İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever: Cumhuriyete son darbeyi indirecek Hükümet kurulmakta, Çankaya mevzisi işgal edilmektedir.

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, 17 Ağustos 2007 günü Partisinin İstanbul İl Merkezi'nde; toplum önderleri ve akademisyenlerden, Erkan Önsel, (İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı) E.Gen. Servet Cömert (İşçi Partisi Genel Ba...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, 17 Ağustos 2007 günü Partisinin İstanbul İl Merkezi'nde; toplum önderleri ve akademisyenlerden, Erkan Önsel, (İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı) E.Gen. Servet Cömert (İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı) Haluk Dural, (İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi), Zehra Bilge Eray (Kıbrıs Türk Kültür Derneği İst. Şube Başkanı), E.Yrb. Atilla Çilingir (Kıbrıs Türk Kültür Derneği İst. Şb. Yön. Kur. Üyesi), Prof. Dr. Uçkun Geray'ın ( İ.Ü. Orman Fak. Öğretim Üyesi) katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı dönemindeki eylemleri nedeniyle Cumhurbaşkanı olamayacağını belirten İlsever, "Çankaya Cumhuriyet Yıkıcılarına Teslim Edilemez" dedi. İlsever'in açıklaması şöyle:

22 Temmuz seçimleri milletimize yönelik en büyük psikolojik saldırıdır. Bu seçimlerde Türk Milleti kaybetmiş, ABD ve içimizdeki uzantıları kazanmıştır. ABD, 22 Temmuz'a Cumhuriyetimizi yıkma hedefiyle müdahale etmiştir. Böylece milli iradeyi asla temsil etmeyen bir meclis oluşturulmuştur. Bu meclis Atatürk'ün Meclisi değildir. Şimdi de Cumhuriyete son darbeyi indirecek Hükümet kurulmakta, Çankaya mevzisi işgal edilmektedir.

Abdullah Gül, işte bu hedefin gerçekleştirilmesi için Çankaya'ya çıkarılmaktadır. Cumhuriyet'i çökertme eyleminin hiçbir yasal ve meşru açıklaması olamaz. Abdullah Gül geçmişiyle ve özellikle son beş yıl içindeki Dışişleri Bakanlığı pratiğiyle, emperyalist merkezlerin yönlendirdiği Cumhuriyet yıkıcılığını sergilemiştir. Cumhuriyet düşmanlığı en büyük suç olup, Türk Ceza Kanunu ve Anayasa tarafından mahkûm edilmiştir.

Abdullah Gül uzlaşma çağrıları yapmakta ve Cumhurbaşkanı adaylığına son beş yılı tanık olarak göstermektedir. Oysa Abdullah Gül'ün son beş yıllık icraatı, ABD'nin Büyük Ortadoğu projesinin hizmetinde, Türkiye'mizi parçalamaya yöneliktir.

Abdullah Gül 1 Mart 2003'te Başbakan sıfatıyla, Türkiye'ye 60.000 Amerikan askerinin yerleşmesini sağlayacak tezkere'yi hazırlamış ve Meclis'e sunmuştur. 2 Nisan 2003'te bu kez Dışişleri Bakanı sıfatıyla, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel'la "2 sayfa, 9 maddelik" gizli bir anlaşma yapmış ve bunu daha sonra Vatan Gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu'na açıklamıştır. (24 Mayıs 2003-Vatan Gazetesi) Gül bu anlaşmayla, Kuzey Irak – Kıbrıs hattında ABD'nin bütün dayatmalarını kabul etmiştir.

Bu anlaşmaya göre; Türkiye Irak'ın kuzeyindeki kukla devleti tanıyacak, bu bölgeye yönelik operasyonlarına son verecek, yine bu bölgede PKK'ya yönelik eyleme geçmeden önce ABD'den izin alacak, PKK'ya af çıkartarak yasallaştıracak, yerel yönetimler yasası çıkartılıp belediyelere özerklik tanınarak kukla devletin Türkiye'ye yayılmasını sağlayacak adım atılacak, Kıbrıs'ta Rauf Denktaş tasfiye edilerek Annan Planı hayata geçirilecek ve Türk askeri Ada'dan çıkartılacak, Türkiye ABD'ne İran ve Ortadoğu operasyonlarında destek verecek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asker ve silah sayısı azaltılacak ve Türkiye Ermenistan'a yönelik kısıtlamaları kaldıracak, Ege Denizi'ndeki sınır anlaşmazlıkları Yunanistan'ın taleplerine esnek tavır alarak sonlandırılacaktır. Her maddesi Türkiye düşmanı olan bu anlaşma sözde kalmamış, uygulanmıştır. Bu anlaşmayla Türkiye'nin varlığına ve bütünlüğüne kasteden şahıs şimdi Çankaya'ya oturmaya hazırlanmaktadır.

Abdullah Gül 4 Temmuz 2003'te Irak'ın kuzeyinde Süleymaniye kentinde Türk askerinin başına çuval geçirilmesinden hemen sonra Kayseri'de mantı partisindedir. Bu olay dolayısıyla ABD'ye karşı ortaya çıkan yoğun tepkileri; "Büyük devletler özür dilemez" sözleriyle yatıştırmaya çalışmış ve saldırganları korumuştur.

Bundan bir süre sonra hapisten çıkarılan Leyla Zana ve arkadaşlarını Dışişleri konutunda ağırlayarak, PKK ile arabuluculuk yapmalarını istemiştir.

Abdullah Gül Eylül 2003'te Dışişleri Bakanı olarak Amerikan ordusu'nun Telafer'de yaptığı Türkmen katliamını seyretmiş, hatta "Amerika teröristleri öldürüyor" diyerek saldırganları desteklemiştir.

Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan'la birlikte, Kuzey Kıbrıs'ta Annan Planı'nın kabul edilerek Rauf Denktaş'ın tecrit edilmesinin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı haince saldırıların baş sorumlularından biridir.

Abdullah Gül, yine Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı sıfatıyla yukarıda açıkladığımız 9 maddelik anlaşmanın gereği olarak kukla devleti tanımış ve Kerkük'ün bu devlete yamanması girişimlerini desteklemiştir. Barzanilerin Kerkük'ü elde ettikten sonra, Irak petrollerinin Türkiye üzerinden Batı'ya taşınmasını Dışişleri Bakanlığı olarak organize etmektedir. Bu işi gerçekleştirecek olan Çalık Holding'in Genel Müdürü ise Tayip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'tır.

Tayip Erdoğan'lar, Abdullah Gül'ler bugün Irak'ın ve Türkiye'mizin parçalanmaya sürüklenmesinden sorumludurlar.

Ve nihayet Abdullah Gül, 13 Mart 2006'da Kızılcahamam'da AKP milletvekilleriyle yapılan toplantıda kendisinin ve Türkiye'nin "Büyük Ortadoğu Projesi'nde ABD ile birlikte hareket ettiklerini" açıklamıştır.

Abdullah Gül daha önceki yıllarda ise, Cumhuriyet devrimlerine karşı olduğunu defalarca ilan etmiştir.

Bütün bu eylemler Abdullah Gül'ün Türkiye'nin Dışişleri Bakanı değil, ABD'nin Cumhuriyetimizi yıkmayı, milletimizi parçalamayı ve vatanımızın bütünlüğüne son vermeyi hedefleyen karanlık planın memuru olduğunu göstermektedir.

Atatürk'ün Çankaya'sı ABD görevlilerine ve Cumhuriyet yıkıcılarına teslim edilemez. Birkez daha Türkiye'ye ve dünyaya ilan ediyoruz: ABD ile gizli anlaşmalar yapan Abdullah Gül Çankaya'dan indirilecektir. Abdullah Gül'ün seçimler öncesinde Cumhurbaşkanlığı söz konusu olunca Çankaya'ya çıkmasını önleyen, "Ne ABD ne AB Tam Bağımsız Türkiye" sloganlarıyla Tandoğan, Çağlayan, Gündoğdu, Manisa, Samsun ve Diyarbakır meydanlarını dolduran milyonlarca vatandaşımızın iradesi bu eylemde en büyük güvencemizdir.

Bu amaçla partimizin "Çankaya Cumhuriyet Yıkıcılarına Teslim Edilemez" sloganıyla 19 Ağustos Pazar günü saat: 15.00'da Ankara Sıhhıye Meydanı'nda düzenlediği mitinge bütün vatandaşlarımızı davet ediyoruz.