F. cemaatine bağlı otonom yapı=Örgüt! 6-7 yıldır kadrolaşmış Beşiktaş hâkim ve savcıları elde ettikleri güçle neler yapıyor? Otonom yapı, AKP’nin alet kutusu ve cemaatin iktidar alanını genişletme aracı. Düşman TSK, üniversiteler, yargı. Ordu tuşa getirildi. Çalışma yöntemleri: Yetki gasbı, hukuk ihlâli, delil üretme, operasyon, tutuklama, yani=Terör! Artık tehlikeliler! Savunma özetim değil, bunları basın görevlileri saptıyor.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu, polis, savcılık ve mahkemeler içinde F cemaatine bağlı “otonom bir yapı” bulunduğunu saptayan açıklamalarıyla dikkat çekti. Haber Türk televizyonunda Ece Üner’in, Vatan’da Ruşen Çakır’ın sorularına cevap veren Bayramoğlu’nun görüşlerini kendi cümleleriyle aktarıyoruz. Siyahlar bizim.
Ali Bayramoğlu’nun saptamaları
“Ergenekon, Balyoz, KCK operasyonlarını yürüten emniyet birimleri hemen hemen 6-7 yıldır aynı kadrolar. Yetki kullanımında ve operasyonların çapının belirlenmesinde bir yargı ve emniyet mekanizmasını görmek lâzım. Bu yapının özerk bir şekilde çalıştığını ifade ettim. Bu yapı kendi güçlenmesinin pekişmesini sağlamak için yetki gasbına giden bir yol izlemeye başladı. (…) Balyoz ve Kafes’te karşımıza çıkan kimi şüpheli deliller davaların üzerine gölge düşürdü. Bütün bunlar otonom yapının kendi gücünü ve alanını genişletme refleksinin ortaya koyduğu durumdur. Ergenekon davası demokratikleşme sürecinin çok önemli parçasıyken, hukuk ihlâlleri ve gazeteci tutuklamalarını eklediğiniz zaman iktidar kavgası halini alıyor. (…) Hukuki eksiklikler bu yapı ile alâkalı.
“Bu yapının içinde savcılar var. (…) Bu kişilerin büyük çoğunluğu aynı camiadan. Bunu Ergenekon Davası, Odatv Davası ve Balyoz Davasını takip eden polis yapısından biliyoruz.
“AK Parti’nin sivilleşme ve değişim politikalarının uygulanmasında otonom bir yapı, aynı zamanda cemaatin de itici güç olduğu ortaya çıkıyor. Otonom yapının daha çok genişleme eğilimi, iktidar alanına müdahalesi var. (…)
“AK Parti’nin askerle mücadele ederken, yargıyı, üniversiteleri karşısına almışken el atabileceği alet kutusu emniyet ve emniyet içindeki kendisini korumak, askerle mücadeleye girmek için yapılanmış camiaydı.” (Haber Türk, 22 Şubat 2012)
Ali Bayramoğlu, devam ediyor:
“O emniyet-yargı yapısında mütedeyyin ve orta-alt sınıflardan gelen hâkim ve savcıların elde ettikleri güçle…
“Elbette tehlikeli. Kontrol dışı bir doku oluşuyor. (…) Ve cemaat son dönemlerde olduğu gibi ülkede ciddi bir otoriteleşme kaynağı olmaya başlıyor. (…) Cemaat içinde adeta kontrol dışı mekanizmalar ürettiği düşünülebilir.
“Bir dönem askere ve eski düzene karşı el ele bir mücadele verildi. (…) Meşruiyet sınırları aşıldı. (…) Emniyet-yargı-siyasi iktidar bloğu, (…) önce orduyu tuş aşamasına getirip öyle tutuyor. (…)
“Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi davaların, buralarda yaşanan hukuk aksaklıkları nedeniyle meşruiyetleri zedelenmiş durumda. (…) Oradaki yargıç ve savcı dokusunu olabildiğince yeniden yapılandırarak adımlar atmak mümkündür.” (Vatan, 23-24 Şubat 2012)
Ruşen Çakır’ın dizisi
Vatan yazarı Ruşen Çakır da yayınladığı dizide, şu olgulara değiniyor:
“Polis-özel görevli mahkemeler işbirliğiyle yürütülen operasyonlar…
“Polis-savcı-yargıç üçgeninde kotarılan operasyonlar…
“AKP hükümetinin TSK ile doğrudan hesaplaşması…
“Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarla askerî vesayeti tasfiye…” (Vatan, 18-21 Şubat 2012)
Sekiz maddede Beşiktaş Terör Örgütü
Aktardığımız açıklamalarda siyah dizilen anahtar kavramları sıralarsak, ortaya bir özet çıkıyor:
1. Otonom/özerk yapı var: ÖRGÜT.
2. Bu yapı, 6-7 yıldır aynı kadro: KURUMLAŞMIŞ.
3. Özerk yapı Fethullah cemaatine bağlı polis, savcı ve hâkimlerden oluşuyor: BEŞİKTAŞ MERKEZLİ.
4. Emniyet-yargı yapısının hâkim ve savcıları, elde ettikleri güçle yasadışı uygulamalara girişiyorlar: GÖREVLENDİRİLMİŞ MAHKEME.
5. Otonom yapı, AKP’nin alet kutusu ve cemaatin iktidar savaşındaki devlet gücü: SİLAHLI.
6. Otonom yapının hedefi: TSK’yi tuşa getirmek, yargı ve üniversiteyi kontrol altına almak, gazetecileri tutuklamak: GLADYO DİKTASI.
7. Otonom yapının çalışma yöntemleri: Yetki gasbı, hukuk ihlâli, şüpheli delil üretme, operasyon, tutuklama, yasal sınırları aşan yargılama: TERÖR.
8. Otonom yapının geldiği nokta: İktidar alanını genişletmek, otoriteleşmek, kontrol dışı mekanizma üretmek: TEHLİKELİ.
Tek eksikleri
Bir tek adını koymadıkları kalmış. Onu da biz koyalım: Beşiktaş Terör Örgütü, kısaltılmış adı: BTÖ. Bütün özellikleriyle BTÖ’yü anlatıyorlar. Bir eksik var, ABD’nin merkezî konumu perdeleniyor; o kadarcık olur.
Bedeli 20 yıl
Bizim 4 yıldır Silivri Mahkemesi’nde anlattıklarımızı özetlemişler. Savunmalarımızla karşılaştırın, tıpkısının aynısı. Avukatlarımız da bunları söyledikleri için duruşmalardan müebbeden yasaklandılar. Silivri ilçesinde kadrosu değişen Sulh Ceza Mahkemelerinde 20 yıl ceza, aynen bu saptamalar suç sayıldığı için verildi.
Dün, 2 Mart 2012 günü 1. Sulh Ceza’daki karar aşamasına gelen davada da, Ali Bayramoğlu ve Ruşen Çakır’ın yazdıklarını daha önce savunmalarımda belirttiğim için suçlandım. 2 yıl 2 ay 7 gün cezaya mahkûm edildim. Yazı ve konuşmalarını mahkemeye savunma kanıtı olarak verdim.
Bir açıklaması olmalı
Ali Bayramoğlu ve Ruşen Çakır’ın kimlikleri biliniyor. ABD ve AB’ye tam bağımlı, Neoliberaller, hem AKP silahşoru, hem Fethullah Hoca yandaşı ve ABD merkezli Ergenekon tertibinin psikolojik harekâtında sivrilmişlerdi.
Şimdi Beşiktaş Terör Örgütü’nü bütün mekanizmasıyla keşfetmelerinin bir açıklaması olmalı.
Ne dersiniz?
DÜZELTME: Dünkü yazıda, “Türkiye doğalgazının üçte ikisi İran ve Rusya’dan geliyor.” cümlesi yanlışlıkla “İran ve Suriye’den” şeklinde dizilmiştir. Yine aynı yazıda “AKP’nin doğduğu zaman, avucu yumuktu” ifadesi “yamuktu” şeklinde dizilmiş. Düzeltir, özür dileriz.