İşçi Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tugay ŞenYENİGÜN TV'de İbrahim Paker'in sunduğu'Yeni Gündem'programının konuğu olarak soruları cevapladı.Politikaya çok genç yaşlarda adım atan ve İŞÇİ PARTİSİnin her kademesinde görev yaparak Genel Başkan Yardımcıtığı'na yükselen Şen, buğun de partisinin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, lise çağlarında başlayan heyecanını ve İzmir'in sorunlarını konuşurken, "Seçimi kazanırsam önemli projelerimden biri de öğrencilere ücretsiz ulaşım imkanı sağlamak" dedi. Soru cevap şeklinde sohbet ederek sürdürdüğümüz programın başlangıcına kendisini tanıtarak başladı:
1978 İzmir doğumluyum. 3 kardeşin en küçüğüyüm. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. 2002-2006 yıllan arasında İŞÇİ PARTİSİ Gençlik Kollan Başkanlığını yürüttüm. 2006-2007 yıllan arasında Ulusal Kanal'da Haber Müdürlüğü yaptım. İzmir'e döndüğümden bu yana hem serbest avukatlık hem de partimizde görev yapmaktayım. 2009 yılından bugüne kadar İl Başkanlığı, 2010 yılından itibaren de partimizin Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapıyorum. Siyasi çalışmalarımızın yanında bilimsel çalışmalarımız da oldu. Çok sayıda dergide gençlik ve tarih üzerine makalelerim yayımlandı. Atatürk ve teşkilatçılık adında bir kitabım yayımlandı. Bu kitap Atatürk'ün teşkilatçılığı yönünü inceleyen ilk kitap olma özelliğini taşıyor.
Ne zaman siyasete girmeye karar verdiniz ve neden İşçi Partisi?
15 yaşındayken siyasete girmeye karar verdim.15 yaşında Türkiye için bir şeyler yapma isteğini aşılayan 2 etken vardı. Birincisi ailem. Atatürkçü bir ailem vardı. Lise hayatımda ise arkadaşlarım ile bu ülke için ne yapabiliriz sorusunu sormaya başladım. O tarihlerde ve bugün de Türkiye'nin bağımsızlık ve birlik mücadelesinin İşçi Partisi tarafından yürütüldüğünü gördüm. Ve bu nedenlerle İşçi Partisi’ne üye oldum.
İzmir siyasetinde önemli görev üstleniyorsunuz. Çok gençsiniz ama siyasi geçmişiniz dolu. Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmenizi ve sonrasını değerlendirir misiniz?
Öncelikle, aday olmam için ısrar eden parti tabanımıza, destek veren bütün yurtseverlere ve bu göreve talip olduğumda bana güvenen Merkez Yönetim Kurulumuza teşekkür ediyorum.
Bir konu çok önemli; İP olarak bu yerel seçim süreci başlamadan önce hem Cumhuriyet Halk Partisi'ne hem de Milliyetçi Hareket Partisi'ne Milli Güç Birliği önerisinde bulunduk. Dedik ki ‘hem yerel seçimlerde hem de Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde güç birliği yapalım’. Bu konuda genel merkez düzeyinde ve il teşkilatı bağlamında da girişimde bulunduk. Biz yurttaşlarımızın talebini gerçekleştirmek için gerekli girişimlerde bulunduk ama CHP ve MHP girişimimize olumlu yanıt vermedi.
Siz iki partiye de bu çağrıyı yaparken bu seçimleri mi baz aldınız?
Çağrımızın özü olarak Atatürk’te birleşmeyi baz aldık . Ama önemli olan bu birlikteliği özde yakalamaktı. Bizim bu çağrımız benimsenmedi.
Bu çağrınız kabul görseydi, genel seçimlere de yansıyabilir miydi?
Yansıyabilirdi tabii. Türkiye çapında AK Parti hükümetinin bölücülüğüne büyük darbe vurulmuş olacaktı. İzmir’de de CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ile görüşme fırsatımız oldu. Ancak görüşmelerimizde istediğimiz sonucu alamadık.
Seçime tüm ilçelerde katılıyor musunuz?
İzmir'in 29 ilçesinde adaylarımız var, sadece Kınık’ta göstermedik.
Büyükşehir'de CHP ağırlığını zaten biliyorsunuz. Ayrıca AK Parti de çok önem veriyor ve yükleniyor bu seçime. Böyle bir dönemde şansınızı nasıl görüyorsunuz?
Kendimi oldukça şanslı görüyorum. Bunu da şuna dayandırıyorum: Rakiplerimin biri Tayyip Erdoğan'ın en yakınlarından olan Binali Yıldırım. CHP'nin adayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Aziz Kocaoğlu ve MHP'nin adayı önemli görevlerde yer almış Murat Taşer. AK Parti'nin gösterdiği isimlerin kendilerince İzmir üzerinden kazanamayacağını göz önüne alarak Binali Yıldırım’ı ortaya çıkardığı görülüyor. Son dönemde yaşanan gelişmelerde AK Parti tabanında da İzmir'de ciddi kopuşlar söz konusu. Bu nedenlerle AK Parti'nin İzmir'i kazanma şansının olmadığı kanaatindeyiz. İzmir sokaklarında insanlar 'hırsız var' diye bağırıyor. CHP açısından baktığımızda İzmir de 1. parti çıkıyor. CHP zannediyor ki İzmir CHP'nin kalesi. İzmir Atatürk devriminin Atatürk sevdasının kalesi. Geçmişte İzmirliler bu sevdasını en iyi dile getireceğini düşünerek CHP'ye oy verdiler. Aman AK Parti gelmesin diye CHP'ye oy verdiler. CHP zannetti ki İzmirli bana oy vermeye mahkum. İzmir değişimlerin ilk yaşandığı bir kenttir. İzmir AK Parti'nin hükümet olduğu dönemde, özellikle Cumhuriyet ve laiklik ile ilgili alanlarda bir kaledir. MHP'nin adayı Murat Taşer 'in önemsediğim bir beyanatı olmuştu. ‘Ben Melih Gökçek ve Burhan Özfatura karışımı bir belediye başkanı olacağım’ demişti. İzmirlinin Melih Gökçek'in (M) harfine tahammülü olmaz. İzmir'de siz Melih Gökçek'i andığınızda kazanamazsınız. Aziz Bey’in hem belediyecilik anlamında hem de genel siyaset bakımından büyük sıkıntılar içersinde olduğunu düşünüyoruz.
Seçimden galip çıkarsanız ileriye dönük projeleri hazırlayacak kadrolarınız var mı?
İşçi Partisi kadrosundan önce biz ilk olarak İzmir'in ortak aklına, insanına ve bilgi birikimine güveniyoruz. Biz meslek örgütlerine yaptığımız ziyaretlerde de ‘İzmir'i birlikte yöneteceğiz’ diyoruz. Bakın diğer partilere herkes kendi projesini açıklıyor. Hatta İzmir'e 35 proje, Manisa’ya ise 45 proje diyorlar. O projeleri kim hazırladı? Mimarlar Odası’na, Ticaret Odası’na, üniversitelere sordun mu? Biz 1 numaralı proje olarak önce insan diyerek meslek örgütlerimiz, üniversitelerimizle birlikte İzmir'i akıl ve bilim temelinde yöneteceğiz. İkinci olarak çok önemli kadro birikimimiz var. İlçe Belediye adaylarımızla, uzmanlarımızla, bürokratlarımızla, bilim adamlarımızla, kültür-sanat kadrolarımızla programımız hazır.
25 danışmanımı kamuoyuna ilan ettim. İzmir'in sorunlarını çözme birikimiz var. İP'nin yönettiği İzmir'de raylı sistem, tramvay yapılacaksa mimarlarımızın, şehir plancılarının görüşleri alınacak. Ne zaman imar değişikliği olsa AK Parti ve CHP anlaşır.
İzmir için acil projeleriniz var mı?
Var, bunların en önemlilerinden bir tanesi ulaşım. İnsanlarımızın çok büyük vakti ulaşımda harcanmaktadır. Biz bu zaman kaybını ortadan kaldırmak için neşter vurulması gerektiği kanaatindeyiz. Alt ve üstgeçitler yapılmalı. Toplu ulaşım özendirilmeli, bunun gereği yapılmalı. İzmir'i metro ağları ile örmeyi hedefliyoruz. Bizim deniz ulaşımını tekrardan özendirmemiz gerekiyor. Hatta birçok ilçemizde Bayraklı’da İzban örneğinde olduğu gibi halkın denizle bağını kestiğinizden halk istese de deniz ulaşımını kullanmakta sorun yaşıyor. Güzelbahçe başta olmak üzere pek çok ilçemizde yeni iskeleler yapacağız. İkincisi raylı sistem.
Travmvay projesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Travmvay tercih edilebilecek bir ulaşım yöntemi. Ancak bugünkü tartışılanın belirlenen yön itibari ile doğru olmadığı kanaatindeyiz. Özellikle Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndan Üçkuyular’a giderken yolun sol tarafındaki otoparkın durumu insanları endişelendiriyor. Zaten İzmir'in en önemli sorunlarından bir tanesi de otopark sorunu. İnsanlar o zaman arabalarını nereye koyacak? Otopark meselesi de ulaşım sorunu kadar önemli bir sorun. Bizim burada şöyle bir önerimiz var. İzmir'i yeraltı otoparkları ile donatacağız, üstü yeşil alan olacak. Akıllı katlı otopark sayısını çok daha artırmamız gerekiyor. Bu yatırım nasıl olacak peki? Yanıtı, otopark gelirlerinin tamamımı otopark yatırımında kullanılacak. Biz bu sorunu çözme anlamında uzmanlar ile çalışmalar yapıyoruz.
İzmir halkına son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Biz 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda ve 19 Mayıslarda meydanları dolduran Mustafa Kemal'in askerleriyiz, Atatürk’te birleştik diye doldurduk. Her yerde Tomaların karşısında mücadele ettik, Türk Bayrağı’nı yere düşürmedik. Atatürk’te birleşen insanlarımızın, Atatürk’te birleşen adaylarımıza oy vermelerini istiyoruz.
Gençlere ücret ulaşım hakkı vereceğiz
Üniversite öğrencilerine yönelik projeleriniz nelerdir?
İzmir, üniversite kenti. Gençliğimiz artık Türkiye’nin kaderini belirleme sürecine el atmış durumda. Gençlerimizin ciddi barınma, ulaşım ve kullanabilecekleri merkez sorunları var. Barınma sorunu bakımından, gençlerimizin öğrenim gördüğü ilçelerde konuk evleri açacağız. İzmir otogarına indikleri anda tarikatlar tarafından kuşatılmak zorunda kalmayacaklar. Gençlere ücretsiz ulaşım hakkı vermek istiyoruz. Bazıları diyecek ki ‘kanunen yasak’. Biz bu durumda öğrencilerimizden kart maliyeti kadar bir ücret alacağız ve böylece öğrencilerimiz toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanmış olacak. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) merkezlerinden üniversitelere duraklarda durmayan doğrudan otobüslerimiz olacak. Üniversitelerimizin olduğu yerlerde gençlik merkezlerimiz olacak. Buralarda gençlerimiz çok farklı olanaklara sahip olacak.