İşçi Partisi Balıkesir Altınoluk Belde Başkanı Ali Solak, yaptığı basın açıklamasında Türk Zeytincliğinin durumunu değerlendirdi. Solak'ın açıklaması şöyle:
Zeytin ülkesinde yaşıyoruz.Ülkemizin zeytinlerini yok ediyoruz.Göz göre göre.Kutsadığımız,adına "zeytin gözlüm sana meylim nedendir" diye türküler yaktığımız o varlığımıza sahip çıkamıyoruz.Kimimiz kesiyor.Kimimiz kesildiğini göre göre sesimizi çıkartmayarak yok olmasına göz yumuyoruz.Kimimiz de sadece söyleniyoruz.Bizi duyan var mı yok mu bilmeden.Bir şey gerçek ki zeytin ülkesinde can veren zeytin ağaçlarının sesine kulak verecek birileri aranıyor!Ben varım,ya siz!
Öğrendik ki; Zeytin ağaçlarının yok olmasını Amerika istemiş.Şaşırmadım değil!"Ayağınız taşa takılsa Amerikadan bileceksiniz"diyenlere,al işte gör demek geçiyor içimden. Niçin böyle istediklerini anlatmama gerek yok.Onlar bize mısırözü yağını satacaklar.Bir zeytin ağacının kesilmesi, ülkemizin emperyalizme bir adım daha atarak teslimiyetine hizmet etmektedir.
Emperyalizme karşıyım,yurdumu,milletimi çok seviyorum diyen herkesi zeytin ülkesinde zeytinlerin yok edilmesine karşı mücadele etmeye davet ediyorum.
Zeytinlerin,dağların,doğal bitki örtüsünün yok olmaması için GÜMÇED(Güney Marmara Doğal Çevreyi Koruma Derneği) elinden geleni yapmaktadır.Bu yeterli midir? Tabi ki hayır. Yapılacak çok işimiz var. Biz ne yapabiliriz sorusuna cevabımız var elbette. Önce kendimizden başlamalıyız. Bize ne görev düşmektedir yaşamın bu bölümlerinde! Çevremizdeki insanları harekete geçirebilir miyiz? Bunun için elimizden ne gelir? Gerekli girişimlerde bulunabilir miyiz?
Haydi hep beraber deneyelim ve başaralım. Başaralım ki zeytin ülkemizi kurtararak ülkemize hizmet edelim. Bu vatana borcumuz yok mu? Varsa beklemeye zamanımız var mı? Yok diyorsak hep beraber mücadeleye! Yaz boyunca rahmetli Melih PABUÇÇUOĞLU'nun büyük emeklerle çıkartmış olduğu zeytin yasasının değiştirilmemesi için imzalar toplanmış, Ankara'da gerekli açıklamalar yapılarak, gerekli yerlere ulaştırılmıştır.
Bize göre şimdi önümüzde bir görev daha bulunmaktadır.Bunu hep beraber yapabiliriz. Bölgemizdeki zeytin ağaçlarının varlıklarını belirlerken bir yandan da mevcut arsalar ve de içinde var olan zeytin ağaçları belirlensin. İnşaat aşamasına gelmiş arsalarda ki zeytin ağaçlarının yok olmasının önüne geçmek için gerekli girişimler yapılsın. İnşaat alanında kalan zeytin ağacı bir başka yere nakledilsin. Bu bir başka zeytinliğe olabilir. Ya da o arsanın içinde kalacak bahçesine ya da yol kenarlarında uygun yerlere. Şu da yapılabilir. Orman bakanlığı ile yazışarak zeytinlik olabilecek alanların açılması talep edilerek zeytinlik oluşturulabilir.Bu zeytinlik belediyeler için gelir kaynağı oluşturabilir.Yol kenarlarına nakledilecek zeytinler de aynı görevi yapacaklardır.Bu çalışmaların sonunda her zeytin ağacının bir kimliği olacaktır.Nasıl bu ülkenin yurttaşlarının kimliği varsa,onların da bir kimliği olsun.Olsun ki o ağacın başına neler geldiğini herkes bilebilsin.Zeytine değer ver ki kendi değerinin farkına var!Sahip çıkmaz görevimizi yapmazsak birkaç yüzyıl sonra bize hayat veren bu ağaçları ancak resimlerde görebiliriz. Vatanımıza sahip çıkmak için görev başına!
Biz İŞÇİ PARTİSİ olarak varız diyoruz.
Görev almaya ve yerine getirmeye hazırız.
Bu önerimizi kent konseyine sunuyoruz.