Reform, haklarda ve uygulamada ileri gitmektir. Oysa Batıcı Partilerin iktidarları sırasında ‘reform’ adıyla çıkarılan yasalar, yıkım ve geri gitmeyle sonuçlanmıştır. Fabrikalarımız kapatıldı, dev stratejik işletmelerimiz yabancılara verildi, işçiler işlerini kaybettiler, iş kanunu ortaçağ kurallarına dönüştürüldü.
‘Reformlar’ IMF’nin, Dünya Bankası’nın, OECD’nin, AB’nin ve ABD’nin talimatları ile yapıldı. “Sosyal Güvenlik Reformu” adıyla sunulan paket de bunlardan biri. Bu paket AB ilerleme raporlarının, “niye hala yapmadınız” diye azarladıklarından biri. İMF, 2004 yılındaki kredi dilimini vermeyi, bu paketin yasalaşması şartına bağlamıştı.
Emperyalist örgütlerin ve Partilerin belgelerinde, Ulusal Sağlık ve sosyal güvenliği yıkma konusunda tam bir amaç ve eylem birliği olduğunu görüyoruz.
Bu işbirliğinin belgelerini aşağıda sunuyorum;
Avrupa Birliği’nin emirleri:
"Sosyal güvenliği tasfiye edin"
‘‘Uzun tartışmalardan ve sendikaların kütlesel direnişinden sonra, Parlamento, kamu maliyesi üzerinde halen ağır bir yük olan emeklilik sisteminde reform yapılmasını öngören bir yasayı kabul etmiştir… Yeni yasa, emekli olma yaşını kadınlarda 58’e, erkeklerde 60’a çıkarmaktadır. Asgarî prim ödeme süresi, 5000 günden 7000 güne çıkarılmıştır… Emekli maaşları da aylık enflasyona endekslenmektedir.’’ (Türkiye'nin Katılım Yönünde İlerlemesine İlişkin Komisyon Düzenli Raporu -1999 (Türkiye - AB İlerleme Raporu)
‘‘Türk sosyal güvenlik sisteminde reform, devam eden bir süreçtir ve acilen gereklidir.’’ (Türkiye'nin Katılım Yönünde İlerlemesi Üzerine Komisyon'un 2000 Düzenli Raporu-2)
Dünya Bankası’nın emirleri;
”- Asgari emeklilik yaşı 62’ye, prim ödeme süresi de 30 yıla çıkarılmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır.
”- Kamu kuruluşları ve belediyelerin SSK’ya olan vadesi geçmiş borçları tasfiye edilmelidir.’’ (1996 Yılı Dünya Bankası Raporu- Özelleştirme Kimin İçin -s. 44-45 / Petrol-İş Yayınları)
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau;
- Sosyal güvenlik katkı primlerinin azaltılması gerekir,
IMF’nin emirleri;
”Programın, daha önce sosyal güvenlik reformuna odaklanması gerekmekte ise de yetkililer bunu daha güçlü bir politik irade ve uzlaşma gerektiren hassas bir reform alanı olarak görmüşlerdir.” (IMF Türkiye Raporu - 3 Haziran 2005)
"Reform gündeminin en temel unsurlarından biri" sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesini içeren, "sosyal güvenlik reformunun yeniden hayata geçirilmesi olmalıdır." (IMF Heyetinin Değerlendirmeleri- 9 Mart 2007)
OECD’nin emirleri;
OECD'nin Haziran 2000 tarihli İstihdam Raporu;
-İşsizlik sigortası ile ödenen yardımları hak etmenin koşullarını zorlaştırın ve yaptırımları sıklaştırın.
2006 Yılı Türkiye Raporu:
- Sosyal güvenlik yüklerinin azaltılması istihdamı teşvik eder.
- Emeklilik yaşının yeniden düzenlenmesi yararlı olacak
2007 Türkiye raporu;
-Kıdem tazminatı şartlarının firmalar üzerindeki maliyeti azaltılmalı.
-Emekli olan çalışanlara kıdem tazminatı ödemesinin kaldırın.
-Emeklilik yaşının 65'e çıkarın.
-Emeklilik gelirinin vergilendirin,
-Emeklilerden sağlık sigorta primi alın,
-Normal yaşından erken emekli olmak isteyenlerin emeklilik kazanımlarını indirin.
Partilerin belgelerinde sağlık ve sosyal güvenlik!
Emperyalistlerin emirleri böyle. Şimdi de Batıcı Partilerin bu emirleri nasıl yerine getirdiklerine, program ve taahhütlerine nasıl geçirdiklerine bakalım;
AKP’nin belgeleri;
Parti belgeleri;
‘‘Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapması özendirilecektır.” (Acil Eylem Planı)
‘‘Özel sağlık ve hayat sigorta şirketleri yaygınlaştırılacak ve teşvik edilecektir. (AKP Parti Programı 4.1. kamu yönetimi anlayışımız)
”…sağlık sektörüne rekabet getirilecektir. Sağlık hizmetinin sunumu ile finansmanı birbirinden ayrılacaktır. Sağlık sigortası, uzun vadeli sigorta kollarından çıkarılacaktır. Prim karşılığı olmayan ödemeler kaldırılacaktır.” (58. Hükümet Programı. Abdullah Gül Hükümeti 23 kasım 2002)
‘‘Sağlık Bakanlığını yeniden yapılandırarak… hastane yönetimlerini idari ve mali bakımdan özerk bir yapıya kavuşturacağız (2007 Seçim Bildirgesi s.83)
‘‘SSK hastalarının ilaçlarını anlaşmalı serbest eczanelerden alabilmeleri imkanını getirdik… ilaç bedeli ödemeleri 2002 yılında 5.2 milyar YTL iken 2006 yılında 10 milyar YTL’ye çıkmıştır. (2007 Seçim Bildirgesi s.77)
AKP Hükümetinin IMF’ye verdiği sözler;
Emekli maaşlarını düşürüyoruz;
‘‘Emeklilik ve sağlık reformuna ilişkin kanun taslağı, …ilave maliyetleri geniş ölçüde sağlıkta dönüşüm programı altındaki tedbirlerle dengelenecek genel sağlık sigortası uygulamasını tesis etmektedir. tüm emeklilik aylıklarını çalışma hayatı boyunca elde edilen kazançlar bazına oturtan birleştirilmiş emeklilik aylığı formülünün kullanılması, ana emeklilik parametrelerinin değiştirilmesi, prim tabanının genişletilmesi ve kanuni emeklilik yaşının uzayan yaşam süresine göre ayarlanması ile sağlanacaktır.’’ (AKP Hükümeti’nin IMF’ye taahhüt mektubu-26 Nisan 2005)
Sosyal güvenlik ve sağlık için KİT yönetimlerinin yetkisini daralttık;
‘‘Bütçe, …sosyal güvenlik kuruluşlarına transferler ve yeşil kart kapsamındaki sağlık harcamaları gibi bazı kalemlerin ödeneklerin üstünde gerçekleştirilebilmesi yetkisini kaldırmaktadır. ’’ (AKP Hükümeti’nin IMF’ye taahhüt mektubu-5 Nisan 2003)
Sağlık harcamalarını kısıyoruz;
‘‘Sosyal güvenlik harcamaları, ilaç ve diğer tıbbi malzeme giderlerinde son yıllarda görülen hızlı artışın önünün kesilmesi suretiyle kontrol altına alınacaktır.
”2006 yılından itibaren …(2005 yılı Eylül ayı sonu için Kriter) sağlık harcamalarının kontrol altında tutulmasını ve bu harcamaların reform uygulaması sonrasına yönelik temel harcama projeksiyonuna uyumlu olarak hareket etmesini sağlayacaktır. ’’ (AKP Hükümeti’nin IMF’ye taahhüt mektubu-26 Nisan 2005)
‘‘Sağlık harcamalarının kontrol altında tutulmasına ilişkin esnekliğimizi artırmak amacıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu’na tıbbi tedavi ve ilaçlardaki katkı paylarını değiştirme yetkisi veren yasa tasarısı Kasım ayı sonuna kadar TBMM’ye sunulacaktır. Söz konusu tasarının Aralık sonuna kadar yasalaşması beklenmektedir (yapısal performans kriteri). Sağlık harcamalarını kontrol altına almak amacıyla ek tedbirler alınmıştır: biyoeşdeğerlilik grubunda yer alan en ucuz jenerik ilaç üzerindeki geri ödenebilir marjın %30’dan %22’ye düşürülmesi; Sağlık Bakanlığı hastanelerine uygulanacak yürürlükteki yeni tarifelere uygun olarak, vaka-başına-ödeme sisteminin (üniversite hastanelerince sağlanan ayaktan tedavilerde devlet hastaneleri fiyatının % 50 fazlasının uygulanması hariç) özel ve üniversite hastaneleri için de uygulamaya konması. Bu tedbirlerin 2.1 milyar YTL tutarında tasarruf sağlaması beklenmektedir. ’’ (AKP Hükümeti’nin IMF’ye taahhüt mektubu -7 Temmuz 2006)
AKP Hükümetinin, AB için verdikleri sözler;
’Ulusal Program-2’
Hastaneler bir çatıda toplanıp, sağlık paralı olacak,
‘‘Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılması, devlet hastanesi, sigorta hastanesi ve kurum hastanesi ayırımının kaldırılarak tüm hastanelerin tek çatı altında toplanması ve hastanelerin idari ve mali yönden özerk bir yapıya kavuşturulmasına yönelik olarak başlatılan çalışmaların tamamlanması amaçlanmaktadır. ’’
Özel şirketlere emeklilik pastası;
‘‘… sosyal güvenlik sistemine bütçeden yapılan transferler azaltılacaktır. …bireysel emeklilik sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu 7 Nisan 2001 tarihinde yayımlanmış olup, 7 Ekim 2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ’’
CHP belgeleri;
‘‘Arzu edenler "Özel Sağlık Sigortaları" kapsamında yer alabilecek;
‘‘Sağlık hizmetlerinin, … "döner sermaye" uygulamasıyla güçlendirilmesi …sağlanacaktır. CHP iktidarında, özel girişimcilerin sağlık sektörüne yapacağı yatırımlar gerekli ölçüde özendirilecek; özel sağlık hizmetlerinin kalite ve fiyatı Sağlık Bakanlığınca etkin olarak denetlenecektir. Yurttaşlar kamu sigortalarıyla birlikte özel sigorta haklarından yararlanabileceklerdir.’’ (Parti Programı)
‘‘Özel emeklilik fonlarını, sistemin tamamlayıcı bir unsuru sayacağız.’’ (Cumhuriyet Halk Partisi 2002 Seçim Bildirgesi
DSP-MHP-ANAP Hükümeti’nin IMF’ye verdiği sözler;
Emekli olmayı imkansız hale getiriyor, emekli maaşlarını düşürüyoruz;
‘‘Yeni Hükümet sosyal güvenlik reformuna ilişkin kapsamlı gündemin ilk parçasını tamamlamış bulunmaktadır. Eylül ayında Meclis’te onaylanan reform: asgari emeklilik yaşını sisteme yeni dahil olanlar için hemen 58/60 ve halihazırda sisteme dahil olanlar için ise 10 yıllık bir geçiş dönemi ile 52/56 olarak artırmakta; emekliliğe hak kazanabilmek için gerekli asgari prim ödeme süresini artırmakta; ortalama aylık bağlama oranını %80’den %65’e çekmekte; emeklilik maaşının hesaplanmasındaki referans periyodunu tüm çalışma periyodu olarak artırmakta; emeklilik maaşını TÜFE’ye bağlamakta; ve prime esas ücret tavanını yükseltmektedir. ’’ (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümetinin IMF'ye verdiği Niyet Mektubu- 9 Aralık 1999)
Bağ-Kur’un bütçesini kısıyor ve alacaklarının tahsiline engel oluyoruz;
‘‘Hükümet, …sunulan taslak kanunla Bağ-Kur’un sigortalısından, bakmakla yükümlü olduğu kişiler için de sağlık primi tahsil etmesini ve muayeneler için ödenen ek ücretin artırılmasını sağlayacak maddeler içerecektir. İdari tedbirlerin uygulanması ve kanunun Parlamento’ya sunulması …yapısal benchmarklardır. ’’ (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümetinin IMF'ye verdiği Birinci Ek Niyet Mektubu-10 Mart 2000)
Özel emeklilik şirketlerine kapıyı açıyoruz;
‘‘1999 yılında …gönüllü özel emeklilik sisteminin uygulanmasını amaçlayan ikinci bir reform paketi düzenlemiştir. ’’ (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümetinin IMF'ye verdiği üçüncü Ek Niyet Mektubu -18.12.2000)
DSP-MHP-ANAP Hükümeti’nin AB’ye verdiği sözler;
(ULUSAL PROGRAM-2001)
Yabancılara sigorta pazarımızı da sunuyoruz;
‘‘Sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluş aşamasında istenen şartlar yerli ve yabancı girişimciler için aynıdır ve bu anlamda herhangi farklı bir uygulama bulunmamaktadır.
”1990 yılında tarife sisteminin liberalleştirilmesi, hayat sigortaları ve zorunlu hayat-dışı sigorta branşlarının dışında kalan hayat-dışı sigortalara uygulanmıştır.
”Yabancı sigorta şirketleri Türkiye’de ancak şube açarak ya da TTK ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu hükümleri dahilinde kurulu bir şirket olarak faaliyette bulunabilirler.
”-Yabancı sigorta şirketlerinin Türkiye’de şube açmaksızın sınır ötesi faaliyette bulunması,
”-Hayat-dışı sigortalarda, sigorta hizmetinin Türkiye’de yerleşik sigorta şirketlerinden alınması zorunluluğu,
”-Gerçek kişi sigorta aracılarının (brokerler, prodüktörler ve eksperler) Türk olma zorunluluğu,
”-Yurt içinde yerleşik bir reasürans şirketi olan “Milli Reasürans T.A.Ş.” şirketine zorunlu devri öngören reasürans tekelinin kaldırılması’’
Emeklilik yaşını yükselttik, sıra emeklilik piyasasını satmakta;
‘‘Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sistemi …açık veren bir yapıya dönüşmüştür. …ilk ciddi girişim 1999 yılında çıkarılan sayılı yasa olmuştur. Yasa ile belirli bir geçiş süresi çerçevesinde emeklilik yaşı ve asgari prim ödeme dönemi yükseltilmiştir.
”Reformun üçüncü aşamasını oluşturan özel emeklilik sisteminin kurulması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. ’’
MHP’nin belgeleri;
‘Serbest Sağlık Bölgeleri’ oluşturularak, hem yatırım ve istihdam imkanı saşlanacak, hem de sağlık turizmi yoluyla turizm gelirlerimiz arttırılacaktır. Bu amaçla, özellikle turizm bölgelerindeki kamu arazi ve tesisleri tahsis edilecektir. Yurt dışındaki özel sağlık kuruluşlarının bu bölgelerde kurulacak şirketlere verilmesi suretiyle de doğrudan yabancı sermaye girişi ve müşteri garantisi sağlanacaktır. Serbest Sağlık bölgeleri, ilaç ve kimya sanayisini de geliştirecektir.’’ (2002 Seçim Bildirgesi S. 55)
‘‘Esnek istihdam şekilleri uygulamaya konulacak (2002 Seçim Bildirgesi S. 91)
‘‘Esnek çalışma yöntemleri uygulamaya konulacak (2002 Seçim Bildirgesi S. 83)
‘‘Performansa göre ilişki kuran bir ücret sistemi oluşturulacaktır (2002 Seçim Bildirgesi S. 84)
DYP-DP belgeleri;
‘‘Kamu hastahaneleri özerkleştirilecek ve özelleştirilecektir. Devlet hastanelerinin yerini özel hastahaneler alacaktır. “Kamu hastane işletmeyecek”, özel sektör teşvik edilecek (vergi teşviği, irtifak hakkı, hizmet satınalma modeline geçiş ile harcanana değer sağlık hizmeti). Hizmeti birey satın alacak, devlet bireyi finanse edecektir. Sosyal Güvenlik Kurumları yeniden yapılandırılacaktır. İsteğe bağlı bir sistem olarak özel ve munzam sigortacılık desteklenecektir.’’
‘‘Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur zaman içinde tek sosyal sigorta kurumu olarak birleştirilecektir. Ayrıca, çalışanların emeklilik işlemlerinin ve tasarruflarının özel sigorta şirketleri veya özel emeklilik tonları aracılığı ile yürütülmesi ve değerlendirilmesi özendirilecektir. Sosyal güvenlik primlerinin, piyasa şartlarında… değerlendirilmesi sağlanacaktır.
“Özel sağlık sigortacılığı desteklenecek”…(kamu sağlık sigortacılığı modelinden, özel sağlık sigortacılığı modeline geçiş).’’ (DYP Parti Programı- Sağlık Reformu)
‘‘ Serbest ve rekabetçi bir ortamda toplumdaki sigorta bilinci geliştirilecektir.’’
‘‘Devleti, sağlıkta strateji ve standart belirleyen, düzenleyici, denetleyici ve etkin koordinasyon sağlayan yapıya kavuşturacağız.
”Özel sektöre seçici teşvikler sağlayacağız.’’
”Sosyal güvenlik reformu ile istihdamdaki yüklerin azaltılması suretiyle kayıt dışılığın asgariye indirilmesi sağlanacak ’’ (Demokrat Parti 2007 Seçim Bildirgesi
Genç Parti belgeleri;
‘‘Özel sağlık sigortalarının oluşturulması, devlet ve sigorta hastanelerinin vakıflara ve özel kuruluşlara devredilmesi, sağlık hizmetlerinin profesyonel biçimde yerine getirilmesi..’’sağlanacak (Parti Programı)
RP ve SP belgeleri;
‘‘Özel sağlık sigortalarından sigorta hizmeti satın alınacak, sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler, vakıflar ve özel sektör tarafından verilecek; özel sektör ve vakıflar, sağlık yatırımları yapmaları için teşvik edilecektir. Özel sektörün ve vakıfların hizmet götüremediği yerlerde kamu ve yerel yönetimlerin hizmet vermesi sağlanacaktır.
”Sağlık Bakanlığı, personel, yönetim, organizasyon ve hizmet sunumu bakımından politikalar geliştirme, plânlamalar yapma, standart koyma ve denetleme görevi yapacaktır. Bakanlık özel sektör, vakıf ve yerel yönetimlerce yeterince sağlık hizmeti verilemeyen yerlere sağlık hizmeti götürmekle yükümlü olacaktır.’’ (Saadet Partisi Parti Programı)
‘‘Sağlık sigortası sisteminin yaygınlaştırılmasına paralel olarak, hastaneler özelleştirilecektir.
”…çalışanların emeklilik işlemlerinin ve tasarruflarının özel sigorta şirketleri ve özel emeklilik fonları aracılığı ile yürütülmesi özendirilecektir.’’ (Necmettin Erbakan’ın Başbakan olarak Mecliste okuduğu Hükümet Programı)
BBP belgeleri;
‘‘Sağlık konusu aynı zamanda hayri bir iş olması nedeniyle vakıflar devreye sokulacaktır.’’ (BBP Parti Programı)
DTP belgeleri;
‘‘ Genel güvenlik, ulaşım, gümrük ve dış ilişkiler dışındaki tüm hizmetler merkezi yapıdan yetki devri ve paylaşımı yöntemiyle yerel yönetimlere devredilecek… Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik konut ve çevre gibi alanlarda merkezi hükümet makro hedefleri ve genel standartları belirleyecek, kamu hizmetlerinin sunumunu ise yerel yönetimlere bırakacaktır.’’ (DTP Parti Programı s. 47)
‘‘ Özel sağlık merkezi açmak isteyen girişimciler engellenmeyecek…’’ (DTP Parti Programı s. 95)
İşçi Partisi’nin milli sağlık ve sosyal güvenlik programı;
‘‘Bütün yurttaşlar sosyal güvenlik kapsamına alınacaktır.
“Sağlık alanında her düzeydeki eşitsizliğe son verilecek, herkese nitelikli sağlık hizmeti verilecektir. Sağlık hizmetleri iki yıl içinde parasız hale getirilecek; işyeri, mahalle, köy ve okul temelinde yeniden örgütlenerek halkın ayağına götürülecektir. (İşçi Partisi Programı)
“Sosyal güvenlik kurumları çökmekten kurtarılacak, hizmet için yeterli hekim ve hastabakıcı görevlendirilecek ve araç gereç tahsis edilecektir. Sosyal güvenlik kurumlarının özel kesimden alacakları hızla tahsil edilecektir. İnsan sağlığını piyasaya feda eden, hastayı müşteri olarak gören ve çoğaltan sistem değiştirilecektir. Para kazanmaya değil, hastalıkları önleyici sağlık hizmetine öncelik verilecektir. Halkın sağlık bilgisi yaygın eğitim kampanyalarıyla geliştirilecektir. Sağlık hizmetinin planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesine, sağlık görevlileri ile hizmetten yararlananların etkin katılımı sağlanacaktır. Bu bağlamda hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm getirilecektir.
“Tarım işçilerinin sosyal güvenlik, sendika ve bütün demokratik hakları gerçekleştirilecektir.
“Herkese parasız sağlık ve eğitim, sağlıklı konut, sağlıklı ve hızlı ulaşım, herkese kültür ve sanat olanağı gibi toplumsal siyasetlerle halka refah sağlanacak ve sanayinin tam kapasiteyle çalışması ve tarım kaynaklarının seferber edilmesi koşulları yaratılacaktır.’’ ((İşçi Partisi Programı-56. Parasız ve Nitelikli Sağlık)
‘‘Sosyal güvenlik kurumlarına ve halka ucuz ve nitelikli ilaç sağlanacaktır.
Millî Hükümet, millî ilaç sanayisini yabancı ilaç tekellerine karşı koruyacak ve destekleyecektir. Araştırma çalışmaları özendirilecek ve geliştirilecektir. Millî güvenliğin gereği olarak, Dünya Sağlık Örgütü’nün 100 temel ilacı ve aşılar Türkiye’de üretilecektir. Türkiye’de üretilebilecek ilaçlar dışardan alınmayacaktır. Yabancı ilaçlara ruhsat, sıkı kayıtlara ve süreye bağlanacaktır. Sağlığa zarar veren bilinçsiz ilaç tüketiminin kışkırtılmasına son verilecektir. Halk bu amaçla eğitilecektir.’’ (İşçi Partisi Programı)
İşbirlikçiler sağlık ve sosyal güvenliği nasıl yıkıyorlar;
Türkiye’de 23 milyon SSK’lı, 9 milyon 150 bin Bağ-Kur’lu, 10 milyon 100 bin Emekli Sandığı mensubu, 13 milyon yeşil kartlı ve 14 milyon 400 bin kişi de sigortasız var.
Batıcı Partiler bu üç ayrı sosyal güvenlik kurumunu birleştirerek, Çalışma Bakanlığına bağlamayı programlarına yazdılar, amaç edindiler. 57. Hükümetle AKP bu operasyonu CHP’nin de desteğini alarak gerçekleştirdi. Şimdi sıra, birleştirilmiş kurumların işlevini daraltmak ve özel emeklilik kurumlarının önünü açmaya gelmişti.
Önce ‘Özel Emeklilik Yasası’ çıkarıldı;
DSP-MHP-ANAP koalisyonunun 2003 yılında 15 günde 15 yasa çerçevesinde çıkardığı kanunlar arasında, yabancı ve özel şirketlere sosyal güvenlik ve emeklilik alanında faaliyet yürütebilme izninin verilmesi de vardı. Kimi uzmanların rakamlarına göre 200 milyar dolarlık bir pazar bu. İki yıl içinde 10 milyar dolar toplamayı hedefliyorlardı. Uluslar arası büyük tekeller hemen iç pazara saldırdılar. Koç, Sabancı ve Doğan gibi holdinglerde bunların girmelerine yardımcı oldular.
Hükümetlerin ellerinin sürekli SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının cebinde olması yüzünden, bu kurumlar, bu kurumlar 345 katrilyon lira açık verdiler. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun ve AKP Hükümetlerinin teşvik kredileri ise, özel emeklilik yasası çıktığından itibaren özel şirketlere aktarıldı.
Taşları bağlayıp köpekleri saldılar.
Planın birinci basamağı uygulanmıştı. Artık bu alanda yerli ve yabancı holdingler boy gösterecekti. Şimdi sıra taşları bağlamaya gelmişti. SSK, Bağ-Kur ve Emekli sandığı mensuplarını, bu kurumlardan soğutmak ve emekli olmayı imkansızlaştırmak gerekiyordu. Öyle bir emeklilik yasası çıkarılmalıydı ki, özel şirketlerin fonları da zarar görmemeliydi.
Pirim ödeme gün sayısı 5000 den 7000 e çıkarıldı. Şimdi 9000 güne çıkarılmasını planlıyorlar. Emeklilik yaşı ise 58-60’dan, 68’e çıkarılıyor. Yasa, bağlanan emeklilik maaşını da düşürüyor. Emekli maaşları işçiliğin net maaşının % 72-75’i iken, brüt maaşın % 50 sine düşürülüyor. Bu da ele geçen paranın % 31’ine el koymak demek.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu malulen emekli olmak için % 60 işgücü kaybı yeterliydi. AKP bu kadar sakatlığı yeterli bulmadı, bunu % 66’ya çıkardı. İş kazası kavramı ile de oynayarak, ‘mutat güzergah’ diye bir tanım getiriliyor.
Devletin elindeki ve SSK’ya bağlı hastanelerin belediyelere devredilmesini, böylece ulusal dokunun parçalanması amaçlanmaktadır. Parası olanın yaşam hakkı olduğu bir sisteme geçilmektedir.
2007’de sigortada yabancı payı yüzde 29 oldu;
Sigortacılık sektöründe yabancıların payı 30 Eylül 2007 itibarıyla yüzde 28.8 oldu.
Sektörde faaliyet gösteren 47 şirketten 17’sinde doğrudan yabancı payının yüzde 50’nin üzerine çıktı. Hazine Müsteşarlığı verilerinden yapılan derlemeye göre, 30 Eylül itibarıyla sermaye yapısına göre şirketlere bakıldığı zaman, 30 yerli, 17 yabancı şirketin faaliyet gösterdiği görüldü. Böylece oran yüzde 71.2 yerli, yüzde 28.8 yabancı olarak gerçekleşti. 31 Ekim 2007 itibarıyla bireysel emeklilik sisteminde katılımcı sayısı 1 milyon 392 bin 961 olurken, getiriler dahil toplam fon büyüklüğü 4 milyar 301 milyon YTL olarak belirlendi.
Katılımcı sayısı 2006 sonunda 1 milyon 73 bin 650, 2005 sonunda 672 bin 696 olmuştu. Bireysel emeklilik sistemi toplam fon büyüklüğü de 2006 sonunda 2 milyar 815 milyon YTL, 2005 sonunda 1 milyar 79 milyon YTL düzeyinde bulunuyordu. 43 bin 213 personel ve aracıya ulaşan sigortacılık sektörünün aktifleri toplamı da 30 Haziran itibarıyla 19 milyar 297 milyon YTL’yi aştı. Sigortacılık sektörü aynı dönemde 458,7 milyon YTL kâr sağladı. (Vatan Gazetesi- 29-11 2007)
AKP’nin son girişimi;
Tayyip Erdoğan Hükümeti, emperyalistlerin emriyle emekçilerimize kölelik getirmektedir.
Erdoğan Hükümeti, Avrupa Birliği, IMF ve Dünya Bankası’nın emrinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Reform adıyla meclise getirilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısı (SSGSS) ve hazırlıkları gizli olarak sürdürülen İstihdam Paketi ile emekçilerimizin kazanımları yok edilmeye ve sendikal örgütlenme tasfiye edilmeye çalışılmaktadır.
SSGSS tasarısı ile,
-kadın ve erkekte emeklilik yaşı 65’e yükseltilmekte,
-emeklilik prim gün sayısı 9000’e çıkarılmakta,
-emeklilerimizin maaşları düşürülmekte,
-ilaçta katkı payı yükseltilmekte,
-ve birçok hastalık kurum hizmeti dışına çıkarılmaktadır.
Hazırlıkları gizli olarak sürdürülen İstihdam Paketi, basına sızdırılan haliyle anlaşılmaktadır ki, kıdem tazminatını ortadan kaldırılmayı amaçlamaktadır. Paket hazırlıktaki Özel İstihdam Büroları ve Geçici İş Bulma Büroları, kiralık işçiliğin yasallaştırmayı amaçlıyor. İşçi sınıfımız köleleştirilecek, ve sendikalarda örgütlenme mümkün olamayacaktır.