Yeni yıl sabahında kimler bize bakıyor? Kimsesizlerin kimseleri! Yetimlerin, yoksulların umutları! İşte o, en ortada vakur! Bizi ateşleyenler! Yüreğimize cesaret, bilincimize ışık, bileğimize kuvvet bırakanlar! Devrimci Komitacılar bize bakıyor. Helal olsun onlara, bütün sevgilerimiz ve minnetimiz! Onlara helal olsun!
İlk paragrafını Feriz Önem’in elyazısıyla verdiğimiz mektup şöyle devam ediyor:
Bana göre “Gazi Terbiye Enstitüsü” de köy çocuklarına kapısını açan bir ön kuruluştu, Köy Enstitülerine giden yolda. Babam da İzmit’in köyünden gelen bir yetim olarak köyündeki okulda ilkokulu, İzmit’te ortaokulu, İstanbul’da öğretmen okulunu bitirmiş, oradan Gazi Terbiye’ye geçmiş. Sonra da Ankara Hukuk Fakültesi.
Eskiden de erkek çocukların okuması daha kolaymış. Ama kızlar için bunu söylemek zor. Olanağı kısıtlı da olsa ailesinin veya kendisinin isteği doğrultusunda gerçekleşiyordu. İşte annem de (1912 İzmit doğumlu) hem bu nedenle, hem de Atatürk’ümüzün açtığı aydınlık kafalı insanlar olma düşüncesiyle İstanbul Hukuk Fakültesi’ne devam etmiş ve 1933’de mezun olmuş.
Onların Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün devrinde yetişmelerinin çok büyük yararı olmuş. Bunu bizlere de geçirmişler.
Üçüncü zil çalınca
Bu ufuk açıklığından biri de sizin 1 Ekim’de yazdığınız Devlet Tiyatroları’dır. Biz de ailece, 1951-1952’lerden başlamak üzere giderdik. O ne güzel, etkileyici oyunlardı. Tiyatroların fiziki görünümleri de dikkat çekiciydi. Dışı tarih, içi tarih Halkevi (namı diğer Türk Ocağı 3. Tiyatro), Küçük Tiyatro, Opera. Sonra Oda Tiyatrosu. Bende çok iz bırakan, Küçük Tiyatro’da o üçüncü zil çaldıktan sonra salon ağır ağır kararırken tavandaki mineye benzettiğim rengarenk süslemelerin yavaş yavaş kaybolmasıydı. Yıldırım Önal’ın oynadığı “Tahta Çanaklar”, Kerim Avşar’lı “Midas’ın Kulakları”, Duvarların Ötesi”, Buzlar Çözülmeden”, Anna Frank’ın Hatıra Defteri”, “Vanya Dayı” vb… Hepsi ufkumuzu açtı.
Memleketin efendisi
En son Hasan Atilla Uğur’un, Oktay Yıldırım’ın kitapları yanında sizin “Bilimsel Sosyalizm ve Bilim” kitabınızı aldım. Aydınlatıcı bir kaynak kitap niteliğinde, aynen Kemalist Devrim serisinin 7. kitabı “Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu” gibi. Konunun can alıcı noktası: “Köylü milletin efendisidir”. Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün tespiti ne kadar doğru, bu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Sizlere ve diğer askerlere, sivillere destek selamlarımı yolluyorum.
Feyiz Önen arkadaşımın mektubu burada bitiyor.
Yeni yılda demir kapının sürgüsü açılıyor
Yeni yılın ilk Aydınlığının ayak sesleri geliyor. İşte demir kapının sürgüsü açılıyor. İnfaz memuru ve Cezaevi işçisi ekmeği ve gazeteleri bırakıyor. Yeni yılda kutlaşıyoruz karşılıklı güzel dileklerle.
Ben de sizin gibi Aydınlık’ın 8. sayfasını açıyorum.
Ben de onlara bakıyorum
Evet, onlar bize bakıyor.
Soldan sağa ben de tek tek onların gözlerine bakıyorum. En soldaki isimsiz, gururla bakıyor.
Karahan, arkadaşça.
Sevinçle bakıyor Atatürk’ün omzu üzerinden o açık alınlı Genç Türk.
Vakarla bakıyor, güveniyor bize, işte merkezde Atatürk!
Yanındakiler hep sevinçli.
İnönü, ufuklara bakıyor, o gün çok çalışmış, belli.
Sonra başlar omuzlara yaslanmış, herkes birbirine yaslanıyor ve hepsi birden devrime yaslanmış.
En sonda Atatürk’ün 15 yıl değişmez Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, başı dik ve gururlu. Emperyalizme yukardan bakıyor.
Bu resmide keşke Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak da olsaydı.
O zaman Devrimin Komitacıları ve Askerleri cümleten tamam olurdu.
Ey Devrimin Komitacıları
Ey bize bakan Devrim Komitacıları,
Namık Kemallerden, 1908’in Hürriyet teşkilatçısı Talat Paşalardan beri, özgürlük adına her şeyimizi, bağımsızlık adına bütün varlığımızı, insanlığımızı, devrimci vicdanımızı, gereğinde dağa çıkarız göreneğimizi, teslim olmayız kararımızı, toplum için fedailiğimizi, yüreğimizdeki cesareti, gözlerimizdeki sönmeyen ışığı, gönlümüzün büyük umutlarını, güzel olan her şeyimizi sizlere borçluyuz.
2012 yılına size bakarak giriyoruz.
Ve siz, bize bakıyorsunuz.
Bizi izleyin!
Bize güvenin!
NOT: Bu fotoğrafı ilk kez görüyorum. Belki de ilk kez Aydınlık’ta yayımlanıyor. Atatürk’ün Bütün Eserleri Arşiv görevlileri bu konuda bizi bilgilendirir.
Arkadaşım Feyiz Önem’e bizleri bu bakışlarla buluşturduğu için yürekten teşekkürler.