İŞÇİ PARTİSİ ERGENEKON YARGIÇLARI ÖZESE VE HAŞILOĞLU'NU HSYK’YA ŞİKÂYET ETTİ

*VİDEO HABER*
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcıları Av. Mehmet Cengiz ve Av. Hasan Basri Özbey Ergenekon Davası Hâkimleri Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu haklarında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunda bulundular.
Aynı zamanda Ergene...

Tarih:

*VİDEO HABER*
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcıları Av. Mehmet Cengiz ve Av. Hasan Basri Özbey Ergenekon Davası Hâkimleri Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu haklarında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunda bulundular.
Aynı zamanda Ergenekon Davasında Doğu Perinçek ve arkadaşlarının avukatı da olan Cengiz ve Özbey, bugün (09.09.2009) HSYK’ya yaptıkları başvurudan sonra yaptıkları açıklamayı ve şikayet dilekçelerini aşağıda sunuyoruz.

PERİNÇEK, İLSEVER VE SELÇUK’UN EV TELEFONLARI DİNLENMİŞ
Ergenekon Davasına bakmakta olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce dava görülürken davanın sanıkları İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ferid İlsever ile Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın İlhan Selçuk’un ev telefonlarının dinlenmesi kararı verildiği anlaşıldı. Mahkeme üyesi Hasan Hüseyin Özese’nin imzasını taşıyan 2008/885 Teknik Takip nolu bu karar, 29 Temmuz 2008 tarihlidir. Yani, kovuşturma aşamasındadır. Anılan tarihte İddianame verilmiş, Mahkemece kabul edilmiş ve tensip yapılarak duruşma günü belirlenmişti.

KENDİLERİ CEZAEVİNDE,
DİNLENEN EV TELEFONLARI
Bundan daha vahimi, ev telefonlarının dinlenmesine karar verilen Sayın Doğu Perinçek ve Ferid İlsever o tarihte tutukludurlar. Cezaevinde bulunan bu kişiler hakkında, evlerindeki telefonların dinlenmesine karar verilmesini, hukukla, akılla, izanla açıklamak mümkün değildir.

YARGILAYAN MAHKEME YETKİSİNİ POLİSE DEVREDİYOR
Öte yandan mevzuatımızda, soruşturma aşamasında görev yapmış yargıcın kovuşturmada görev alamayacağı belirtilmişken; kovuşturmada görevli bir yargıcın, o davada yargılanan sanıkların ev telefonlarının dinlenmesine polisin isteğiyle karar vermesi kabul edilemez. Kovuşturma aşamasında delil toplama yetkisi davaya bakan mahkemeye aittir. Bu kararla, yetki polise devredilmiş olmaktadır.

PEŞİN HÜKMÜNÜ AÇIKLAYAN YARGIÇ
ADİL YARGILAMA YAPABİLİR Mİ?
Üstelik Sayın Özese’nin imzasını taşıyan bu kararda; ev telefonlarının dinlenme amacının, Sayın Doğu Perinçek, Ferid İlsever ve İlhan Selçuk’un “terör örgütünün faaliyetleri” kapsamında “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilmesi” olduğu söylenmektedir. Bu “ihsas-ı rey”, yani oyunu önceden açıklamak değil midir? İkisi cezaevinde tutuklu bulunan ve kimlikleri kamuoyunca bilinen bu seçkin şahsiyetlerin “terör örgütünün faaliyetleri kapsamında eylem gerçekleştirmeyi planladıkları”nı söyleyen ve bu gerekçeyle ev telefonlarının dinlenmesine karar veren bu yargıç, nasıl bir adil yargılama yürütecektir?

YASADIŞI TALEBE KARŞI YARGICIN TUTUMU NE OLMALIYDI?
Cezaevinde tutuklu bulunan ve yaklaşık bir hafta önce haklarındaki iddianamenin kabulü ile kovuşturmasına başladıkları kişilerin ev telefonlarının dinlenmesi istemi önüne gelen Yargıcın, Emniyet Müdürlüğü’nden gelen bu talep karşısında;

- ‘Biz bir hafta önce yaptığımız tensiple bu sanıklardan ikisinin tutukluluklarının devamına karar verdik; cezaevinde bulunan bu kişilerin ev telefonlarının –üstelik bu gerekçeyle- dinlenmesi anlamsızdır’,
- ‘Kovuşturmasına başlanmış bir iddia ve sanıklar hakkında soruşturma yürütülemez’,
- ‘Ben bu davaya bakıyorum; bakmakta olduğum bu dava kapsamında soruşturma işlemi yapamam, bu konuda karar veremem; aksi halde ihsas-ı reyde bulunmuş olurum’ demesi gerekmez miydi?
Şimdi, bu kararı veren, bakmakta olduğu dava ve sanıklar hakkında bu beyanda bulunan Mahkemenin ve Mahkeme üyesi Sayın Özese’nin bu durumu izah etmesi gerekmez mi?

ERGENEKON YARGICINDAN SANIĞA
“KONUŞ, İTİRAFÇI OL, DİĞER SANIKLARI SUÇLA” BASKISI
Güven sarsıcı bir başka gelişme de Ergenekon Davasının 25 Ağustos 2009 günlü duruşmasında yaşandı. Tutuklu sanık eski polis memuru Aydın Yüksek, Mahkeme üyesi Sedat Sami Haşıloğlu’nun “seninle konuşmamız lazım” diyerek kendisini odasına çağırdığını, odada “Mahkeme Başkan da konuşmanı istiyor, duruşmada açıklamalar yapmanı istiyoruz” dediğini belirtti.

ŞANTAJA MAHKEMENİN YANITI:
İTİRAFÇININ TAHLİYESİ!
Tutanakları geçen bu beyan üzerine, Mahkeme ve Mahkeme üyesi Sedat Sami Haşıloğlu’ndan açıklama yapmasını istedik.
Üç celsedir bekliyoruz. Konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı. Aydın Yüksek’in bu tehdit ve şantajına yanıt derhal tahliye edilmesi oldu.

YARGICIN SUÇ İŞLEDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR
Daha önce, savunma hakkı kapsamında İddianameye ve Mahkemenin uygulamalarına eleştirilerde bulunan sanıklar ve avukatlar hakkında suç duyurularında bulunan Mahkemenin, Aydın Yüksek’in bu somut beyanları hakkında suskun kalması anlamlıdır. Aydın Yüksek’in bu açıklaması, yoruma yer bırakmayacak kadar açık ve net olup tutanaklara geçmiştir. Mahkeme heyeti ve yargıç Haşıloğlu bu beyana hiçbir yanıt verememiştir.

SUSKUN KALINAMAZ!
Bu, üstü örtülebilecek, suskunlukla geçiştirilebilecek bir konu değildir. Aydın Yüksek’in bu açıklaması, yargılama boyunca ortaya çıkan somut gelişmelerle de doğrulanmıştır. Aydın Yüksek’in kendisine verilen destek ve yardımla, kaldığı cezaevinde adeta bir savcı gibi Sayın Doğu Perinçek hakkında belge ve bilgi toplama çalışmaları yürüttüğünü biliyorduk. Zaman zaman da Mahkemeye dilekçeler vererek İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e yönelik iftiralarda bulunmaktaydı. Şimdi Aydın Yüksek’in son açıklamasından, bu çalışmalarının sebebi anlaşılmaktadır.

YARGIYA GÜVEN SARSILMIŞTIR
SUÇ İŞLEYEN YARGIÇLAR ÖZESE ve HAŞILOĞLU’NUN
CEZALANDIRILMALARI GEREKİR
Yargı öncelikle güven gerektirir. Belirttiğimiz olgular karşısında Ergenekon Davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’un hâkimlik mesleği ve yargının güvenilirliği ile bağdaşmayan bu davranışlarının soruşturulmasını ve suç oluşturan bu eylemleri nedeniyle cezalandırılmalarını istiyoruz.

09.09.2009

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’na
Ankara

Konu : 28298 sicil nolu Hakim Hasan Hüseyin Özese hakkında şikayetimiz

Şikayet olunan 28298 sicil nolu Hakim Hasan Hüseyin Özese, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesidir. Anılan Mahkemede görülmekte olan 2008/2009 Esas sayılı “Ergenekon Davası”na Üye Hakim sıfatıyla katılmaktadır.
Müvekkillerden Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı, Ferid İlsever ise İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Müdürüdür. Her ikisi de “Ergenekon Davası” sanıklarıdırlar. Diğer müvekkiller Şule Perinçek Sayın Doğu Perinçek’in eşi, Ceyhun İlsever ise Sayın Ferid İlsever’in oğludur.
“Ergenekon Davası”nın soruşturma evresinde müvekkillerin ve Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un ev telefonlarının “terör örgütlerinin legal veya illegal alanda faaliyet gösterdikleri” iddiasıyla “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla” 01.02.2008 tarihinde 3 ay süre ile dinlenmesine karar verilmiştir. Müvekkiller, 24.03.2008 tarihinde bu soruşturma kapsamında tutuklanmışlardır. Bu karar, müvekkillerin tutuklanmasından sonra 30.04.2008 tarihinde 3 ay süre ile uzatılmıştır. .
Bu süre içinde soruşturma tamamlanmış, 10.07.2008 günü dava açılmış; hazırlanan İddianame, aralarında şikayet olunan Hasan Hüseyin Özese’nin de bulunduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 24.07.2008 tarihinde kabul edilmiş, duruşma günü tensip edilerek müvekkillerin tutukluluklarının devamına karar verilmiştir.
Bu şekilde kovuşturma evresine geçilmiş iken, davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin şikayet edilen üyesi Hasan Hüseyin Özese tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün isteği üzerine 29.07.2008 günü, tutuklu olarak cezaevinde bulunan müvekkiller Doğu Perinçek ve Ferid İlsever evlerindeki sabit telefonların dinlenmesinin 3 ay süre ile ikinci kez uzatılmasına karar verilmiştir. Kararın örneği ektedir.
Anılan kararda da müvekkiller Doğu Perinçek ve Ferid İlsever’in, “terör örgütlerinin legal veya illegal alanda faaliyet gösterdikleri” iddia edilmekte, “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla”, -kendileri cezaevinde oldukları halde- ev telefonlarının dinlenmesi hükme bağlanmaktadır.
. Cezaevinde bulunan kişiler hakkında, evlerindeki telefonların dinlenmesine karar verilmesini, hukukla, akılla, izanla açıklamak mümkün değildir.
Müvekkiller Sayın Doğu Perinçek ve Sayın Ferid İlsever o tarihte cezaevinde olduklarına göre, evlerindeki telefonların dinlenmesi, doğal olarak orada ikamet etmekte olan diğer müvekkiller Şule Perinçek ve Ceyhun İlsever’in telefon görüşmelerinin aylar boyunca yasaya aykırı biçimde dinlenmesi anlamına gelmektedir.
Öte yandan mevzuatımızda, soruşturma aşamasında görev yapmış yargıcın kovuşturmada görev alamayacağı belirtilmişken; kovuşturmada görevli bir yargıcın, o davada yargılanan sanıkların ev telefonlarının dinlenmesine polisin isteğiyle karar vermesi kabul edilemez. Kovuşturma aşamasında delil toplama yetkisi davaya bakan mahkemeye aittir. Bu kararla, yetki polise devredilmiş olmaktadır.
Üstelik şikayet olunan Hakim Hasan Hüseyin Özese’nin imzasını taşıyan bu kararda; ev telefonlarının dinlenme amacının, Sayın Doğu Perinçek, Ferid İlsever ve İlhan Selçuk’un “terör örgütünün faaliyetleri” kapsamında “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilmesi” olduğu söylenmektedir. Bu “ihsas-ı rey”dir. İkisi cezaevinde tutuklu bulunan ve kimlikleri kamuoyunca bilinen bu seçkin şahsiyetlerin “terör örgütünün faaliyetleri kapsamında eylem gerçekleştirmeyi planladıkları”nı söyleyen ve bu gerekçeyle ev telefonlarının dinlenmesine karar veren bu yargıç, nasıl bir adil yargılama yürütecektir?
Cezaevinde tutuklu bulunan ve yaklaşık bir hafta önce haklarındaki iddianamenin kabulü ile kovuşturmasına başladıkları kişilerin ev telefonlarının dinlenmesi istemi önüne gelen Yargıcın, Emniyet Müdürlüğü’nden gelen bu talep karşısında;
- ‘Biz bir hafta önce yaptığımız tensiple bu sanıklardan ikisinin tutukluluklarının devamına karar verdik; cezaevinde bulunan bu kişilerin ev telefonlarının –üstelik bu gerekçeyle- dinlenmesi anlamsızdır’,
- ‘Kovuşturmasına başlanmış bir iddia ve sanıklar hakkında soruşturma yürütülemez’,
- ‘Ben bu davaya bakıyorum; bakmakta olduğum bu dava kapsamında soruşturma işlemi yapamam, bu konuda karar veremem; aksi halde ihsas-ı reyde bulunmuş olurum’ demesi gerekirken bu şekilde karar almasını hakimlik mesleğiyle ve yargının güvenilirliğiyle bağdaştırmak mümkün değildir.

İstem : Şikayet olunan 28298 sicil nolu Hakim Hasan Hüseyin Özese hakkında
soruşturma açılarak; hakimlik mesleği ile bağdaşmayan ve yargının
güvenilirliğini zedeleyen bu eylemi nedeniyle cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla.

Doğu Perinçek, Ferid İlsever, Şule Perinçek, Ceyhun İlsever
Vekilleri
Av. Mehmet Cengiz
Av. Hasan Basri Özbey


09.09.2009

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’na
Ankara

Konu : 33274 sicil nolu Hakim Selda Kutluata hakkında şikayetimiz

Şikayet olunan 33274 sicil nolu Hakim Selda Kutluata, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi üyesidir.
Müvekkillerden Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı; Ferid İlsever ise İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Müdürüdür. Her ikisi de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan 2008/2009 Esas sayılı “Ergenekon Davası” sanıklarıdırlar. Diğer müvekkiller Şule Perinçek Sayın Doğu Perinçek’in eşi, Ceyhun İlsever ise Sayın Ferid İlsever’in oğludur.
“Ergenekon Davası”nın soruşturma evresinde müvekkillerin ev telefonlarının “terör örgütlerinin legal veya illegal alanda faaliyet gösterdikleri” iddiasıyla “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla” 01.02.2008 tarihinde 3 ay süre ile dinlenmesine karar verilmiştir.
Müvekkiller, 24.03.2008 tarihinde bu soruşturma kapsamında tutuklanmışlardır. Bu karar, müvekkillerin tutuklanmasından sonra 30.04.2008 tarihinde şikayet olunan Hâkim Selda Kutluata tarafından örneği ekte sunulan kararla 3 ay süre ile uzatılmıştır .
Anılan kararda da müvekkiller Doğu Perinçek ve Ferid İlsever’in, “terör örgütlerinin legal veya illegal alanda faaliyet gösterdikleri” iddia edilmekte, “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla”, -kendileri cezaevinde oldukları halde- ev telefonlarının dinlenmesi hükme bağlanmaktadır.
. Cezaevinde bulunan kişiler hakkında, evlerindeki telefonların hem de bu gerekçeyle dinlenmesine karar verilmesini, hukukla, akılla, izanla açıklamak mümkün değildir.
Müvekkiller Sayın Doğu Perinçek ve Sayın Ferid İlsever o tarihte cezaevinde olduklarına göre, evlerindeki telefonların dinlenmesi, doğal olarak orada ikamet etmekte olan diğer müvekkiller Şule Perinçek ve Ceyhun İlsever’in telefon görüşmelerinin aylar boyunca yasaya aykırı biçimde dinlenmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum, hakimlik mesleği ve yargının güvenilirliği ile bağdaştırılamaz.
İstem: Şikayet olunan 33274 sicil nolu Hakim Selda Kutluata hakkında
soruşturma açılarak; hakimlik mesleği ile bağdaşmayan ve yargının
güvenilirliğini zedeleyen bu eylemi nedeniyle cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla.

Doğu Perinçek, Ferid İlsever, Şule Perinçek, Ceyhun İlsever
Vekilleri
Av. Mehmet Cengiz
Av. Hasan Basri Özbey


09.09.2009

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’na
Ankara

Konu : 35190 sicil nolu Hakim Yakup Hakan Günay hakkında şikayetimiz

Şikayet olunan 35190 sicil nolu Hakim Yakup Hakan Günay, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi üyesidir.
Müvekkillerden Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı; Ferid İlsever ise İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Müdürüdür. Her ikisi de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan 2008/2009 Esas sayılı “Ergenekon Davası” sanıklarıdırlar. Diğer müvekkiller Şule Perinçek Sayın Doğu Perinçek’in eşi, Ceyhun İlsever ise Sayın Ferid İlsever’in oğludur.
“Ergenekon Davası”nın soruşturma evresinde müvekkillerin ev telefonlarının 01.02.2008 tarihinde 3 ay süre ile dinlenmesine karar verilmiştir.
Müvekkiller, 24.03.2008 tarihinde bu soruşturma kapsamında tutuklanmışlardır. Bu karar, müvekkillerin tutuklanmasından sonra 28.10.2008 tarihinde şikayet olunan Hakim Yakup Hakan Günay tarafından örneği ekte sunulan kararla 3 ay süre ile uzatılmıştır .
Oysa o tarihte soruşturma tamamlanmış, 10.07.2008 günü dava açılmış; hazırlanan İddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 24.07.2008 tarihinde kabul edilmiş, duruşma günü tensip edilerek müvekkillerin tutukluluklarının devamına karar verilmiştir.
Bu şekilde kovuşturma evresine geçilmiş iken, bir başka mahkemenin üyesi olan Yakup Hakan Günay tarafından müvekkillerin evlerindeki sabit telefonların dinlenmesine karar verilmesi, kovuşturmaya açıkça müdahaledir.
Anılan kararda müvekkiller Doğu Perinçek ve Ferid İlsever’in, “terör örgütlerinin legal veya illegal alanda faaliyet gösterdikleri” iddia edilmekte, “gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla”, -kendileri cezaevinde oldukları halde- ev telefonlarının dinlenmesi hükme bağlanmaktadır.
. Cezaevinde bulunan kişiler hakkında, evlerindeki telefonların hem de bu gerekçeyle dinlenmesine karar verilmesini, hukukla, akılla, izanla açıklamak mümkün değildir.
Müvekkiller Sayın Doğu Perinçek ve Sayın Ferid İlsever o tarihte cezaevinde olduklarına göre, evlerindeki telefonların dinlenmesi, doğal olarak orada ikamet etmekte olan diğer müvekkiller Şule Perinçek ve Ceyhun İlsever’in telefon görüşmelerinin aylar boyunca yasaya aykırı biçimde dinlenmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum, hakimlik mesleği ve yargının güvenilirliği ile bağdaştırılamaz.
İstem : Şikayet olunan 35190 sicil nolu Hakim Yakup Hakan Günay hakkında
soruşturma açılarak; hakimlik mesleği ile bağdaşmayan ve yargının
güvenilirliğini zedeleyen bu eylemi nedeniyle cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla.

Doğu Perinçek, Ferid İlsever, Şule Perinçek, Ceyhun İlsever
Vekilleri
Av. Mehmet Cengiz
Av. Hasan Basri Özbey

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’na
Ankara


Konu : 37266 sicil nolu Hakim Sedat Sami Haşıloğlu hakkında şikayetimiz


Şikayet olunan 37266 sicil nolu Hâkim Sedat Sami Haşıloğlu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesidir. Anılan Mahkemede görülmekte olan 2008/2009 Esas sayılı “Ergenekon Davası”na Üye Hakim sıfatıyla katılmaktadır.
Müvekkillerden Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı, Ferid İlsever ise İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Müdürüdür. Her ikisi de “Ergenekon Davası” sanıklarıdırlar.
Anılan davanın 25 Ağustos 2009 günlü duruşmasında; tutuklu sanık eski polis memuru Aydın Yüksek, Mahkeme üyesi Sedat Sami Haşıloğlu’nun “seninle konuşmamız lazım” diyerek kendisini odasına çağırdığını, odada “Mahkeme Başkan da konuşmanı istiyor, duruşmada açıklamalar yapmanı istiyoruz” dediğini belirtti.
Tutanakları geçen bu beyan üzerine, Mahkeme ve Mahkeme üyesi Sedat Sami Haşıloğlu’ndan açıklama yapmasını istedik.
Konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı. Aydın Yüksek’in bu tehdit ve şantajına yanıt onun derhal tahliye edilmesi oldu.
Daha önce, savunma hakkı kapsamında İddianameye ve Mahkemenin uygulamalarına eleştirilerde bulunan sanıklar ve avukatlar hakkında suç duyurularında bulunan Mahkemenin, Aydın Yüksek’in bu somut beyanları hakkında suskun kalması anlamlıdır. Aydın Yüksek’in bu açıklaması, yoruma yer bırakmayacak kadar açık ve net olup tutanaklara geçmiştir. Mahkeme heyeti ve yargıç Haşıloğlu bu beyana hiçbir yanıt verememiştir.
Bu, üstü örtülebilecek, suskunlukla geçiştirilebilecek bir konu değildir. Aydın Yüksek’in bu açıklaması, yargılama boyunca ortaya çıkan somut gelişmelerle de doğrulanmıştır. Aydın Yüksek’in kendisine verilen destek ve yardımla, kaldığı cezaevinde adeta bir savcı gibi Sayın Doğu Perinçek hakkında belge ve bilgi toplama çalışmaları yürüttüğünü biliyorduk. Zaman zaman da Mahkemeye dilekçeler vererek İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e yönelik iftiralarda bulunmaktaydı. Şimdi Aydın Yüksek’in son açıklamasından, bu çalışmalarının sebebi anlaşılmaktadır.
Hâkimlik mesleği ve yargının güvenilirliği ile bağdaşmayan bu eylemi nedeniyle şikayet olunan Hakim Sedat Sami Haşıloğlu’ndan şikayetçiyiz.

İstem: Şikayet olunan 37266 sicil nolu Hâkim Sedat Sami Haşıloğlu hakkında
soruşturma açılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla.

Doğu Perinçek
Ferid İlsever
Vekilleri
Av. Mehmet Cengiz
Av. Hasan Basri Özbey

İŞÇİ PARTİSİ ERGENEKON YARGIÇLARI ÖZESE VE HAŞILOĞLU'NU HSYK’YA ŞİKÂYET ETTİ from dperincekgentr on Vimeo.