Org. Kıvrıkoğlu’nun “bin yıllık” kararlılığına cevap nereden geldi. Bin yıla bin yıl! ABD’nin Millenium Challenge2002 tatbikatının hedef ülkesi neresi? Tatbikat senaryosundaki ilginç rastlantılar? Kıbrıs’ın ablukaya alınması ve darbe. Uluslararası Mahkeme kimi yargılayacakmış? Müzakere Çerçeve Belgesi’ndeki o madde? Hangisi darbe, hangisi demokrasi?
Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, 3 Eylül 1999 günü “28 Şubat’ı bin yıl sürdürme kararlılığını ilan ediyor.
Anahtar kavram: Bin yıl!
İngilizcesi: “Millenium”.
Bin yıla bin yıl!
Türkiye Genelkurmay Başkanı’nın bu “Bin yıllık kararlılık” açıklamasından kısa süre sonra ABD Ordusu, tarihinin en büyük askeri tatbikatı için hazırlıklara başlıyor.
Adı: “Millenium Challange2002”.
Türkçesi: Bin Yılın Meydan Okuması 2002.
Bin yıla bin yıl!
Tatbikat, 24 Temmuz 2002’de California eyaletinin Nevada çöllerinde başlıyor. Ancak tatbikatın belgelerinden, hazırlığa 2 yıl önce girişildiğini anlıyoruz. Org. Kıvrıkoğlu’nun Bin yıllık kararlılık ilanından kısa süre sonra tatbikat kararı alındığı ortaya çıkıyor.
Rastlantılar dizisi
28 Şubat’ın bin yıllık kararlılığı, acaba ABD’yi niçin kızdırmış?
Yoksa bu bin yıl kavramı rastlantı mı?
Tatbikat, 24 Temmuz 2002 günü başlıyor.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı tarihin yıldönümü!
Bu da rastlantı olmasın?
Tatbikat, 22 gün sürüyor.
Alın size bir rastlantı daha: Sakarya Savaşı da 22 gün sürmüştü.
Tatbikatın senaryosunda hedef ülkenin 96 saat içinde işgal edileceği yazılı.
Türk Ordusunun seferberlik süresi 96 saat.
Olabilir, bu da rastlantıdır; sanki seferberlik süresi 96 saat olan başka ülke yok mu?
Bu, rastlantı olamıyor. Çünkü senaryonun coğrafyası olan bölgemizde seferberlik süresi 96 saat olan, bir tek Türk Ordusu var.
Senaryo
Senaryodan başka bilgiler:
- Hedef ülke, deniz yollarını kontrol ediyor ve bir ada ülkesiyle problemleri var (Bölgede Kıbrıs’tan başka ada ülkesi yok).
- Hedef ülkenin azınlık sorunları var.
- Hedef ülkede büyük bir deprem oluyor.
- Uluslararası mahkeme, o ülkenin sınırlarını ilgilendiren olumsuz bir karar alıyor (Abdullah Gül’ün imzaladığı Müzakere Çerçeve Belgesi’nde Türkiye’nin anlaşmazlık konusu olan sınırlarının uluslararası mahkemede çözüleceği yükümü altına girilmiş).
- Hedef ülkede ordu darbe yapıyor ve ada ülkesini denizden kuşatıyor.
- BM, ABD’nin girişimiyle hedef ülkeye yaptırım kararı alıyor. ABD ordusu, “kitle imha silahları bulunduğu” söylenen hedef ülkenin sinir merkezlerini tahrip eden bir hava saldırısına geçiyor ve hedef ülkeyi 96 saat içinde işgal ediyor!
- Bazı değerli uzmanlar diyor ki, “Türkiye’nin elinde kitle imha silahı yok, burası tutmuyor.”
- Irak’ın elinde var mıydı?
- Ya İran’ın elinde var mı?
- ABD’nin bu propagandaya başvurması için, kitle imha silahı olması gerekiyor mu?
- Ve noktayı Associated Press (AP) koyuyor: Hedef ülkenin Türkiye olduğu bildiriliyor (18 Temmuz 2002 günlü bülten).
- Tatbikatın senaryosu için internete bakabilirsiniz:
www.defenselink.mil
Eğer kaldırdılarsa İşçi Partisi’ne başvurun hemen yollarlar.
İç cephedeki operasyon
Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun, “28 Şubat’ı bin yıl sürdürme kararlılığını” açıklamasından sonra 2 ay geçmeden Ergenekon tertibinin tezgâhı da çalışmaya başlıyor. Tuncay Güney’in bürosunda imal edildiği bilgisayar analizleriyle ispatlanmış bulunan “Ergenekon Reorganizasyon” belgesinin tarihi 29 Ekim 1999.
İç cephede, “Ergenekon demek TSK demektir” parolasıyla Türk Ordusunun savaş kabiliyetini çökertme operasyonu.
Dış cephede, hedef ülkeyi 96 saatte işgal tatbikatı!
Hem de ABD tarihinin en büyük tatbikatı!
Bin yılın meydan okuması!
Bin yıllık kin!
Bugün Türkiye’deki Amerikancılara bakın, hepsi 28 Şubat’a bin yıllık kinle saldırıyorlar.
Ve 28 Şubatçı olmakla suçlananlara bakın, hepsi yurtsever ve ABD karşıtı.
En önemlisi, 28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Konseyi’nin 18 maddelik kararını bir kez daha okuyun:
Her maddesi ABD’nin Türkiye planlarına çomak sokuyor.
Her maddesi, ABD’nin Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisini iktidar koltuğuna oturtma tertibini bozuyor!
Hangisi darbe ve
Hangisi demokrasi
Hangisi demokrasi?
CIA’ya bağlı Rand Corporation’ın 1996 yılında ilan ettiği, ABD’nin Tayyip Erdoğan’ı başbakan ve Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı koltuğuna oturtma operasyonu mu demokrasi?
Yoksa emperyalizmin “Kemalizmi bitirin” fermanına karşı, Cumhuriyeti savunmak ve milletin bağımsızlığı için kararlı mücadele mi?
Hangisi darbe?
1996’da ilan edilen ABD planını uygulamak için, ABD’nin Körfez Savaşı takvimine uygun olarak 2002 yılında DSP’nin bölünmesi ve Ecevit hükümetinin dağıtılması ve erken seçim operasyonu mu demokrasi?
Yoksa yabancı devletlere “deliğe süpürülme” yetkisi tanımış BOP Eşbaşkanlığı’nın kurulmasına direnmek mi?
KİTAP: Millenium Challange2002 tatbikatı ve 28 Şubat konusunda geniş bilgi için bkz. Doğu Perinçek, Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak, s.29-32, s.142-145. Yılmaz Dikbaş dostumuz ise, 28 Şubat’ın “ABD-Siyonist İsrail Operasyonu” olduğu görüşünde. Bkz. İsrail’in Nükleer Silah Cephaneliği, Asya Şafak Yayınları, İstanbul 2006, s. 134-172.