Bu yazıda, size şu andaki en büyük dileğimi bildiriyorum. Dileklerim, hayalli değildir. Savaş dayatılıyor ve zor işlerin adamıyız. O nedenle dileklerimiz, somuttur. Bu zor dönemde büyük başarılar içindir. Gözüm yolda, kulağım sesinizdedir.
Yarın 1 Mayıs.
Emeğin geçen yıldaki en büyük başarısı Aydınlık’tır.
Her gün 55 bin insanımız Aydınlık alıyor.
Her gün 55 bin ocağa Aydınlık giriyor.
Her gün 10 binlerce yurttaşımız birbirine Aydınlık veriyor. Aydınlık elden ele.
Yüzbinlerce insanımıza Aydınlık ulaşıyor.
Emek Namus Vatan
Emek, Namus ve Vatan’ın büyük başarısıdır bu.
Tarihi başarıdır.
Türkiye emekçi hareketinin basın alanındaki gelmiş geçmiş en büyük başarısıdır.
Emek, her zaman Namus ve Vatan’la birlikte olmuştur.
Her cinsin içinde namussuz olabilir; ama emeğin namussuzu yoktur.
Ve vatan, yalnız ve yalnız emekle yapılır ve namusla savunulur.
Yazarak değil savaşarak
Bu cümleleri sıralarken, televizyonlar Aydınlık Genel Müdürü Mehmet Sabuncu hakkındaki İddianame’yi duyuruyordu. Genel Yayın Yönetmeni Dr. Serhan Bolluk Tekirdağ F Tipi ve Silivri görevlerinden sonra şimdi de Aydınlık cephesinin başında.
Aydınlık, yazarak değil savaşarak üretilen bir gazete!
Savaştığı için dürüst, namuslu ve başarılı.
Savaşarak ve üreterek, yoktan var ediyor.
Aydınlık’ın geleneğidir bu.
Savaşan donanır
Savaşan donanır.
Aydınlık da donanıyor. Bir matbaa aldı, yetmedi, bir de Ankara için aldı. Etti 2 matbaa.
Mecburdu. Çünkü basılmama tehdidi geçerliydi.
Aydınlık’sız bir sabah olamazdı. Bayiniz her sabah size gülerek uzatacaktır. Görev yapılacaktır, yapılıyor.
Sizin, bizim hepimizin alın teriyle, namusuyla ve vatan sevgisiyle çıkıyor Aydınlık.
Savaşmak namus meselesi
Bir bayram gazetesi değil, bir savaş gazetesi.
Savaşı biz istemiyoruz. Emek, namus ve vatan düşmanları dayatıyor.
Bu durumda savaşmak, namus meselesidir.
Aydınlık, hep sizden emeğinizi istedi, istemeye devam edecek, daha çok isteyecek.
Çünkü başka bir sermayesi yok.
2 matbaanın getirdiği ağır mali yüklerle boğuşuyor Aydınlık. Savaş!
Başarının ve büyümenin görevleri
Bunlar başarının, büyümenin, güçlenmenin getirdiği yüklerdir. Taşınacaktır, kaldırılacaktır, görevdir.
Size verdiği her sözü tuttu. Söz namustur.
Aydınlık’ı 70-80 bin satışa ve adım adım 100 binlere ulaştıracağız, hep birlikte!
Herkes, hepimiz yükün altına gireceğiz.
El birliğine çağrı
El birliği, güçbirliği bizim üstünlüğümüz ve sonsuz kaynağımızdır.
Buradaki “El birliği”, halk birliğidir. El (il), bizim Türkçemizin en temel, en güzel köklerindendir. Hem halk, hem ülke, hem devlet anlamlarını kazanmıştır tarihsel süreçte.
Sizden dileğim, el birliğidir.
Matbaa borçlarımızı el birliğiyle ödeyeceğiz.
Şu anda en büyük dileğim
Mektuplarınızla beni aydınlatıyorsunuz, yüreklendiriyorsunuz, ateşliyorsunuz. Övgülerinizi yayınlamıyorum. Ama sizden güç alıyorum, sorumluluk duygularıma can ve kan veriyorsunuz. Sağolun.
Sevginize layık olmak en büyük mutluluk.
Sizden dileğim, küçük-büyük demeden Aydınlık’ın matbaa borcunu temizlemek ve büyük atılıma kaynak yaratmak için Aydınlık’a ortak olmanız, katkıda bulunmanızdır.
Şu anda bu, benim en büyük dileğimdir ve sizlerden başka kimsem yoktur.
Ve benim hayali dileklerim yoktur. Savaş adamıyım. İsteklerim somuttur. Savaş insanla ve araçla kazanılır. Aracı yapan insandır.
Ve sizden yapabileceğinizin en çoğunu diliyorum.
Zorlu bir döneme girdik!
Çünkü Türkiye çok büyük bir hızla, çok zorlu bir döneme giriyor. Mücadele sertleşiyor, sertleşecek. Atatürk Devrimini yıkmak da kolay değil, savunmak da!
En önemlisi, Devrimci Cumhuriyetimizi artık ancak yeniden kurabiliriz.
İşimiz zordur.
Ama bizler, sizler, hepimiz zor işler için varız! Kolay iş, bizim işimiz değildir.
Tek fire vermeyelim
Bu zorlu döneme Aydınlık’ı önce 70 binin üstüne çıkararak girmek mecburiyetindeyiz.
Hepimizin emeği ve katkısıyla olacak.
İstisnasız, hepinize sesleniyorum. Hiç kimse saklanmasın. Tek bir fire vermeyelim.
Herkes kendi gücüne göre, katacağı emeğini belirlesin ve Aydınlık Genel Müdürü Mehmet Sabuncu ve arkadaşlarını arasın. Onlardan katkının yolunu ve yordamını öğrensin.
Katkınızı yağmur gibi bekliyoruz.
Bereket için.
Gözüm yolda
kulağım sesinizde
1 Mayıs 2012’nin arife gününde, Emeğin, Namusun ve Vatanın bütün fedailerini, bütün fedakârlarını göreve çağırıyorum.
Size dileğimi bildirdim.
Şimdi gözüm yolda, kulağım sesinizde, sizin cevabınızı bekliyorum.