İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:23 NİSAN 1920’NİN KURUCU KARARLILIĞIYLA YENİDEN MİLLÎ MERKEZ’DE BİRLEŞİYORUZ!

Millî Merkez, tıpkı 1920 yılında olduğu gibi, Atatürk önderliğinde, İsmet Beyler, Fevzi Paşalar, Mahmut Celal Beyler, Nâzım Hikmet Beyler olarak, Millî Devrim için toplanıyor.
Bugün halk güçleri, CHP, MHP, İP, DSP, DP, ÖDP, TKP’de ve elbette AKP ve BDP tabanındadır; ...

Tarih:

Millî Merkez, tıpkı 1920 yılında olduğu gibi, Atatürk önderliğinde, İsmet Beyler, Fevzi Paşalar, Mahmut Celal Beyler, Nâzım Hikmet Beyler olarak, Millî Devrim için toplanıyor.
Bugün halk güçleri, CHP, MHP, İP, DSP, DP, ÖDP, TKP’de ve elbette AKP ve BDP tabanındadır; ADD, TGB, Sendikalar, Barolar ve meslek örgütlerindedir. Prof. Dr. Halil İnalcık ve 300 Aydınımızın bildirisi, bu Millî Hareketin sesi oldu.
Millî Merkez, bu büyük gücün Türkiyemizin bağımsızlığı ve halkın hürriyeti için birleşerek BOP Eşbaşkanlığı iktidarını yıkması, bir Millî Hükümet kurması için şu aşamada partiler üstü bir görev yapacaktır.

Devrimler elbette bir günde olmaz.
Ancak devrimlerin simgesel tarihleri vardır.
Türkiyemizin Cumhuriyet Devriminin tarihi, 23 Nisan 1920’dir; 29 Ekim 1923 değildir.
23 Nisan 1920 günü, saltanat yıkılmış, Cumhuriyet Ankara’da eylemli olarak kurulmuştur. Arkasından 9 ay sonra Meclisin kabul ettiği 20 Ocak 1921 Anayasasına bakınız, orada padişahlığın ve Padişahın adı bile geçmez. Bazı mebuslar, “padişahımızın ve padişahlığın adı niye yok” diye itiraz edecek olmuşlardır, onları kimse dinlememiştir.

Millî devleti 23 Nisan’da kurduk
1920 Devriminin getirdiği 1921 Anayasasını açınız ve okuyunuz, 3. Maddede devletin adı, Osmanlı Devleti değil, “Türkiye Devleti”dir. Hükümet de, İstanbul’daki Padişah Hükümeti değil, “Büyük Millet Meclisi Hükümeti”dir.
Devrim olmuş, saltanat yıkılmış, 1. maddeye yazıldığı üzere, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin” olmuştur. Artık idare usulü, Osmanlı hanedanı esasına değil, “halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına” dayanır.
1921 Anayasası, bir Cumhuriyet Anayasasıdır. 29 Ekim 1923’te o cumhuriyetin adı konulmuştur, Türkiye Devleti ismine Cumhuriyet eklenmiştir. 1920’de kurulmuş olan Cumhuriyet, Devrimin Önderi Atatürk’ün de hep vurguladığı gibi, 1923’te “ilan” edilmiştir.
1923, bir doğum tarihi değil, nüfusa kayıt tarihidir.

İstiklâli 23 Nisan Cumhuriyetiyle kazandık
1920’de kurulan Cumhuriyet, milleti silahlandırmış, Anadolu’da Devrimci bir Halk Ordusu örgütlemiş ve İstiklâl Savaşı’nı yürütmüş, zafere ulaştırmıştır.
Kurtuluş Savaşını başaran devlet, köhne padişah devleti değil, Cumhuriyettir.
Biz Türkiye halkı, istiklâlimizi Cumhuriyet Devrimine borçluyuz.
Padişahı yıkmasaydık, devrim yapmasaydık, İngiliz ve Fransız emperyalizminin kölesi olacaktık.

Millî Demokratik Devrim yaptık
Ve Mazlum Milletlerin bu büyük devrimi, kimi aydınlarımızın söylediği gibi, “Aydınlanma Devrimi” değildir. Saltanatı yıkan, hâkimiyeti millete kazandıran ve vatanı düşmandan kurtaran bir Millî Demokratik Devrimdir.
Devrim, bağımsızlıktan sonra sultanlıkla kader birliği içindeki Ortaçağlı hâkim sınıflara karşı sınıf mücadelesi yürüterek demokratik karakterini pekiştirmiştir. Sultanlığa, şeyhliğe, ağalığa, aşiret reisliğine karşı mücadele, o günün geçerli sınıf mücadelesidir!
“Aydınlanma Devrimi” bu büyük devrimin yalnız kültürel boyutunu dile getirir. Devrimin, saltanatı yıkan asıl siyasal karakterini bulandıran bir adlandırmadır. Bu adlandırmayı icat edenler, 1960’lardan beri siyasal iktidar mücadelesini hep örtbas etmişler, bütün uğraşı kültürel boyut içine hapsetmişlerdir. Buna bağlı olarak, siyasal iktidar mücadelesinin biricik aracı olan devrimci parti gereğine hep yandan bakmışlardır.
Bugün devrimimizin karakteri, “Aydınlanma Devrimi” değil, Millî Demokratik Devrimdir.

Karşıdevrimle karşılaştık
Ve o devrim bugün yıkımla karşı karşıyadır.
2007 yılında tamamlanan karşıdevrim,
- Devrimle kurduğumuz TC’ye karşı cihat yürütmektedir.
- Devrimle oluşturduğumuz Türk Milletini parçalama ve tasfiye için emperyalist projeleri uygulamaktadır.
- Devrimle kurtardığımız vatanı bölme kararını eyleme dökmektedir.
- Devrimle özgürleştirilen yurttaşı, yeniden kul ve mürit yapmaktadır.

Millî hedef:
Milletin hükümeti
İşte Millî Merkez Kurultayı, bugün Ankara’da TBMM Eski Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk başkanlığında, 23 Nisan’ın Devrimci kararlılığıyla toplanıyor.
Millet, ABD’nin BOP Eşbaşkanlığı tarafından gasp edilen hâkimiyetini yeniden kazanacak ve mavi Atlantik bayrağını indirip, Ankara Kalesi’ne tekrar al bayrağımızı çekecektir.
Bugün milletin elinde barikatlarda yükselen bayrak, yakında Ankara’nın iktidar burcuna dikilecektir.

Millî Merkez
milletin merkezi olmak için kuruluyor
Millî Merkez, Atatürk’te yeniden birleşen milletin merkezi olmak için kuruluyor.
Bu anlamda Millî Merkez, millî cephenin merkezidir.
Kafalarda herkesin farklı anlayışlarla tanımladığı “sağ-sol” ayrımları milleti bölemeyecektir.
Millî olan sınıflar, yani emperyalizme ve saltanata ve Ortaçağ ilişkilerine karşı olan toplumsal güçler, işçi ve köylüsünden, aydın, memur, millî sanayici ve tüccarına kadar birleşecektir.
Karşıdakiler, gayri millîdir, ABD’ye gizli sözleşmelerle bağlananlar, SOROS’lardan yemlenenlerdir.
İstiklâl ve hürriyet savaşının 150 yıldır galibi bellidir.

İsmet, Celal, Nazım Hikmet Beyler ve Fevzi Paşalar, yine
Mustafa Kemal Paşa önderliğinde birleşiyor
Millî Merkez, tıpkı 1920 yılında olduğu gibi, Atatürk önderliğinde, İsmet Beyler, Fevzi Paşalar, Mahmut Celal Beyler, Nazım Hikmet Beyler olarak, Millî Devrim için toplanıyor.
Bu birlik, 1920’lerde devrimi yapan ve 1930’larda “arasız devrimlerle” sürdüren birliktir.
Millî Anayasa Hareketi, bu kurultayda Merkez Yürütme Kurulu’nu ve Temsilciler Meclisi’ni belirleyerek örgütlü karargâh oluyor.

Atlantik emperyalistlerine isyan başladı
Atlantik döneminde birliğimiz bozulmuştur. “Küçük Amerika” süreci bizi bölmüş ve bu hallere düşürmüştür.
Şimdi Cumhuriyetimizi yıkan ve milletimizi köleleştiren Atlantik emperyalistlerine isyan ederek yeniden birleşiyoruz.

Salonlardan Anayasa Meydan Savaşlarına
Ankara’da bugün saat 14.00’te adıgüzel Nazım Hikmet Salonu’nda toplanan Millî Merkez, artık salonlardan meydanlara taşacaktır.
Millî Anayasa Hareketi, 152 yerde Bölücü Anayasa girişiminin karşısına dikildi ve Millî Anayasa bayrağını yükseltti.
Halk hareketi, 19 Mayıs, 16 Eylül, 29 Ekim, 10 Kasım, 14 Aralık, 23 Aralık, 8 Nisanlarda yüz binler halinde BOP Eşbaşkanlığının barikatlarını yıka yıka bugünlere geldi.
Önümüzde büyük bir meydan savaşı var: Türk Milletinin ve TC’nin Anayasa Meydan Savaşı!
Millî Merkez, meydanlarda milyonlara önderlik edecek ve Atlantikçilerin Bölücü Anayasa girişimini bozguna uğratacaktır.
Asıl büyük savaş milletin hükümet olma savaşıdır.
Bugün halk güçleri, CHP, MHP, İP, DSP, DP, ÖDP, TKP’de ve elbette AKP ve BDP tabanındadır; ADD, TGB, Sendikalar, Barolar ve meslek örgütlerindedir. Prof. Dr. Halil İnalcık ve 300 Aydınımızın bildirisi, bu Millî Hareketin sesi oldu.
Millî Merkez, bu büyük gücün Türkiyemizin bağımsızlığı ve halkın hürriyeti için birleşerek BOP Eşbaşkanlığı iktidarını yıkması, bir Millî Hükümet kurması için şu aşamada partiler üstü bir görev yapacaktır.
Millî hükümet, Türkiye’nin ufkunda gözüküyor.
Millî Merkez’i Silivri burçlarından selamlıyoruz.

MUSTAFA KEMAL’İN SEÇKİN AYDINI
GÜNSELİ BAŞAR’A SAYGI
Türkiyemizin seçkin aydını,
İşçi Partimizin en kararlı militanlarından,
Avrupa güzellik kraliçemiz GÜNSELİ BAŞAR’ı selamlıyor ve değerli anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.