İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:43 SUBAYIMIZA ÖZGÜRLÜK!

İstanbul Casusluk Davası diye anılan davada 43 subayımızın özgürlüğü tehdit altındadır. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar bellidir. Konu Anayasa Mahkemesi’nin önündedir. Anayasa Mahkemesi alacağı kararları erteleyerek eziyetin sürdürülmesine katkıda bulunmuş oluyor...

Tarih:

İstanbul Casusluk Davası diye anılan davada 43 subayımızın özgürlüğü tehdit altındadır. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar bellidir. Konu Anayasa Mahkemesi’nin önündedir. Anayasa Mahkemesi alacağı kararları erteleyerek eziyetin sürdürülmesine katkıda bulunmuş oluyor. Bu katkısı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne teşekkür ediliyorsa, bunu adalet duygusu olanların anlaması mümkün değildir.

Cumartesi günü bir deniz yarbayımızın Marmaris’te tutuklandığından haberiniz var mı?
Sayın Yarbayımızın adı Tamer Çetin. İzmir’de görev yapıyor. Hakkında İstanbul “Casusluk Davası” nedeniyle yakalama kararı var. Görevli subayların askeri cezaevlerinde tutulması gerekirken, Yrb. Çetin Muğla E Tipi Cezaevine konuyor. Ancak mesele bu değil.

“CASUSLUK” YOK
PSİKOLOJİK HAREKÂT VAR
Ergenekon ve Balyoz tutuklularının özgürlüğe kavuşmasından sonra, içerde kimse kalmadı gibi bir hava oluştu. Oysa İstanbul Casusluk Davası nedeniyle 43 subay ve emekli subayımız hakkında yakalama kararı var. Çünkü haklarında hükümler verilmiş.
Ergenekon ve Balyoz türünden davalarında hukukun nasıl çiğnendiği artık kamuoyunca biliniyor. İstanbul Casusluk Davasının adı dahi, değerli subaylarımızın onuruna ve kişiliğine karşı ağır bir saldırıdır. Bu davada casusluk falan yok. Türkiye’yi teslim almayı amaçlayan Atlantik emperyalistlerinin psikolojik harekâtı var.



HAKSIZLIK HEPİMİZE
Özgürlükleri tehdit altında olan 43 subayımıza yapılan haksızlık, şu anda Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde. Adli tatilden önce bir karar alınması, yalnız 43 subayımızın ve ailelerinin meselesi değil elbette. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni etkisiz kılmayı amaçlayan büyük tertibin hedefi, Cumhuriyettir ve vatan bütünlüğüdür. Bu gerçeği deneyimlerden geçerek milletçe öğrendik.
Vicdanımıza bağlılığımız şu anda sınanıyor. 43 subayımıza yönelen tehdide karşı kayıtsız kalamayız. Bütün kamuoyunu bu konuda duyarlı çağırıyoruz.

ANAYASA MAHKEMESİ NİÇİN BEKLİYOR
Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar bellidir.
Peki o zaman Anayasa Mahkemesi niçin bekliyor?
Adaleti geciktirmek adet oldu.
Adaletin yerine getirilmesini ağırlaştırmak hukukla açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi alacağı kararları erteleyerek eziyetin sürdürülmesine katkıda bulunmuş oluyor. Bu katkısı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne teşekkür ediliyorsa, bunu adalet duygusu olanların anlaması mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi, 43 subayımızın özgürlüğü konusunda bir an önce karar vermelidir.