İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: ABD emperyalizminin denetimi altına düştük ve Kemalist Devrimle kurduğumuz Devrimci Cumhuriyetimiz ve çağdaş toplumumuz yıkıma uğradı. Türkiye, devrimini sürdüremedi!

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çinlilerin Çin’in Atatürk’ü olarak değerlendirdikleri ve Çin’nin yükselişinde büyük katkısı olan Sun Yatsen’i irdeledi. Bu bağlamda Türkiye’nin Atatürk’ten sonra, Atatürk’ün dile getirdiği “arasız devrimler” ...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çinlilerin Çin’in Atatürk’ü olarak değerlendirdikleri ve Çin’nin yükselişinde büyük katkısı olan Sun Yatsen’i irdeledi. Bu bağlamda Türkiye’nin Atatürk’ten sonra, Atatürk’ün dile getirdiği “arasız devrimler” ufkunu yitirmesinin bugün Türkiye açısından ne anlam taşıdığını yazdı.

Bayramda Sun Yatsen’in Halkçılık Üzerine yazdıklarını ve Arda Odabaşı’nın Osmanlı’da Sosyalizm Türkçülük ve İttihatçılık başlıklı kitabını okudum. Bayram içinde bayram oldu. Kaynak Yayınları’na teşekkür ederiz.
Asya’nın Doğusu ve Batısındaki iki eski imparatorluğun takvimlerinin son sayfaları güz yaprakları gibi birlikte dökülüyor ve arkasından Asya’nın devrim baharının çiçekleri açıyor.

Asya’nın devrim baharı?
20. yüzyılın ilk yılları Asya’nın devrim mevsimidir. Demokratik devrimler çağı Avrupa’da kapanırken, Asya’daki baharını yaşamaktadır.
1905 Rus Devrimi, 1908 Genç Türk Devrimi, 1907-1909 İran Devrimi ve 1911 Çin Devrimi el ele gelirler. Eski imparatorluklar coğrafyası, artık devrim iklimidir. Aztek imparatorluğu topraklarındaki 1910 Meksika Devrimi de aynı iklimde yine hayatın kendisini tazelemesidir.
Sadık Usta’nın hazırladığı Sun Yatsen kitabını yüzyıl öncesinde soluk alarak, aklınız Eski Kıta’nın bir doğu ucunda bir batı ucunda gidip gelerek ve zevkle okuyorsunuz.

Asya’nın milli halkçı devrim programı
Sun Yatsen, Çin’in Atatürk’üdür. Çin’in Talat Paşa’sı da diyebilirsiniz. Çinliler Atatürk’ü okuyunca, “Türkiye’nin Sun Yatsen’i” diyorlar. Baktığınız yeri belirliyor.
20. yüzyılla birlikte devrim Doğudan yükselirken, yeni bir program da oluşuyor. Lenin, bu programa “Narodnizmin demokratizmi bütünlemesi” diyor (s.168). Rusya’da Narodnizm adıyla boy veren Halkçılık, Türkiye’den Çin’e kadar yeni devrim dalgasının ortak programıdır.
Bu program, İngiliz, Fransız, Amerikan demokratik devrimlerinden farklıdır. Emperyalizm çağının Ezilen Dünyası, yalnız kralların saltanatını değil, öncelikle emperyalizmi yıkmak zorundadır. Artık demokratik devrimler, kapitalizmin öncüsü olan ülkelerdeki gibi piyasacı ve ferdiyetçi olamaz; kamucu ve toplumcu olmak zorundadır. 1908 Devrimimizle ve devamında Atatürk’le ve Çin’de Sun Yatsen’le yaşanan Milli-Halkçı program, bütün 20. yüzyıla damgasını vurmuştur. Ve bugün Asya’dan yükselen yeni uygarlığın programıdır. 1917 Ekim Devrimiyle başlayan emekçi devrimleri, bu programın arasız devrimlerle sosyalizme açılan ilk büyük tecrübeleridir.

Çin’in bir de Mao Zedung’u var
Sun Yatsen’in kitabı, bugünkü Çin’in büyük yükselişini anlamamızı sağlıyor. 4500 yıllık bir uygarlık birikimi ve arkasından yüzyıllık eşi görülmemiş bir devrim birikimi: Bugünkü Çin mucizesinin tarihsel temeli budur.
Bugünkü Çin yöneticilerinin sık sık belirttikleri bir söz vardır: “Meyo Mao, meyo Sinhua. Meyo Gunçang Dang, meyo Sinhua.” (Mao olmasa Yeni Çin olmazdı. Çin Komünist Partisi olmasa, Yeni Çin olmazdı.) Bunu “Çin Devrimi olmasa” diye söylemek kuşkusuz daha doğrudur. Çin mucizesi, bir devrim mucizesidir.
Çin’in yalnız Sun Yatsen’i yok, bir de Mao Zedung’u var. Çin Devrimi Çin halkının zincirlerini kırmış ve öyle bir insan yaratmıştır ki, 1949’un en yoksul ve zavallı ülkesi, bugün insanlığın öncüsü konumundadır. Aradaki zaman, göz açıp kapayıncaya kadar kısadır. İnsanlık, Çin tecrübesinde devrimin yarattığı büyük enerjiye, büyük yeteneğe tanık olmuştur ve olay devam ediyor.
Biz, 19. yüzyılın sonlarında devrime Rusya, Çin ve İran’la birlikte başlamıştık. Asya’nın büyük atılımında, Ezilen insanlığın öncülerindendik. Peki şimdi niçin bu hallere düştük?
Çin’in Sun Yatsen’den sonra bir de Mao Zedung’u oldu.

Nerde kaldı Atatürk’ün “arasız devrimleri”
Oysa Türkiye, Atatürk’ün 1935 CHP 4. Büyük Kurultayı’ndaki “arasız devrimler” ufkunu yitirdi. ABD emperyalizminin denetimi altına düştük ve Kemalist Devrimle kurduğumuz Devrimci Cumhuriyetimiz ve çağdaş toplumumuz yıkıma uğradı. Türkiye, devrimini sürdürememiştir.

Sadık Usta’nın aydınlatıcı sunuşu
Değerli arkadaşım Sadık Usta’nın Sun Yatsen kitabının başına yazdığı Sunuş çok özlü, çok aydınlatıcı bir inceleme.
Sun Yatsen’in kitapta yer alan çevirilerinin farklı Almanca kaynaklardan yapılmış olması, çeviri tutarsızlıklarına yol açmış. Ancak o tutarsızlıklar, bizim Asya devrimlerini daha yiy anlamamızı sağlıyor.
Çincede minzhoucui (Türkçe okunuşu: minzucuyi) sözcüğü, hem halkçılık, hem de Milliyetçilik anlamına geliyor. Farklı çevirmenler bu sözcüğü Almancaya anlamına dikkat etmeden çevirmişler. Kitabın 146. sayfasına kadar, özellikle 90. sayfasından sonraki Halkçılık sözcüklerinin nerdeyse hepsi milliyetçilik diye çevrilmeliydi. Nitekim s. 146’dan sonraki yazılarda Milliyetçilik veya Ulusçuluk deniyor.

Çince ile Türkçenin arasına giren Batı!
Çincede halkçılık ve milliyetçilik sözcüklerinin özdeş olması, bir bakıma 20. yüzyıl demokratik devrimlerinin karakterini yansıtıyor.
Bir başka çeviri sorunu da yine Batı dillerinin Çince ile Türkçenin arasına girmesinden geliyor. Çincedeki Hu kavramını Batılılar barbar diye çeviriyorlar. Oysa Hu, kökleri ta Roma’nın kibrine uzanan barbar sözcüğünün olumsuz çağrışımlarını içeriyor. Çinliler, çevrede yaşayan Kuzeyli ve Batılı halklara Hu diyorlar.
Kwangtung, Kanton, Guangzhou gibi yer isimlerinin yazılışlarında da bir kural benimsemeliyiz. Aksi halde aynı isimler farklıymış gibi anlaşılır.

Bugün 12 Kasım
Sadık Usta’nın kitabından öğrendim, Sun Yatsen Hsiang-shan’da 1866 yılının 12 Kasım günü doğmuş. Başka deyişle 145 yıl önce bugün.
Bir güzel rastlantı daha var, bugün kızım Zeynep’in doğum yıldönümü.