Sayın Hikmet Çetinkaya
Cumhuriyet gazetesinin 10 Mayıs 2006 tarihli nüshasında “Bakırçay’ın Cazibesi” başlıklı yazınız gerçeği yansıtmamaktadır.
Öncelikle şunu belirtelim. Fener Rum Patriği Bartholomes'un başkanlığında ve AKP’nin desteği ve izniyle üç yıldır yapılan bir dinsel ayinin protesto edilmesine neden karşı çıktığınızı anlayabilmiş değiliz.
Milletimiz emperyalist kültürün çekim alanı içine girmekte ve milletine yabancılaşan bir kuşak yaratılmaya çalışılmaktadır.
Biz buna “Haçlı irtica” diyoruz.
Millî devlet çözüldükçe ve millet dağıldıkça, emperyalist kültür, insancıklarımızın dinlerini değiştirecek kadar yozlaştırıcı olabilmektedir.
Bir tek Hiristiyan'ın bile yaşamadığı yerde ayin yapılmaktadır.
Bergama’daki ayin, Türkiye’nin insanlarını Hıristiyanlaştırma planının bir parçasıdır ve kesinlikle dinsel özgürlükle açıklanamaz. Tersine bir ajanlaştırma olayıdır.
Küresel sermaye, Ezilen Dünya'da, büyücülük, falcılık tarikatlaşma gibi ortaçağ kurumlarını, inançlarını ve örgütlenmelerini hortlatıyor. Türkiye’de son yıllarda yoğunlaşan misyoner faaliyetleri, Fener Rum Patriği’nin “Ekümenik” ilan edilmesi, Heybeliada Rum Okulu’nu yeniden açma çabaları, İstanbulumuzu Bizanslaştırma eylemlerini yaşarken sizin “inanç turizmi”ninden söz etmenizi, “eylem yapıldığı için turistler gelmedi” diye hayıflanmanızı yadırgadığımızı belirtmeliyiz.
“MHP'li ve İşçi Partili yandaşlar el ele verip 'Burada ayin istemiyoruz' diyerek tepki gösterdikleri”, “Kör milliyetçiliğin tutsağı olmuş, işi MHP-İP ittifakına dönüştürmüş olan 'Kızılelma Koalisyonu'nun eylem yaptıkları” sözlerinize gelince.
Öncelikle bir yanlışı düzeltelim. Partimizin MHP’yle “el ele vermesi”, “ittifak” ya da “Kızıl Elma Koalisyonu” kurması söz konusu değildir. Bergama’da da “birlikte eylem” yapılmamıştır. Aynı zamana denk gelen iki ayrı eylem vardır.
MHP, Amerikan emperyalizmi tarafından halka karşı, bir iç savaş, kontrgerilla örgütü olarak ortaya çıkarılmıştır. Halen tepe yönetimine bu anlayış hakimdir. MHP önderliği Amerikancı ve AB’cidir. “İkiz yasalar”ın altında Devlet Bahçeli’nin imzası vardır.
İşçi Partisi 40 yıldır aynı çizgidedir. Biz milletimizle aynı doğrultudayız. Emperyalizme karşı Türkiye’nin bağımsızlığını, vatanın bütünlüğünü, tekmil milletin birliğini savunuyoruz.
Gelelim “Kızıl Elma” deyimine.
“Kızıl elma” Türk mitolojisinde, bütün insanların kurtuluşunun ve mutluluğunun gerçekleştiği hedefi simgeleyen bir deyim olarak kullanılmıştır. Ziya Gökalp gibi ilk Türkçü devrimciler de emperyalizmin sömürgeci saldırısı altındaki Türklerin bağımsızlık ve birliklerini elde etmelerinin simgesi olarak Kızıl Elma’yı kullanmışlardır. Bu açıdan bakıldığında bugün de emperyalizmin saldırısı altında olan Türk milletinin, bu saldırıya karşı direnme ve birlik mücadelesini Kızıl Elma olarak ifade etmesi çok yanlış değildir.
Kaldı ki “Kızıl Elma” deyimini son yıllarda kullananlar. saldırı amacıyla Batı işbirlikçileri oldu. Ama bu ülkenin tüm devrimci ve yurtseverlerinin sahip çıkması ve benimsemesi gereken bir kavramdır “Kızıl elma.”
Okuyucunun doğru bilgilenmesi için, bu düzeltmenin köşenizde yayımlanmasını dileriz.
Saygılarımızla.
Hikmet Çiçek
İşçi Partisi
Basın Bürosu Başkanı