İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay ŞEN, 17 Eylül 2009 günü İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak; İzmir Valiliği’nin İP tarafından açılan “Atatürk devrimlerini savunmak ve yurtseverlik suçsa beni de alın” başlıklı imza masalarını yasaklamasına karşı İdare Mahkemesi’nde dava açtıklarını belirtti. Şen, açıklamasında şunları söyledi:
İşçi Partisi İzmir İl Örgütü olarak, yaklaşık bir aydır ilçe merkezlerinde imza masaları açarak Ergenekon tertibine karşı “Beni de alın” başlıklı imza kampanyasını yürütüyoruz. İzmir’de bu imza kampanyasına yaklaşık 15.000 yurttaşımız katıldı.
Daha önceki bildirimlerimize olumlu yanıt verilirken; İzmir Valiliği, 12.09.2009 tarihli yazısıyla 09.09.2009’da yaptığımız bildirime verdiği yanıtta imza masalarını yasakladığını belirtti. Valiliğin yasaklama gerekçesi olarak, imza metninin Türk Ceza Kanunu’nun “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” başlıklı 288. maddesinin 1. fıkrası hükmüne aykırı olduğu ileri sürülüyor.
İzmir Valiliği, İşçi Partisi’nin siyasi faaliyetlerini denetleme ve yasaklama yetkisine sahip değildir. Siyasi partiler, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’na tabidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından denetlenir. İzmir Valiliği’nin yetkisini aştığı açıkça ortadadır.
İzmir Valiliği’nin yasaklama kararı verirken dayandığı İller İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesinde “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir” denilmektedir. Bu maddeye dayanarak yasaklama getirilmesi ayrı bir hukuka aykırılıktır.
Bütün bunların yanında “Beni de alın” başlıklı imza kampanyasının “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” unsuru taşıdığını ileri sürmek de, hukuka, mantığa ve gerçeğe aykırıdır. Başbakan Tayyip Erdoğan bu davanın savcısı olduğunu söylüyor. F tipi yandaş medya, her gün yayınladığı yalan haberlerle mahkemeyi ve kamuoyunu etkilemeye çalışıyor. Mahkeme heyeti, verdiği kararlarla adil bir yargılama yürütülmediğini ortaya koymuştur. Bu koşullarda Partimizin yürüttüğü imza kampanyası, “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” olarak değerlendirilemez.
İzmir Valiliği’nin bu hukuksuzluğuna karşı İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma istemli dava açıyoruz. Bu hukuksuzluğun ortadan kalkmasıyla birlikte, “Beni de alın” imza kampanyası kapsamında masalar açmaya devam edeceğiz. Ergenekon tertibine karşı “beni de alın” diyen İzmirlilerin sayısının 15.000’den çok daha fazla olduğunu göstereceğiz.