İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eğitim dili üzerine 9 maddelik bir
program açıkladı.Sayın Perinçek'in açıklaması şöyle;
1. Kürt sorunu, demokratik haklar açısından fiilen çözüldü
Türkiye’de Kürt sorunu, demokratik haklar açısından esas olarak fiilen çözülmüş
bulunuyor. “Kürt gerçekliğinin” kabulü; Kürtçe konuşma, yazma, öğrenme, yayın
yapma; Kürt dilini, tarihini ve kültürünü araştırma gibi özgürlükler; uzun ve çetin
demokratik mücadelelerden sonra, Partimizin de önemli katkılarıyla artık esas olarak
hayata geçmiştir. Öte yandan Kürt yurttaşlarımıza karşı eşitsiz uygulamalar ve
çeşitli haksızlıklar, büyük ölçüde giderilmiştir ve Türk ve Kürt tekmil milletimizin birlik
ve barış içinde ilerlemesinin koşulları özgürlükler açısından esas olarak sağlanmıştır.
Türkiye halkının ortak demokratik mücadelesinin ürünü olan bütün bu kazanımların,
önümüzdeki dönem pekiştirileceği ve hukuka geçirileceği bir sürece girilmiştir.
2. Kürt sorunu, artık emperyalizme karşı birlik ve mücadele sorunudur
Demokratik hakların fiilen gerçekleşmesinden sonra, özellikle bugün ABD’nin Suriye’yi
bölmek için silahlı ihaneti harekete geçirdiği ve Batı’lı emperyalistlerin ülkemizde
ayrılıkçılığı kışkırttığı koşullarda, Kürt sorunu artık emperyalizme karşı birleşme ve
mücadele sorunudur. Kazanılan özgürlükleri pekiştirecek tavır budur.
3. “Kürtçe eğitim” vb kampanyalar Batı’da planlandı
Kürt sorununun özgürlükler açısından esas olarak, fiilen çözüldüğü ve birlik
ihtiyacının yakıcı olarak öne çıktığı bir ortamda, “Kürtlere özgürlük” sloganının
emperyalist amaçlarla kullanıldığı açıkça görülmektedir. ABD’nin BOP Eşbaşkanlığını
üstlenen Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yönetimi yanında, TÜSİAD, Batı güdümlü
Kürt ayrılıkçılığı ve NGO’lar; “Kürtlerin demokratik talepleri”ni Türkiye’de iç yıkıcılığı
kışkırtma faaliyetinin bayrağı haline getirmişlerdir. “Türk milleti” kavramını anayasa
dışına sürmek ve “bölgesel özerklik” türünden kampanyalar, bu amaçla Batı’da
planlanmıştır ve Batı’nın güdümünde örgütlü olarak yürütülmektedir.
4. Anadil, en iyi bildiğimiz ve toplum hayatındaki dilimizdir
Anadille eğitim, kuşkusuz evrensel bir haktır. Ancak anadil, bir insanın etnik
kökenindeki dil değil, en iyi bildiği ve toplum hayatının her alanında en iyi konumda
olmasını sağlayan dildir.
Türkiye’de Kürt yurttaşlarımızın büyük çoğunluğunun en iyi bildiği dil, Kürtçe veya
Zazaca veya bu dillerin çeşitli lehçeleri değil, Türkçedir.
Türkçe, hem Türkiye ölçeğinde bütün yurttaşlarımız arasındaki; hem de Kürt
yurttaşlarımız arasındaki ortak anlaşma aracıdır. Türk-Kürt tekmil milletimizin anlaşma
dili Türkçedir. Kürtçe, hukuk, tıp, ekonomi, felsefe, edebiyat, mühendislik vb.
öğrenimi için yetersizdir. Öcalan dahi, bağımsızlıktan sonra 50 yıl Türkçe ile hayatı
sürdüreceklerini söylemektedir.
Kürt yurttaşlarımız, toplum hayatının her alanında, çalışma hayatında, ekonomide,
ticarette, siyasette, kültürde vb Türkçe konuşarak ve yazarak yaşamakta, etkili
olabilmekte, kendilerini geliştirebilmekte ve halkımızın geleceğine katkıda
bulunmaktadırlar. Kürtçenin çeşitli lehçelerinin devlet okullarında öğretilmesinin, iş
ve kamu hayatında bir karşılığı, uygulama kabiliyeti ve işlevi yoktur.
Bu nedenlerle bütün yurttaşlarımız gibi Kürt yurttaşlarımızın refahı, mutluluğu ve
gelişmeleri de, her yurttaşın en iyi bildiği, ortak dilimiz Türkçeyi daha iyi
öğrenmelerine, daha iyi eğitilmelerine ve eşitliğin her alanda gerçekleştirilmesi için
gerekli imkânların devletçe sağlanmasına bağlıdır.
5. İsteyene Kürtçe öğrenme ve araştırma olanağı devletçe sağlanmalıdır
Bugün Türkiye’mizde Kürtçe konuşma, yazma, yayın yapma, öğrenme ve araştırma
özgürlüğü vardır. İsteyen yurttaşlarımızın bu özgürlüklerini kullanmaları için gerekli
yardım ve araçları sağlamak, devletin görevi olmalıdır. Kürtçenin seçmeli ders olması
da denenebilir.
6. Okullarda Kürtçe öğretim imkânsız ve işlevsiz
Ancak okullarda Kürtçe öğretim sisteminin getirilmesi, hem mümkün değildir, hem de
Kürt yurttaşlarımızın gelişmelerine hizmet etmez. Çünkü Kürtçe öğretim için, önce
bütün Kürt yurttaşlarımızın bildiği ortak bir Kürt dilinin yaratılması, sonra bu ortak
Kürtçenin geliştirilmesi ve öğretilmesi gerekir. Kabul edileceği varsayılan “ortak
Kürtçe”, Kürt yurttaşlarımızın çoğunluğu açısından, anadil olmayacağı gibi, toplum
hayatında da işlevsel olmayacaktır. Çünkü Türkiye’de Kürtçenin herhangi bir
lehçesiyle iş hayatına katılmak, kamu hizmetinden yararlanmak ve kamu görevi
yapmak, bugün için de yarın için de mümkün ve mantıklı değildir.
PKK’nin kendi eğitim dili dahi Türkçe iken, bunu bölgesel veya ülke düzleminde
uygulama olanağı yoktur.
7. Okullarda Kürtçe öğretim, ancak ayrı devlet amacıyla açıklanabilir
Bu gerçekler ışığında, “okullarda Kürtçe öğretim” talebi, aslında en azından yarım
yüzyılı aşacak bir süre “ortak Kürtçe” yaratma ve yaratılacak “ortak Kürtçe”yi
okullarda öğretme amacından başka bir şeye hizmet etmez. Bu çaba da, tarihi
durdurmak anlamına gelir ki, mümkün değildir. Buna rağmen, böyle bir çaba içine
girmek Kürt yurttaşlarımızı kuruluşuna asli unsur olarak katıldıkları Türkiye
Cumhuriyeti’nden ayırmaya ve emperyalizmin güdümünde ayrı bir devlet kurmaya
yöneltmekten başka bir anlam taşımaz.
Eğer Kürdümüz Türkiye’den ayrılarak başka bir devlet kuracak olurlarsa, orada da
eğitim dili ya Türkçe olur, ya da İngilizce. Denenince görülür.
Kürtler dahil bütün Türkiye halkına, milli boğazlaşmalar, emperyalizme esaret,
Ortaçağ karanlığı, felaket ve acıdan başka hiçbir şey getirmeyecek olan ayrılıkçılığa
karşı sımsıkı kenetlenmek ve Türkiyemizin birliğini savunmak; her yurttaşımızın görevi
ve sorumluluğudur.
8. İlköğretimden üniversite sonuna kadar bağımsızlıkçı, halkçı, aydınlanmacı,
kardeşlikten yana, devrimci, parasız Türkçe eğitim ve öğretim
Bağımsız Türkiye’nin halk hükümeti, Cumhuriyet Devrimimizin Tevhidi Tedrisat
(Öğretimin Birliği) ilkesini, ilköğretimden üniversite sonuna kadar bütün okullarda
yeniden hayata geçirecek; bugün İngilizce gibi yabancı dillerle öğretim yapan okul
ve üniversiteler dahil bütün eğitim ve öğretim kurumlarında Türkçe eğitim ve
öğretimi gerçekleştirecek; yabancı dilleri öğretim kurumlarımızda en iyi bir şekilde
öğretecek; holdinglere, vakıflara, tarikatlara, yabancı kuruluşlara ait bütün okul ve
üniversiteleri kamulaştıracaktır.
9. Devrimci Eğitim ve Aydınlanma Seferberliği
Halk hükümeti, vatanımıza ve halkımıza hizmet ruhuyla dolu, ekonomide verimli,
emeğe saygılı, kardeşlik bilinci sağlam, dayanışmacı, toplumcu ve devrimci bir gençlik
yetiştirmek ve bütün yurttaşlarımızı bu temel ilkeler ışığında yeniden eğitmek için,
devletin ve toplumun bütün imkânlarını seferber ederek Devrimci Eğitim ve
Aydınlanma seferberliği yürütecektir.