarih: 8 Kasın 1996.
İşte TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’nu kurduran dosya budur.
Böylece TBMM Başkanı Kalemli’nin iade ettiği dosya, Cumhurbaşkanı ve Başbakan yazılarıyla Meclise dönmüş ve Komisyonu kurdurmuştur.
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’nun 24 Aralık 1996 günü ilk dinlediği kimse, İşçi Partisi Genel Başkanı olmuştur. Ondan sonra aynı gün ana muhalefet partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ı da dinledi.

MİT Müsteşarına rapor emri
Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’a yolladığı Çiller Özel Örgütü dosyasını 19 Kasım 1996 günü, Başbakan adına Müsteşar Dr. O. Kadri Keskin B.02.0.müs. 1902/01236 sayılı yazıyla MİT Müsteşarlığı’na gönderdi ve Başbakanın “gerekli araştırma yapılarak düzenlenecek raporun çok acele tevdiini” emrettiğini bildirdi.
Bu emir üzerine MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Başbakana 17 Aralık 1996 günü 60 sayfalık raporunu sundu.


(Milliyet, 31 Aralık 2012)

Milliyet yeni yıl gündemine oturttu
Milliyet gazetesi, 2013 yılının gündemine bu MİT Raporunu oturttu ve yeni yılın ilk gününde haberini yine birinci sayfadan sürdürdü.
Star televizyonu yılbaşı gecesi ana haber bülteninde bu haberin altını çizdi.
Fethullah Gülen medyası, haberi suskunlukla karşıladı. Nedeni 1 Ocak 2013 günlü Aydınlık’ın manşet üstündeydi:

(Aydınlık, 1 Ocak 2013)

Kim örtbas etti?
Peki, Çiller Özel Örgütü Raporu’nu kim örtbas etti?
Milliyet, parmağıyla MGK’yı gösterdi:



Gerçek alt başlıkta
Erbakan-Çiller Hükümetinin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Milliyet’e şu önemli gerçeği açıklıyor:
“Çiller Organizasyonundan hiçbir zaman haberimiz yoktu. Gizli yazıları Erbakan Hoca bize intikal ettirmiş değil.” (Milliyet, 1 Ocak 2013).
Milliyet, bu açıklamayı doğru anlamış ve başlık altına yansıtmış:

Alt başlık, Milliyet’in üst başlığını yalanlıyor.
Erbakan’ın yakın arkadaşı ve Adalet Bakanı Şevket Kazan, Çiller Özel Örgütüne ilişkin MİT Raporunu örtbas edenin kim olduğunu apaçık belirtiyor: Erbakan Hoca!
Necmettin Erbakan, MİT’ten gelen Çiller Özel Örgütü Raporu için “fasa fiso” dedi.


Çiller Özel Örgütü Raporu
Liderler Zirvesi gündeminde
MİT’in Çiller Özel Örgütü Raporunu saklayan falan yok! “Erbakan Hoca”, kendisine 17 Aralık 1996 günü MİT’ten yollanan raporu, 22 Aralık 1996 günü Cumhurbaşkanı Demirel başkanlığındaki Çankaya Liderler Zirvesi’ne sunuyor.
O zirvede kimler var:
- Başbakan ve Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan,
- Erbakan’ın hükümet ortağı DYP Genel Başkanı Tansu Çiller! (Çok tuhaf değil mi, aynı Çiller 2012 yılında TBMM Darbeler Komisyonuna, kendi adını taşıyan Özel Örgüt hakkındaki rapordan haberi olmadığını söylüyor. Unutmuş olmasına olasılık tanıyan var mı?)
Zirvede başka kimler var?
- Ana Muhalefet Partisi lideri, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
- Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal,
- Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit,
- BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu.
Liderler Zirvesinde MİT’in Çiller Özel Örgütü Raporunu Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit’ten Muhsin Yazıcıoğlu’na kadar bütün parti liderlerinin bilgisine sunan “Erbakan Hoca”, aynı raporu kendi partisinden gizlemiş! Şevket Kazan öyle söylüyor.

Çiller organizasyonu” TBMM gündeminde
Peki, “Çiller organizasyonundan hiçbir zaman haberleri olmadığını” söyleyen Şevket Kazan, Aralık 1996’da yayınlanan ve Türkiye’yi sallayan bu kitabı da mı görmedi?


Kaldı ki TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu, Aralık 1996’da kurulmuştu ve komisyonun görevi, Çiller Özel Örgütünü araştırmaktı. Bu konuda Demirel’e verdimiz dosya, Komisyon Başkanlığına 6 Aralık 1996 günü bir önyazıyla bizzat Erbakan Hoca tarafından yollanmıştı.

Örtbas edenler: Erbakan-Çiller ortaklığı
Çiller Özel Örgütünü örtbas edenler, o zaman hükümetin başında bulunan Erbakan ve Çiller’dir.
Bu ortaklık, karanlık bir temelde kurulmuştu. Çiller-Erbakan hükümeti, aslında Susurluk hükümetiydi.
Erbakan, Meclis kürsüsünden Tansu Çiller için, “Bu hanımefendinin CIA ilişkisi dillere destan oldu” dedikten sonra, Tansu Çiller ile hükümet kurdu ve onun suçlarını örtbas etme sorumluluğunu da üstlendi. O hükümette bulunan Şevket Kazan ve Abdullah Gül de örtbas etme faaliyetinin merkezindeydiler. Hükümetlerini dağılmaktan kurtarmak için, Çiller Özel Örgütünün üzerine gidilmesini engellediler.
Gladyo’nun suçları sistem partilerinin ortak suçuydu. Liderler Zirvesine katılanlar ve Mecliste bulunan Parti grupları Çiller Özel Örgütünün üzerine gitmediler. Olayı basit mafya suçlarına indirgediler. Bilerek yaptılar bunu.

Çiller-Erbakan hükümetini
Gladyo’dan vurarak dağıtabilirdik
İşçi Partisi Genel Başkanı ise, daha 4 Temmuz 1996 tarihinde, Erbakan-Çiller hükümetinin kurulmasından altı gün sonra, o hükümeti “Gladyo’nun vurarak dağıtma” stratejisini kamuoyuna açıkladı:
“Gladyo’yu açığa çıkarmak, hele bugün demokrasi mücadelesinin kilit görevidir.
“Bağımsızlık ve demokrasi güçleri, Çiller-Erbakan ortaklığını Gladyo’dan vurarak dağıtabilirler.
“Bu iktidar, emperyalizmin avucundaki mafya ve Ortaçağ güçlerinin ortaklığıdır. Bunlara verilecek güvenoyu, mafyaya verilmiş olacaktır.” (Doğu Perinçek, Çiller Özel Örgütü, s. 246).

Suçu askerin üzerine atmak
Gladyo’nun üzerine yürünmesini engelleyen Çiller’in hükümet ortakları, 16 yıl sonra MİT’in Çiller Özel Örgütü Raporunu MGK’daki generallerin örtbas ettiğini söyleyebiliyorlar.
Oysa Susurluk sürecinde mafya-siyaset ilişkilerinin üzerine gidilmesi konusunda, İşçi Partisi ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den sonra en kararlı kurum Genelkurmay’dı. O zaman yaşanan gerçek budur.
Asker, Çiller’e karşıydı hatta bir aralık Çiller’in CIA ajanlığının araştırılması için Askeri Başsavcılığa dahi başvuruldu. Sonra konu Ankara Başsavcılığına bırakıldı.

Demirel ve Org. Karadayı’nın tavırları açıktı
28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı, Gladyo ilişkilerine karşı çok açık tavır aldı. Yalnız Susurluk konusunda değil, Çin’in Sinciang-Uygur bölgesindeki CIA ilişkili sabotajlara, Azerbaycan darbesine ve Genelkurmay’daki ABD faaliyetine karşı etkin önlemler uyguladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de aynı tavrı paylaştı. Bu konuda tanık olduğum olaylar var. Onları da yazacağım.

YARIN: SÖNMEZ KÖKSAL’IN O CÜMLELERİ DİKKATİNİZİ ÇEKTİ Mİ?