İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz:“İŞKOLU BARAJI” KALDIRILMALI, “HAK GREVİ” YENİDEN TANINMALIDIR!

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, bugün (16 Şubat 2012) Ankara'da bir basın açıklaması yaparak, "işkolu barajının kaldırılması" ve "hak grevinin tanınması" için bütün işçi sendikaları ve konfederasyonlarıı ortak mücadeleye çağırdı. Cengiz açı...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, bugün (16 Şubat 2012) Ankara'da bir basın açıklaması yaparak, "işkolu barajının kaldırılması" ve "hak grevinin tanınması" için bütün işçi sendikaları ve konfederasyonlarıı ortak mücadeleye çağırdı. Cengiz açıklamasında şunları belirtti:

İşçi sendikacılığının temel işlevi, toplu iş sözleşmesi yapmaktır. İşçi sendikaları, bu işlevi yerine getirmek vaadiyle örgütlenirler. İşçi sendikalarını diğer meslek kuruluşları, dernekler ve kitle örgütlerinden ayıran özellik budur. Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi bulunmayan sendikanın “dernek”ten farkı kalmaz.

Sendikal yaşamı kontrol altında tutmanın ve bu alanda rekabeti ortadan kaldırmanın yolu, toplu pazarlık yapma ve toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisine sahip sendikaları sınırlamaktır.

“İşkolu barajı”, 12 Eylül yönetimi tarafından bunun için konulmuştur.

Şimdi yeniden gündeme getirilen, genelgelere ve yasa tasarılarına yansıyan “baraj” tartışmaları, bu kontrol mekanizmasını pekiştirmek amacına yöneliktir.
Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip işçi sendikalarının sayısını ne kadar azaltırsanız, işçileri bu sendikalara mahkûm edersiniz ve bu alanı daha kolay denetlersiniz. Nicelik olarak büyük sendikalar, az işçinin çalıştığı işyerlerini küçümseyerek buralarda örgütlenme çabasına girmediğinden, sendikasızlaştırmayı da artırmış olursunuz.

12 Eylül ürünü olan ve tehdide dönüşen bu kontrol mekanizmasına son vermek, sendikal rekabetin önünü açarak sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi hakkının yaygın ve etkin olarak kullanılabileceği koşulların yaratılabilmesi için “işkolu barajı” tamamen kaldırılmalı, işyeri bazındaki “çoğunluk sendikası”na toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisi verilmelidir.

***

12 Eylül’ün diğer bir mirası ise “hak grevi”nin yasaklanmasıdır. Toplu pazarlıkta, yani toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması durumunda başvurulabilecek olan ve belli koşullara bağlanmış bulunan “menfaat grevi”, kazanılmış hakların korunması için yeterli değildir.

12 Eylül öncesinde var olan ve bağıtlanmış toplu iş sözleşmesi hükümlerine işverence uyulmaması halinde, taraf sendikanın “hak grevi”ne gitme hakkı yeniden tanınmalıdır.

***

Bu amaçla, bütün işçi sendikalarımızı ve konfederasyonlarımızı ortak mücadeleye çağırıyoruz.