İşçi Partisi İzmir Öncü Kadın Başkanı İncisel Aytar:LOZAN ANTLAŞMASI TAM BAĞIMSIZLIK VE MİLLİ EGEMENLİK BELGESİDİR!

İşçi Partisi Öncü Kadın Genel Sekreteri İncisel Aytar, Lozan antlaşmasının 90. yılında bir basın açıklama yaptı. Basın açıklaması şöyle:

24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan kentinde Türk delegasyonu başkanı İsmet İnönü altın kalemiyle, tarihe altı...

Tarih:

İşçi Partisi Öncü Kadın Genel Sekreteri İncisel Aytar, Lozan antlaşmasının 90. yılında bir basın açıklama yaptı. Basın açıklaması şöyle:

24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan kentinde Türk delegasyonu başkanı İsmet İnönü altın kalemiyle, tarihe altın harflerle geçecek anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşma ile Türk milleti, Sevr anlaşmasını tarihin çöplüğüne attı, Türk ordusunun süngüsüyle kazandığı askeri zaferlerle emperyalist devletleri masa başında da dize getirdi.

Birinci Dünya savaşı yenilgisinden sonra Sultan Vahdettin ve hükümeti 10 Ağustos 1920’de Sevr anlaşmasını imzalamışlardı. Yani o gün İstanbul’da siyasi iktidara sahip olanlar kişisel çıkarlarını emperyalist devletlerin çıkarlarıyla birleştirmişlerdi. Devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği, vatanın bütünlüğü emperyalist devletlerin insafına terk edilmişti. Osmanlı Mebusan Meclisi İngiliz askerleri tarafından basılmış, orduları dağıtılmış, vatanın birçok bölgesi işgal edilmişti. Ülkemizin doğusunda “Kürdistan” ve Ermenistan” kurulması, batı bölgesinde İzmir ve çevresi Yunanistan olacağı Sevr anlaşmasıyla kabul edilmişti.
Milli Kurtuluş savaşımız sonunda Lozan anlaşmasıyla yeniden milli bağımsızlığımızı, milli egemenliğimizi, misakı milli sınırları içinde vatan topraklarının bütünlüğünü kazandık. Lozan anlaşmasında sadece Müslüman olmayan vatandaşlara azınlık hakları tanındı. Türkler, Kürtler ve bütün etnik kökenlerden gelen vatandaşlar Türk milletinin öz evlatları kabul edildi.

Lozan anlaşmasından 90 yıl sonra bugün ne yazık ki çok şey kaybetmiş bulunuyoruz. Bugün, şahsi çıkarlarını emperyalist devletlerin çıkarlarıyla birleştirmiş olan siyasi iktidar sahipleri, milli egemenliğimizi, ABD’ye AB’ye, NATO’ya teslim etmişlerdir. Vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği tehlike altındadır. ABD’nin Türkiye’yi bölme planlarına hizmet eden ve 26 yıldır süren PKK terörü milli birliğimizi tehdit eder hale gelmiştir. Bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Abdullah Gül 2003 yılında Dışişleri Bakanlığı koltuğunda otururken ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel ile 2 sayfa 9 madde gizli hizmet sözleşmesi imzalamış vatan toprağının bölünmesi için hizmet edeceğine dair imza atmıştı. Yine Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile gizli anlaşmalar yapıyor ve bölünme sürecini ilerletmeye çalışıyor. Güneydoğu da bazı ilerlerde teröristlerin cenazelerinde PKK flamaları altında intikam yeminleri ediliyor. Bu olanları, hükümet yetkilileri, emniyet güçleri kayıtsızlıkla izliyor.

İşte bu ahval ve şartlarda biz partimizin Öncü Kadınları olarak, Lozan anlaşmasının geçersiz ilan edilmesi tehlikesine dikkat çekiyor, yeni Sevr anlaşmaları yırtıp tarihin çöp sepetine atmak için kadın erkek bütün vatandaşlarımızı, vatanımızı, milletimizin bölünmez bütünlüğünü, Cumhuriyetimizi savunmaya çağırıyoruz.