İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:31 MART ŞİRKETİNİN DİCLE ÜNİVERSİTESİ MANZARASI

Apo’nun Nevruz’daki “İslam Bayrağı altında birleşme” beyannamesinden bu yana hepsi 20 gün bile geçmedi.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki savaş manzaralarını görüyorsunuz. 31 Mart şirketi, bırakalım Türk ve Kürdü birleştirmeyi, Kürt gençlerini birbirine kı...

Tarih:

Apo’nun Nevruz’daki “İslam Bayrağı altında birleşme” beyannamesinden bu yana hepsi 20 gün bile geçmedi.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki savaş manzaralarını görüyorsunuz. 31 Mart şirketi, bırakalım Türk ve Kürdü birleştirmeyi, Kürt gençlerini birbirine kırdırıyor.

Bugün 31 Mart Gerici Kalkışmalarının 104. Yılı. Eski takvimde 31 Mart gününe rastladığı için ismi öyle kaldı.
Yeni takvimde 13 Nisan 1909 günü yobaz takımı ve Ahrar Partisi (Liberal Parti) 1908 Hürriyet Devrimine karşı kıyıma kalkışmışlardı.

150 yılın 31 Martı
104 yıl sonra, hem de Kemalist Devrimi yaşamış olan Türkiyemiz, 31 Mart’la karşılaştırılmayacak kadar kapsamlı bir karşıdevrimle yüz yüzedir.
Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi, Liberal-Yobaz ortaklığı hürriyeti ve istiklali boğmaktadır. O zaman arkalarında İngiliz zalimleri vardır. Bugün Amerikan zalimi var.
150 yıldır 31 Mart’a karşı istiklal, hürriyet ve aydınlanma için mücadele ediyoruz.
150 yıldır süren cepheleşme, 31 Mart’taki cepheleşmedir.

Günümüzün 31 Mart Şirketi
21 Mart 2013 günü Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’ın bildirisiyle ilan edilen ortaklık, bir 31 Mart şirketidir.
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan, “İslamcılık” bayrağı altında Müslüman milletlere karşı Haçlı ittifakı oluşturdular.
Önlerine koydukları görev, Ortadoğu’da ABD ve İsrail’in çıkarları için mazlumlara karşı savaşmaktır. İç cephedeki programları ise, kısaca Yobaz diktasıdır.

20 gün geçmeden şirkette iç savaş
12 Eylül 1980 Amerikancı cuntasının programını aynen kabul etmiştir. “Türk ve Kürdü İslam’da birleştiririz” iddiasıyla ortaya çıkmışlardır.
Apo’nun Nevruz’daki “İslam Bayrağı altında birleşme” beyannamesinden bu yana hepsi 20 gün bile geçmedi.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki savaş manzaralarını görüyorsunuz. 31 Mart şirketi, bırakalım Türk ve Kürdü birleştirmeyi, Kürt gençlerini birbirine kırdırıyor.
Bir tarafla Hizbullah ve AKP cemaatleri var. Karşı tarafta PKK. Her iki taraf birbirine karşı “İslam” bayrağı altında cephe tutuyor ve savaşıyorlar. Ve o savaş diğer üniversitelere sıçrıyor.
Bunlar mı Türkiye’yi birleştirecek!

“İslamcılar” her yerde birbirini kırıyor
Bu manzara Türkiye’ye özgü değil.
Ortadoğu’ya bakınız, Afganistan’a, Pakistan’a bakınız, iç savaşlar veya iç çatışmalar yaşanıyor. Taraflar İslam bayrağı altında birbirlerini kırıyorlar.
“İslam” denince hemen önümüze bir sor çıkıyor:
- Hangi İslam?
- Sünni İslam mı Şii İslam mı?
Birisine mensup olunca, bir kez de hangi cemaat hangi tarikat sorusu çıkıyor önümüze.
Somut olarak topluma baktığınız zaman, “İslam” 1500 yıldan beri kendisini farklı mezhepler, farklı tarikatlarla tanımlıyor. Birisine bağlanan öbürünü zındık ve sapık olarak görüyor.

Hazreti Muhammed’in sülalesini “İslamcılar” katletti
Lütfen hatırlayınız Hazreti Muhammed’in sevgili torunu Hazreti Hasan’ı İslamcılar zehirledi. Hem de HSYK Başkanı İbrahim Okur gibi yargıçlardan fetvalar alarak.
Yine Hazreti Muhammed’in sevgili torunu Hazreti Hüseyin’i İslamcılar katletti. Yalnız torunlarını mı, torunlarının çocuklarını da!
Hazreti Muhammed’in bütün sülalesini öldürenler, aynı İslamcılardı. Ellerinden bir tek Zeynel Abidin kurtulabildi.
Halifelerde, hep “İslamcılar” tarafından öldürüldü.
Ve 1500 yıldır, İslam tarihine bakınız, “İslamcılar” birbirleriyle boğazlaşıyor.

31 Martçılar birleştiremez ve barış getiremez
Şunu açık olarak saptamak durumundayız: 31 Martçılık toplumu birleştirmez ve Barış getirmez.
Hele Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır gibi farklı mezhep ve dinlerden insanların yaşadığı ülkelerde, birleştirici olan, yalnız ve yalnız laikliktir.
Bu coğrafya barışı ve hoşgörüyü laikliğin geçerli olduğu dönemlerde yaşadı.

31 Martçılığın yasaları
İki yüzyıllık 31 Martçılığın tunç yasaları var.
- Hep emperyalizmin güdümündedir ve millicilere karşıdır.
- Her zaman Orta Çağ karanlığından yanadır ve hürriyet düşmanıdır.
- “Allahın hâkimiyeti” perdesiyle saltanatın kuludur, halk hâkimiyetine karşıdır; demokrasi düşmanıdır.

31 Martlar 23 Nisanlarla sonuçlanır
Ve 31 Martların sonu bellidir.
31 Mart, 1908 Hürriyet Devrimini devirmeye kalktı, tepelendi ve Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle devrim dalgasının yükselişine yol açtı.
Günümüzdeki 31 Mart da halk hareketiyle tepelenecektir.
Her 31 Mart, yeni bir 23 Nisana çağrıdır.
23 Nisan geliyor, başka deyişle Cumhuriyet Devrimi.