İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Teoman Alver, beraberindeki parti heyetiyle birlikte, sınır dışı edilen Suriyeli diplomatlara destek ziyaretinde bulundu. Parti heyetini karşılayan Maslahatgüzar Mounzer Mounzer, “Suriye’nin haklı mücadelesine başından beri sahip çıkan İşçi Partisi’ne teşekkür ediyorum” dedikten
sonra, “Dost Türkiye halkını Suriye konusunda uyanık olmaya, kardeşlik bağlarını
geliştirmeye ve Suriye’nin davasına sahip çıkmaya” çağırdı. İl Başkanı Alver, Suriyeli
diplomatların sınır dışı edilmesi kararının Türk milletine ait olmadığını belirterek,
Türkiye’de yükselmekte olan halk hareketinin Suriye’nin bağımsızlık ve birlik
mücadelesine olan desteği de büyüteceğine, kardeşliği pekiştireceğine işaret etti.
Aynı saatlerde, dayanışma duygularını iletmek üzere Büyükelçilikte bulunan Türkiye
Gençlik Birliği üyeleri de hükümetin kararını protesto eden bir basın açıklaması yaptı.
Maslahatgüzarla yapılan görüşmeden ayrıldıktan sonra Büyükelçilik önünde kitlesel
bir basın açıklaması yapan Teoman Alver şunları söyledi:
BOP Eşbaşkanlığı görevini sürdüren Tayyip Erdoğanlar Suriyeli Diplomatları
ülkemizden sınır dışı edilmesi kararı almıştır. Bu gün, dost ve kardeş Suriye
diplomatlarına tanınan 72 saatlik süre doluyor. Bizler dostlarımızı uğurlamak üzere
buradayız. Ve şu gerçeği bilmelerini istiyoruz: Bu karar Türkiye’nin kararı değildir, bu
karar ABD tarafından alınmış ve BOP Eşbaşkanlığı görevini yürüten Tayyip Erdoğan
ve Abdullah Güllere dikte edilmiş bir emirdir. Bu emri uygulamaktadırlar.
Kanunsuzdurlar, gayrimeşrudurlar. Türkiye’yi BOP kapsamında ateşe sürmek
istemektedirler. Mehmetçiğimizin kanını Suriye’de Amerika hesabına akıtmak
istemektedirler.
Bu Süreçten ABD ve Piyonları Zararlı Çıkacaktır
Türkler ve Araplar yüzyıllardır bu coğrafyada kardeşçe yaşamışlardır. Bu
coğrafyada yaşayan milyonların kaderi ortaktır. Biz omuz omuza verip birlikte
yaşamak zorundayız. Amerika kaybeden taraftır. Saldırganlığının nedeni de budur.
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Fethullah Gülenler ABD gemisiyle birlikte
batacaklardır. Buradan uyarıyoruz; Amerika’nın hesabına diplomatların sınır dışı
edilmesi ve Suriye’ye karşı yıkıcı faaliyetler yürütülmesini sadece Türk hukukuna
göre, vatana ihanet olarak tarif etmek yeterli değildir; aynı zamanda bölge ülkeleri
ve halklarına da ihanettir. ABD’nin paçasına yapışanlar bu ihanetin bedelini
efendileriyle birlikte ödeyeceklerdir.
“İstenmeyen Kişiler” ABD İşbirlikçileridir
Tayyip Erdoğan Türkiye’nin Başbakanı değildir. 36 kez milletin önünde itiraf ettiği
üzere, ABD’nin BOP Eşbaşkanıdır. Dolayısıyla Suriyeli diplomatların “İstenmeyen Kişi”
ilan edilerek ülkemizden ayrılmak zorunda bırakılması kararı Türk milletini değil
Tayyipleri bağlar. Daha birkaç gün önce yasaklanan 19 mayıs bayramını alanlarda
kutlayan milyonlar Tayyip-Gül ikilisini “istenmeyen kişi” ilan etmişlerdir. “Türkiye-
Suriye kardeştir” diye haykıran milyonlar kendileriyle birlikte bölgenin de kaderini
değiştirecek ve başlarındaki eş başkanları def edeceklerdir. O gün tam bağımsız iki
kardeş ülkenin özgür yurttaşları olarak yeniden kucaklaşmak üzere Suriyeli
dostlarımıza veda ediyoruz.