İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arslan Kılıç:
İŞÇİ PARTİSİ DERSİM ARŞİVLERİNİ YILLAR ÖNCE AÇMIŞTI!
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arslan Kılıç, bugün İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de ve diğer devletlerde bulunan Dersim Arşivlerinin bugüne kadar İşçi Partisi tarafından açılmış belgelerini açıkladı. Kılıç’ın açıklamaları şöyle;
Kemal Kılıçdaroğlu ve Tayyip Erdoğan’ın “Dersim arşivini aç”, “Açarım haaa”! tartışması, Atatürk devrimciliğine yönelik bir şantajdır.
Devletin Dersim arşivlerinin belgeleri, İşçi Partisi tarafından 35 yıldır kamuoyuna ve millete açıklanmaktadır. İşçi Partisi 1977’den beri Dersim olayları ile ilgili 13 cilt kitap tutan belge yayınlamıştır.
İşçi Partisi dışındaki kuruluş ve yayınevlerince yayımlananlar da dikkate alındığında, 1937-38 Dersim Olayları hakkında bilimsel, tarihsel gerçeklere dayanan ve doğru bir değerlendirme yapmak ve bu konuda Ortaçağa karşı Cumhuriyet’in yanında yer alan bir tutum belirlemek için, elde yeterli belge ve bilgi vardır.
Arşivlerde bulunan bugüne kadar açıklanmamış belgeler, Dersim Olayları konusunda bilinen gerçekleri değiştirecek boyutta ve nitelikte değildir ve olamaz. Çünkü açıklanmış olan belgelerde, özellikle Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı belgelerinde olaylarla ilgili en küçük detaylara inen bilgiler vardır.
İşte İşçi Partisi’nin 1977’den beri yayımladığı belgeler:
1) Kurtuluş Savaşı’ndan 1938’e kadar olan bütün Kürt İsyanlarını kapsayan, u isyanlar, nedenleri ve bastırılmaları konusunda çok ayrıntılı raporlar, değerlendirmeler, siyasetler içeren GENELKURMAY BELGELERİNDE KÜRT İSYANLARI adlı iki ciltlik kitap içinde toplanmış olan raporlar, etütler, mütalaalar, askeri harekat belgeleri…
2-Dersim olayları ile araştırma inceleme kitaplarında en çok başvuru kaynağı olarak kullanılan, Jandarma Genel Komutanlığının 1932 tarihli DERSİM Raporları,
3-Celal Bayar’ın 1935 tarihli ŞARK RAPORU,
4-Kemalist Cumhuriyet’in ideologlarından gazeteci Naşit Hakkı Uluğ’un 1925 ve 1927 tarihli DEREBEYİ VE DERSİM ve TUNCELİ MEDENİYETE AÇILIYOR adlı gezi incelemeleri,
5-Ziya Gökalp’in KÜRT AŞİRETLERİ RAPORLARI başlıklı sosyolojik araştırması,
6-Dünya devrimcilerinin örgütü Komintern’in 1918’den 1938’e kadar olan bütün Kürt İsyanları ile ilgili değerlendirmelerini içeren KOMİNTERN BELGELERİNDE KÜRT SORUNU kitabı,
7-Doğu Perinçek’in 600 sayfalık ve tamamı belgelere dayanan, KURTULUŞ SAVAŞI’NIN KÜRT POLİTİKASI adlı araştırma kitabı,
8-Yine Doğu Perinçek’in, TOPRAK AĞALIĞI ve KÜRT SORUNU adlı belgesel incelemesi,
9-Mehmet Perinçek’in 15 gün önce yayımlanan ve yazarı tarafından T. Erdoğan’a, K. Kılıçdaroğlu’na, B. Arınç’a da gönderilen, SOVYET DEVLET KAYNAKLARINDA KÜRT İSYANLARI adlı belgeler kitabı…
10-Erzincan Valisi Ali Kemal’nin Erzincan-Tunceli yöresi aşiretleri ve aşiret yaşamı, aşiretlerin Cumhuriyet yönetimine karşı tutumları konularında geniş bilgi ve gözlemlerin yer aldığı ERZİNCAN adlı kitabı…
Bunlar sadece İşçi Partisi’nin yayımladığı arşiv belgeleri… Bugüne kadar bunlar dışında, başka kişi ve kuruluşlarca yayımlanmış yaklaşık 11 cilt kitap tutarında belge ve inceleme kitabı da bulunmaktadır.
Dersim İsyanı ve isyana karşı Cumhuriyet yönetiminin izlediği siyaset konusunda bilgilenmek ve doğru tavır almak için, yeni belge beklemeye gerek yoktur, bu belge ve araştırma sonuçları yeterlidir. 1937-38’de Dersim’de kimin haklı, ilerici ve halktan yana, kimin gerici konumda olduğu konusunda bir karar vermek için, elde fazlasıyla belge ve bilgi vardır. Nitekim T. Erdoğan’ın 22 Kasım AKP grup toplantısında “gizli” ve “yeni açıklanan” belgeler diye alıntılar yaptığı,
- Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey’in 1926 tarihli Raporu,
- 1935 tarihli Tunceli Kanunu,
- Altında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Celal Bayar’ın imzaları bulunan 1938 tarihli hükümet kararı,
- Muhsin Batur ve İhsan Sabri Çağlayangil’in anıları,
- 30-40 yıldır bilinmekte ve bu konudaki araştırma-inceleme kitaplarında yer almaktadır. Artık Cumhuriyet’e karşı bir Haçlı saldırısı bahanesi ve şantajı olarak kullanılabilecek açıklanmamış bir Dersim belgesi yoktur.
Tekrar ediyoruz, T. Erdoğan ve K. Kılıçdaroğlu milletin tepesinde Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimciliğine karşı bir şantaj aracı olarak sallandırıp durmasınlar, henüz açıklanmamış olan belgeler, açıklananların içeriğini değiştirecek nitelikte değildir.