İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülen Esinoğlu, AKP yandaşı 16 Mart Gençlik Hareketi'nin Hatay'da düzenleyeceği "Suriye İçin Sınırlara Dayanıyoruz" mitingini değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Esinoğlu'nun açıklaması şöyle;
Dün Suriye’yle Kardeşlik Mitingi’ni yasaklayanlar bugün Türkiye’nin birliğine dinamit konmasına sessizler!
AKP yandaşı Özgür-Der Gençliği, Kur'an Nesli Dergisi, Kurtuba Dergisi, İhtiyar Kafe, Büyüdüm Çocuk Oldum Platformu gibi bazı dernekler tarafından oluşturulan 16 Mart Hareketi adlı bir organizasyon, Suriye’deki ABD ve AB emperyalistleri tarafından arkalanan Suriye karşıtı isyancılara destek vermek için Hatay’a gideceğini açıkladı.
“Bir asır evvel aramıza çizilen ve zihinlerimize psikolojik barikatlar kuran sınırların bir önemi olmadığını dile getireceğiz” ifadelerini kullanan grup, ABD’nin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin haritalarını değiştirerek kendi denetiminde bir dünya yaratma hayali olan Büyük Ortadoğu Projesi söylemleriyle aynı dili konuşmaktadır.
Bu grup, “Suriye sınırına dayanmanın” gerekçesini de “Suriye’de 3000 kişinin öldürülmesi” olarak açıklıyor.
Kendisini Müslüman kimliğinin arkasına saklamaya, Amerikanseverliğini gizlemeye çalışan bu gruba bütün Müslümanların sorması gereken bir gerçek var: Bu nasıl Müslümanlık!
Irak’ta milyonlarca Müslüman öldürüldüğünde, kadınlarına Amerikan askerlerince tecavüz edildiğinde nerelerdeydiler acaba?
Afganistan’da Müslüman kanı akıtılırken Amerikan ninnisi ile uykulara mı dalmışlardı?
Libya’ya Haçlı Seferi düzenlenmesi için Meclis’ten onay çıkarken neden sessiz kalmayı yeğlemişlerdi?
Şimdi, Amerika Suriye’yi bölmek ve kendine bağlı bir kukla iktidar oluşturmak, bin yıllık medeniyet merkezi Şam’a da bir CIA ajanı yerleştirmek için hücum emri verdiğinde mi geldi akıllarına Müslümanlık?
Bugünün Haçlı Seferi, yalnız İslam dünyasına ve Suriye’ye değil, bütün insanlığa karşıdır ve Haçlı Seferlerinin en kanlısıdır. Ön cephe, Türkiye’dir. Türkiye, kardeşe ihanetin manevî yükünü kaldıramaz. Türkiye, Haçlı Ordusunun piyonu olamaz. Olursa, Türk Ordusunu bitirme ve Türk milletini köleleştirme ve vatanı parçalama planına dâhil olur.
Bugün Suriye’ye karşı yapılmak istenenler, yarın Türkiye’de daha büyük ölçekte yaşanacakların provasıdır.
Suriye ile Türkiye’nin toplumsal yapıları öylesine birbirine benzemektedir ki, bugün Suriye’de Alevi-Sünni kardeşliğinin altına dinamit koymak, yarın Türkiyemizde yaşanacak kardeş kavgasının işaret fişeği olacaktır.
Türkiye-Suriye kardeşliğine kama sokmak anlamına gelen 16 Temmuz eylemi, aynı zamanda Türkiye’de Alevi-Sünni kardeşliğine vurulacak bir hançer ve bu yolda atılmış en büyük provokasyon adımlarından olacaktır.
Antakya Valiliği, İşçi Partisi’nin, 25 Haziranda Antakya’da Suriye halkına barış elini uzatmak, iki mazlum milletin ABD ve emperyalistlerin tertiplerine karşı birliğini perçinlemek için düzenlediği mitingi keyfi ve dayanaksız gerekçelerle yasaklamıştır.
Ancak bütün engellemelere karşın bu eylem 1500 kişinin katıldığı kitlesel basın açıklaması şeklinde gerçekleştirilmiş, bu açıklamaya katılabilen bir grup Suriyeli vatandaşla birlikte, Türkiye-Suriye kardeşliği haykırılmıştır.
16 Temmuzda Suriye’nin olduğu kadar Türkiye’nin de birlik ve bütünlüğüne dinamit koymak olan kışkırtma eylemi bağıra bağıra gelmesine karşın, aynı Antakya Valiliğinin sesi soluğu kesilmiştir.
Devletin görevlilerini bağırarak gelen bu provokasyona karşı uyarıyoruz!
Daha da önemlisi, bütün milletimizi oynanacak bu bölücü oyuna karşı uyanık olmaya, tertibe alet olanları ABD’li efendileri ile baş başa bırakmaya ve vatanına sahip çıkmaya çağırıyoruz!