* Medyadaki psikolojik harekât. Tek kale maç kurgusuyla toplumun zihnini ele geçirmeye kalkanlar.
* İP Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey’in meydan okuması.
* Cumhurbaşkanı seçimini belirleyecek 9 etken. Kimler Cumhurbaşkanlığı koltuğu yerine sanık sandalyesine oturacak?
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül yandaşlarını anladık, peki “solcu” geçinenler neyin peşindeler?
Medyanın hallerine bakıyorsunuz, Aydınlık ve Ulusal Kanal dışında, hatta kimi zaman onlar bile, bir psikolojik harekâtın hizmetindeler.
Tek kale
Medyaya, hatta siyaset ricaline inanacak kadar budala iseniz, Cumhurbaşkanı seçimi tek kale oynanacak. Başka deyişle bir tarafta Cumhuriyet yıkıcılığı Anayasa Mahkemesi kararıyla hükme bağlanmış AKP’nin adayları olacak, karşılarındaki Cumhuriyet cephesi yok!
Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, daha şimdiden Gülen-Gül (Fethullah Gülen-Abdullah Gül) destekçisi!
Psikolojik harekât
Öyle sade suya tirit “analizler” yayınlanıyor ki, AKP’ye nerdeyse bütün 21. yüzyıl teslim ediliyor. Bunların hepsi, Türkiye halkına karşı psikolojik harekât!
Seçim, medya marifetiyle, tolumun zihninde, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan seçeneklerine hapsediliyor. Her ikisi de, yine Anayasa Mahkemesi kararıyla, birey olarak da Cumhuriyet yıkıcılığından hükümlü!
Bir tek İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey, bu harekâta meydan okudu (Ulusal Kanal, Ana Haber, 16 Haziran 2012). Özbey’in gürleyişini medya elbette vermeyecekti. Veremez!
Özbey, “İkisi de Cumhurbaşkanı olamaz” dedi.
Evet olamazlar!
AKP iktidarının sonu göründü
AKP iktidarının yılları sayılıdır.
1. Sıcak para diktası sürdürülemez.
2. Suriye’de kayaya dayanmışlardır. Beşar Esad değil, bu ikili yıkılacaktır.
3. ABD’nin Türkiye’yi bölme planı çıkmaza girmiştir. Türkiye’yi bölenler, bölünüyor. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, makam kavgası nedeniyle değil, Türkiye’yi bölmeye kalktıkları için bölünüyorlar. Bundan sonra, onlar hakkında “Bölenler bölünür” yasası geçerlidir. ABD bile onları yapıştıramaz.
4. Karşıdevrimin anayasa girişimi, çıkmazdadır. Türk milletini anayasa dışına sürme girişimi, milletin sillesini yiyecektir.
5. Cumhuriyet Devrimini yıkanlar, Kemalist Devrimin yeni yükselişinin altında kalacaklardır. İngiliz emperyalizminin Polatlı’dan yüzgeri etmesi gibi, ABD emperyalizmini de Türkiye bozgununda göreceğiz! Güçleri, ihtiraslarına artık yetmiyor.
6. AKP’yi iktidar yapan ABD emperyalizmi ekonomik açmazdadır. Avrupa Birliği ise; bölünmekte ve bir kesim Asya’ya yaklaşmaktadır.
7. Suriye-Irak-İran-Lübnan birleşmiştir. Türkiye, bu cephede yer alacaktır. AKP’nin bölgeye düşmanlık politikası iflas etmiştir.
8. Asya güçleri, ABD emperyalizmine karşı aktif direnişe geçmişlerdir ve inisiyatifi ele geçiriyorlar. Yükselen uygarlık Asya’dadır.
9. Türkiye’de Cumhuriyet hareketi, 19 Mayıs 2012 günü devrimci bir önderlikle ayağa kalkmıştır. Emekçi hareketi canlanmaktadır. Bu iki dinamik birleşmektedir. Çankaya’daki büyük irtifa kaybına son verecek, Çankaya’yı yeniden Atatürk’ün Çankayası yapacak kuvvetler birleşecektir.
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna değil
sanık sandalyesine
Bu dokuz maddeyi alt alta yazar toplarsanız, boyunlarında Anayasa Mahkemesi fermanı asılı olanların Cumhurbaşkanı olamayacaklarını saptarsınız.
Çankaya, suçluların mekânı değildir. “Hem suçlu, hem güçlü” oldukları dönemin sonu gelmiştir.
Türkiye halkı, “deliğe süpürülme yetkilerini” Washington’a teslim edenleri, ABD ile “2 sayfa 9 maddelik” gizli hizmet sözleşmesi yapanları, komşularımızla savaş tertiplerine dahil olanları, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna değil, İstiklal Mahkemelerinin sanık sandalyesine oturtacaktır. Fethullah Gülen’in Türkiye’ye gelmekten korkması boşuna değildir. Onların arasında en korkak olanlar, en gerçekçi olanlardır.
Çankaya, yeniden Atatürk’ün Çankayası olacaktır!