İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem,Genelkurmay Başkanlığı’nın Öcalan’ın “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus” kitabında 1999’da Kuvvet Komutanlarına gönderdiğini itiraf ettiği ses kayıtlarını açıklamasını istedi. Bunun, Türkiye’nin önüne konulan kaos planlarını önlemekte önemli bir adım olacağını belirten Senem, şunları söyledi:
Son günlerde BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’li Pervin Buldan, Gülten Kışanak gibi milletvekilleri tarafından 30 Mart’tan sonra “Güneydoğu’da özerlik inşa edeceğiz” “Rojava’da devrim oldu, özerk kantonlar kuruldu. 30 Mart’ta ise, özerklik sandıklardan çıkacak” gibi söylemleri dile getirilir oldu. Daha dün, HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel, Çorum’da açık hava toplantısında, “30 Mart’tan sonra kaos çıkacağını” açıkça ilan ederek Türkiye’yi tehdit etti. Bu, açıkça 30 Mart’tan sonra kalkışma söylemi ve hazırlığıdır.
Açılım gelmiş, özerkliğe, yani bölünmeye dayanmıştır.
Özerklik silahsız ve kansız olmaz!
Nitekim, dün bir uzman çavuş PKK’lı teröristlerin uzaktan kumandalı bir mayını patlatmasıyla şehit oldu.
Halkımız doğusu ve batısıyla etle tırnak gibi iç içe geçmiştir.
Bu zeminde özerklik ancak kanlı kardeş kavgasıyla sonuçlanır.
Milletimizin arasına onulmaz düşmanlıklar sokulur.
Bu kanlı sürecin önüne geçmenin biricik yolu Milletimizin bir parçası olan Kürt kardeşlerimizin PKK gerçeği konusunda aydınlatılmasıdır.
AKP iktidarı ise, açılım süreciyle 30 Mart’tan sonra PKK’nın kalkışma açıklamalarına sessiz durumdadır. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da kalkışma çabasına ve açıklamalarına sessizdir.
Bir tek İşçi Partisi bu boğazlaşma tehlikesine karşı gerçekleri milletle paylaştı. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, 6 Şubat 2014 tarihinde Adullah Öcalan’ın
İmralı’daki sorgu kasetlerini kamuoyu ile paylaşıp Öcalan’ın “biz taşeronuz” diyerek ABD ve AB ülkelerine nasıl hizmet sunduğunu, İran’da , Rusya’da, Irak’ta, Suriye’de verilecek her görevi yapacağım diyerek bölge halkları ve ülkelerinin bölünmesi açısından da nasıl bir alet olduğunu gözler önüne serdi.
Abdullah Öcalan, “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus” isimli kitabında; İmralı’da Genelkurmay, Jandarma, Emniyet ve MİT tarafından 10 gün süreyle sorgulandığı sırada “Kuvvet Komutanlıklarına hitaben bir kaset konuşması” olduğunu söylüyor (Milliyet, 18 Şubat 2014).
Abdullah Öcalan’ın, Kuvvet Komutanlıklarına hitaben gönderdiği kasetin milletimiz tarafından bilinmesi, onun gerçek yüzünün bir kez daha anlaşılmasını sağlayacaktır.
Genelkurmay Başkanlığı’na açık çağrıda bulunuyoruz.
Abdullah Öcalan’ın 1999’da Kuvvet Komutanlıklarına hitaben gönderdiğini belirttiği bu kaseti açıklayınız.
Bu, Güneydoğu’da kalkışma ve kaos hazırlıklarının önüne geçmenin en etkili adımlarından biridir.