İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ceyhan Mumcu, Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın, TBMM AB Uyum Komisyonu’nda “Ben Meclis’teki muhalefeti kastetmedim. Halen cezaevinde bulunan bir partinin Genel Başkanını ve bu kapsamdakileri kastettim'' diyerek, Anayasa Mahkemesince yargılanabilecek siyasi partileri ve genel başkanını yargılama yetkisini kendinde gören ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs eden sözleriyle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Ceyhan Mumcu, “Annan Planı” referandumundan hemen sonra, Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin KKTC Başbakanı M. Ali Talat arasında yapıldığı anlaşılan bir telefon konuşmasını kapak yapan Aydınlık Dergisinin ve Ulusal Kanal’ın polis tarafından basılmasını da protesto etti.
Mumcu, daha sonra Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu metnini verdi.
Ceyhan Mumcu’nun suç duyurusu metnini aşağıda sunuyoruz:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
ŞİKAYETÇİ : İşçi Partisi, Toros Sokak No.9 Sıhhiye ANKARA
ŞÜPHELİ : Egemen BAĞIŞ, Devlet Bakanı ANKARA
SUÇ : Adil yargılamayı ve yargı görevlerini yapanları etkilemeye teşebbüs, Hakaret, İftira.
SUÇ TARİHİ : 15.10.2009
AÇIKLAMALARIMIZ :
Devlet Bakanı Egemen BAĞIŞ, 15 Ekim 2009 tarihinde Avrupa Birliği’nin Türkiye hakkında yayınladığı ilerleme raporu, TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu'nda ele alınırken, suç unsuru içeren bazı açıklamalarda bulunmuştur.
''Bazen Türkiye'de muhalefet ile çeteler arasındaki sınırın nerede olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü mühimmatla, silahlarla yakalanan, devleti yıkmaya yönelik ve kendi kafalarına göre çetelerin yönettiği bir rejime kaydırma çabası içinde olan kişilerin avukatlığına soyunmuş bir muhalefetle Türkiye'nin demokratik standartlarda, AB standartlarında bir ülke olması kolay bir süreç değil''
Halen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde derdest olan, 2008/ 209 E. sayılı dava hakkında açıklamalarda bulunan Devlet Bakanı Egemen BAĞIŞ, muhalefet partilerinin yönetici ve milletvekillerinden gelen, ağır eleştiriler sonucunda sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirterek, açıklamalarına şöyle devam etmiştir;
''Bunların avukatlığını üstlenmeyin diyoruz. Niye CHP olarak üzerinize alınıyorsunuz. Ben muhalefet diyorum. Bu sadece Meclisteki muhalefeti kapsamaz. Şu anda gözaltında bulunan bir muhalefet lideri de var. Muhalefet derken, illa Meclis'teki muhalefeti kast etmedim. Şu anda gözaltına alınan kişiler arasında bir partinin genel başkanı var mı? Niye hemen üzerinize alınıyorsunuz? Ben orada CHP ya da MHP dedim mi?''
BAĞIŞ, halen yargılanmakta olan Doğu PERİNÇEK’i kastederek hakaret ve suç isnadında bulunmuştur. İşçi Partisi ve onun Genel Başkanı olan Doğu Perinçek’in faaliyetleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gözetimindedir. Görevi ve yetkisi dışına çıkan Devlet Bakanı, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı davranmış, yürütmenin bir parçası olan makamının verdiği sorumluluğu hiçe saymıştır. Derdest olan bir davanın sanıkları hakkında beyan vermek, üstelik bu beyanın bir Devlet Bakanı tarafından basına ve kamuoyuna duyurulması, Anayasa ve 5237 sayılı Ceza Kanunumuzun açıkça ihlal edildiğini göstermektedir.
TCK Madde 277 Bir davanın taraflarından birinin veya bir kaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.
Anayasa Madde 38 Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz hükmüne amirdir.
Anayasa Madde 138 Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; Genelge gönderemez; Tavsiye ve telkinde bulunamaz, görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı
yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıdan beri arz edilen ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; Devlet Bakanı Egemen BAĞIŞ hakkında yasal soruşturmaya başlanarak, Anayasanın 38. ve 138. maddelerinin yollamalarıyla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 125, 267 ve 277. maddeleri gereğince soruşturma açılmasını, saygı ile bilvekale, arz ve talep ederim.
Av. Ceyhan MUMCU
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Eki: 16 Ekim tarihli Milliyet Gazetesi