“2D 2Y” neyin formülü? CHP’nin “Din ile barış” ve “Darbeciler temizlensin”
sloganının kökeni? Kılıçdaroğlu’nun Tandoğan mitingindeki yasaklı sözcükleri?
4+4+4, “20 Milyarlık yolsuzluk” için mi tezgâhlandı? Türkiye o laik kimliğini
kaybederken, CHP neyi kaybetti? Cenaze duasına dudak kıpırdatarak iştirak
edenlerin kimlikleri?
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun 1 saatlik Tandoğan
konuşmasını satır satır incelemiş. Konuşmada, Mustafa Kemal, Atatürk, Laiklik,
Atatürk Devrimi gibi kavramlar tek bir kez dahi geçmiyor (Ulusal Kanal, Politikanın
Nabzı, 1 Nisan 2012).
Kılıçdaroğlu’nun “yolsuzluk” perdesi neyi örtüyor
Kuşkusuz bu kavramların ille de her konuşmada anılması gerekmiyor. Ama
konu, 4+4+4, yani Cumhuriyet Öğretiminin Birliği’dir. Bu konu üzerine 1 saat
konuşup da, Atatürk’ü ve laikliği hiç anmamak için özel eğitim alınması gerekir.
Zaten gazeteler de CHP Genel Başkanı’nın konuşmasını doğru okudular ve
yolsuzluk-yoksulluk vurgularıyla verdiler.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin ve laikliğin yıkıldığını görmek istemiyor; 20 milyar
dolarlık bir yolsuzluğa vurgu yapıyor. Kur’an dersleri, bu “yolsuzluğun kalkanı” olarak
kullanılıyormuş.
Kılıçdaroğlu’nun sözlüğünde yolsuzluk, Cumhuriyeti yıkma eyleminin üzerine
örtülen bir perdedir.
Kuyunun ağzındaki parola
CHP’nin Neoliberal yönetimine yaşanan süreci perdeleme görevi verilmiştir.
Daha en başta “laiklik tehdit altında değil” beyanatlarıyla derin gaflet kuyularına
düşmüşlerdir; daha doğrusu atılmışlardır. Kuyudaki kurbağa gibi, yalnız kuyunun
ağzını görebiliyorlar. Kuyunun ağzında ise, ABD’nin yoksul ve yolsuz ülkelerin yolsuz
partileri için tasarladığı siyasal gevezeliğin temel sloganı yazılıdır: “Yolsuzluk ve
yoksulluk”
Neoliberal gevezelik
Evet CHP’nin bu sloganı tam anlamıyla Neoliberal gevezeliktir. Dünya
ekonomisiyle bütünleştirme programı bizim gibi ülkeleri yoksulluk ve yolsuzluğa
batırıyor ve o programa bağlanmış Neoliberal partilerde; her iki sözcüğü tekrarlayıp
duruyorlar. Oysa bu sloganda hiçbir çözüm bulunmuyor.
CHP, Çin, Vietnam, Hindistan, Brezilya, Venezuela gibi ülkelerde yolsuzluk ve
yoksulluk sorununu çözen bağımsızlıkçı-halkçı-devletçi, programa sırtını dönerek,
AKP gibi çözümsüzlüğün partisi haline gelmiştir ve küresel merkezlerin verdiği çikleti
çiğnemektedir.
Programlar değil çeneler yarışıyor
Üzülerek belirtiyorum ve başka sözcük olayı karşılamıyor: CHP yönetimi
Türkiye’nin yaşadığı bu süreçte zavallı durumdadır. Açıkça AKP tarafından
güdülmekte ve mayın tarlasına sürülmektedir.
Bağımsızlık ve Cumhuriyet devrimi cephesinde konumlanarak AKP’ye karşı
mücadele etmek varken, AKP ile birlikte bağımsızlığı, laikliği, kamu ekonomisini yıkan
tertibin içinde yer almıştır, AKP ile beraberliğini ise, çene yarışıyla, içeriksi ve
düzeysiz bağırtı çağırtılarla örtmektedir.
2D: Dinle barış
Darbecileri temizle
Kılıçdaroğlu, bir tertiple CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturtulduktan sonra
önüne “2D 2Y” diye formülleştirilen siyaset demetini koydular.
2D, Din ve Darbe sözcüklerinin ilk harfleri.
CHP, önüne konan program icabı “Din ile barışacak” ve “Darbeciler temizlensin”
korosunun assolisti olacaktır. MHP’de ikinci solist.
Birinci D, “dinle barışmak” perdesi altında laikliğin yok edilmesine yamaklıktır;
CHP için büyük utançtır.
İkinci D ise, ABD’nin Türk Ordusunu tasfiye ve piyonlaştırma harekatının
sloganıdır.
CHP yönetimi, ne yazık ki, ikinci D mevzisinde de BOP Eşbaşkanlığı’nın
güdümündedir.
2Y: Küresel mafyanın standart siyaseti
2Y ise, küresel merkezin Ezilen Dünya için ürettiği standart programdır. Aynen
AKP’nin programıdır. CHP’yi bu programla şerbetlemişlerdir.
2Y, tam anlamıyla, ekonomizmin tekerlemesidir. Küresel mafya, özellikle Sosyal
Demokrat partilerin eline bu renkli topları vermekte ve onları geniş kitlelerin
eğlendirilmesinde bir sirk hokkabazı gibi kullanmaktadır.
Kimlik kaybı
Bu “Yoksulluk ve Yolsuzluk” gevezeliğiyle geniş kitleleri kandırma modelini
benimseyen CHP, AKP’nin karşısındaki diri güçlerden geleneksel bağlarını
koparmaktadır. Kılıçdaroğlu ekibi, CHP’yi 90 yıldır bugünlere taşıyan Cumhuriyet
Devriminin öncü ve fedakâr güçlerini tıpkı AKP gibi “muhafazakârlık”la suçlayarak
Cumhuriyet yıkıcılığına ortak olduklarını ilan etmiştir. “muhafazakâr” suçlaması ve
“değişim” lafazanlığı, 1980 sonrasının tipik CIA sloganıdır.
Olayı anlamamız için basında Cumhuriyetin sağlam duruşunu temsil eden iki
yazarımızı örnek vereceğim.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının sabahında, Cüneyt Arcayürek ve Bekir Coşkun
şöyle yazdılar:
“Türkiye dün gece itibariyle laik kimliğini terk etti.” (Cumhuriyet, 31 Mart 2012)
Türkiye’nin laik kimliğini terk ettiği akşam CHP Genel Başkanı, Tandoğan
Meydanında laiklik sözcüğünü ağzına almadan bir saat yolsuzluk edebiyatı yaparak
CHP kimliğini terk ediyordu.
Cenaze duasında dudak kıpırdatanlar
AKP yöneticileri Cumhuriyet Öğretiminin Birliği’ni MHP ve PKK/BDP’nin iştirakiyle
mezara gömerken, “88 yıldır birbirimizi üzdük” diye son cenaze duasını yaptı.
CHP’nin Neoliberal yönetimi de, “Din ile barışma” siyasetiyle dudaklarını kıpırdatarak
cenaze duasına iştirak halindeydi. CHP, Cumhuriyetin yıkımına “amin”, “amin”
diyerek “Din ile barışmak”tadır!
Kılıçdaroğlu’nun 2D 2Y tekerlemesi, iflas etmiştir.
2D 2Y, bir karşıdevrim parolasıdır.
GELEN KİTAP:
Ferit Edgü Seçmeler
Değerli Çağlı Çelikkan, gönlümden geçen kitabı yollamışsın. Candan selam, sevgi ve
saygılar.