İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay ŞEN:Türkiye’nin geldiği noktanın üç temel nedenini açıklıyoruz

İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tugay ŞEN, 9 Aralık 2009 günü partisinin il merkezinde bir açıklama yaparak son bir haftanın terör bilançosunun ve bu noktaya nasıl gelindiğinin nedenlerini açıkladı. ŞEN, açıklamasında şunları belirtti:

Tokat’ın Reşadiye ...

Tarih:

İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tugay ŞEN, 9 Aralık 2009 günü partisinin il merkezinde bir açıklama yaparak son bir haftanın terör bilançosunun ve bu noktaya nasıl gelindiğinin nedenlerini açıkladı. ŞEN, açıklamasında şunları belirtti:

Tokat’ın Reşadiye ilçesinde 7 Mehmetçiğimizin şehit olduğu saldırı, Batman’da askeri lojmana yapılan ve 2 askerimizin yaralanmasına neden olan bombalı saldırı, İzmir ve diğer illerimizde bölücülerin gerçekleştirdikleri provokatif eylemler ve araçlar ile işyerlerine yönelik saldırılar…
Son bir haftanın terör bilançosu böyledir. Peki bu duruma nasıl gelinmiştir? Yaşanan tablonun ardındaki gerçek nedenler nelerdir?

1- KÜRT AÇILIMI, ETNİK TEMELDE BÖLME PLANIDIR
Son olaylar, Kürt açılımı adı altında uygulanan planın, milleti etnik temelde bölme planından başka bir şey olmadığını açıkça göstermektedir. ABD’nin emriyle ve AKP-PKK koalisyonuyla uygulanan açılım, ülkemizi hızla bir etnik çatışma ortamına sürüklemektedir. “ABD, PKK’nın tasfiyesini amaçlıyor” yalanıyla açılımlar milletimize yutturmaya çalışırken, gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Bu gerçek te, PKK’nın bu süreçle birlikte artık daha güçlü, daha moralli ve hedefine daha yakın olduğudur.

2- ERGENEKON TERTİBİ İLE VATANSEVERLER ZİNDANDA, BÖLÜCÜLER DIŞARIDA
Bu süreç, Ergenekon tertibinin ihanet açılımlarına karşı mücadeleyi engellemek için gerçekleştirildiğini göstermiştir. Başta Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek ve yurtsever aydınlarımız cezaevinde tutularak etkisiz kılınmak istenmektedir. İkinci olarak TSK’ya yönelik tertiplerle, bölücükle savaşmış değerli subayların tutuklanmasıyla Türk milletinin savaş gücü olan ordusu etkisizleştirilmektedir.

3- GENELKURMAY BAŞKANLIĞI, TSK’YA KARŞI PSİKOLOJİK SAVAŞA SESSİZ KALIYOR
Ergenekon tertibi kapsamında TSK’ya yönelik psikolojik savaşa karşı, Genelkurmay Başkanlığı’nın “hukuk devleti” aldatmacasını ileri sürmesi de TSK’nın savaş gücünü ve milletimizin inancını zayıflatmaktadır.
Bakın TSK’de neler olduğu iddia ediliyor?
“Genelkurmay karargâhında tertipler, entrikalar, düzenbazlıklar, ıslanmamış ve ıslanmış imzalı kaos kurguları…”
“Kara Kuvvetleri’nde sincabın her ağacın altına ceviz gömmesi gibi, tarlalara bataklara, kuyulara kuytaklara bomba gömme eylemleri…”
“Hava Kuvvetleri’nde karargâh evleri…”
“Deniz Kuvvetleri’nde müze gezecek çocukları toptan öldürme tertipleri, gayrimüslimlere cinayet hazırlıkları, Kafes Eylem Planları…”
“Jandarmada uyuşturucu kaçakçılığından PKK’ye silah taşımaya kadar türlü türlü marifetler…”
Genelkurmay, Türk Ordusu’nun içinde neler olduğunu Beşiktaş adliyesinden mi öğrenecek?
Yoksa Yargı mı Genelkurmay’dan öğrenecek?
İşçi Partisi olarak soruyoruz?
Türk Ordusu’na güvenin sarsılmasına, Türk Ordusu’nun savaş yeteneğinin yıpratılmasına seyirci kalınabilir mi?
Genelkurmay Başkanı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ilişkin tertibi çürütmek için bir çift sözü yok mudur?
Silah arkadaşlarının tertiplerle ite kaka götürülmesine karşı bir duruşu olmayacak mıdır?
Türk Ordusu’nun kahramanlarını intiharlara sürükleyen, gazilerine madalya çiğneten bu çamur savaşına karşı savaşmayacak mıdır?
TSK’nın savaş yeteneği, kendisine en fazla ihtiyaç duyulacak bir döneme girerken “hukukun üstünlüğü” aldatmacasına feda edilemez. Türk milleti, Genelkurmay Başkanı’ndan yalanları ve gerçekleri ortaya koyarak, TSK’ya sahip çıkmasını beklemektedir.