İP Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, Ankara'da bir basın açıklaması yaparak, 14 Ağustos 2008 günlü Vakit gazetesinde yer alan "Sezer'in kılavuzu Perinçek!" başlıklı haberi değerlendirdi. Açıklama şöyle;
Bugünkü Anadolu’da Vakit Gazetesinde “Kılavuzu Perinçek” başlıklı bir haber yayımlanmıştır. Haberde “İşçi Partisinde ele geçirilen belge”den bahisle Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek’in 10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'e TBMM'den geçen bazı kanunlarla ilgili raporlar hazırladığı, Sayın Sezer ile yüz yüze görüşerek kanunların reddedilmesi için “telkin”de bulunduğu, onaylayıp onaylamayacağı ile ilgili görüşünü sorduğu ileri sürülerek; Savcılık ifadesinde söz konusu belgenin içeriği sorulan Perinçek’in, “ilginç itiraflarda bulunduğu” iddia edilerek, yazının doğru olduğunu söyleyen Perinçek’in, ikiz yasalar olarak bilinen ‘Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi' ve 'Medeni Siyasi Haklar Sözleşmesi' başlıklı uluslararası sözleşmelerin Meclis'te kanunlaşması üzerine, Çankaya'da Cumhurbaşkanı ile görüşerek bu yasalarla ilgili sözlü açıklama yaptığını ve bir dosya verdiğini, okuduklarını anlattığını, bu olayla ilgili değerlendirmesini sorduğunu söylediği ileri sürülmüştür.
Haber kimi doğru hususları içermekle birlikte, başlığı ve içeriğindeki yorum sözcükleri haksız, dayanaksız ve Sayın Sezer ve Sayın Perinçek’i karalama amaçlıdır.
Her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanı Sezer’in “kılavuza, “telkin”e ihtiyacı yoktur.
Sayın Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanıdır. Türkiye’yi yönetmeye talip bir siyasi partinin lideridir.
Bir muhalefet partisi liderinin, Türkiye’nin her meselesinde olduğu gibi yasama organınca çıkarılan yasalar hakkında görüş bildirmesi, yasaların yürürlüğe girmesi için onayına sunulan Sayın Cumhurbaşkanı’na vatanın ve milletin menfaatlerine aykırı olduğunu tespit ettiği yasaların onaylanmamasını istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Bu siyasi partilerin görevidir.
Bu görevimiz kapsamında diğer Cumhurbaşkanlarımıza olduğu gibi 10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’e de sadece anılan yasalar hakkında değil, Türkiye’nin her sorunu hakkında görüşlerimizi ve taleplerimizi iletilmiştir.
Bu talepler gizli olmayıp, kamuoyuna açıklanmış faaliyetlerimiz arasındadır.
Habere konu edilen ikiz ihanet yasalarının Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmayarak, veto edilmesine yönelik başvurularımız doğrudur. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı Sezer, bu başvurumuz üzerine Sayın Perinçek’i Köşk’e davet ederek hukuki açıklamalarını dinlemişlerdir. Bu o dönemde basın yayın organlarında haber de olmuştur. Ayrıca bu görüşlerimiz broşür olarak basılmış ve yaygın bir biçimde dağıtılmıştır.
Basında yer alarak kamuoyunun bilgisi dâhilinde gerçekleşen bu başvuruyu, sanki gizli bir belge bulunmuş gibi haberleştirmek ne kadar doğrudur?
Bu haber, gazeteciliğin temel ilkelerinden olan “haber yaparken muhataplarının görüşlerini de alma” kuralının doğru ve objektif habercilik açısından önemini bir kez daha ortaya koymuştur.