İşçi Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Tunç Akkoç Abdullah Gül'ün İngiltere'den “Chatham House” ödülü almasını Anıtkabir girişinde kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto etti. Akkoç açıklamasında şunları söyledi;
Abdullah Gül, dün İngilere’den “Chatham House” ödülü aldı.
Chatham House emperyalist bir merkezdir, 20. yüzyılın başında Sevr’i hazırlayan masadır. Sevrcilerin ödülü verdiği tarih ise, küstahlıklarını gözler önüne seriyor. 9 Kasım, İngilizlerin 1918’de Çanakkale Boğazı’nı işgal ettiği günün yıldönümüdür.
Aynı Abdullah Gül, bir gün önce gene İngiltere’de; Türkiye Cumhuriyeti’nin “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”ni değiştirdiklerini ilan etti.
Böylece, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetine yönelik tehditler olarak tanımladığı “İrtica” ve “Bölücülük” tehdit kapsamından çıkarılmış bulunuyor.
Emperyalistler “Chatham House” ödülünü Abdullah Gül’e bunun için veriyorlar.
Gül’e verilen “Chatham House” ödülü, O’nun ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile yaptığı iki sayfa dokuz maddelik gizli hizmet sözleşmesinin gereğidir. Türkiye’nin parçalanması ve Cumhuriyet’in yıkılması yönündeki hizmetlerinin bir karşılığıdır.
CUMHURİYET VE ATATÜRK DÜŞMANLARI ANITKABİR DIŞINA
Atatürk’ün uğruna bir ömür boyu mücadele ettiği ve yücelttiği değerlere saldıranların, Anıtkabir ziyareti ile sergiledikleri ikiyüzlülükler kabul edilemez!
Atatürk demek, ulusal bağımsızlık demektir!
Atatürk demek, ulusal birlik demektir!
Atatürk demek, laik demokratik Cumhuriyet demektir!
Emperyalistler bütün bu değerlerin amansız düşmanıdır.
İrtica ve Bölücülük bu değerlerin düşmanlarıdır.
Cumhuriyet, içerden ve dışardan gelen bu tehditlere karşı mücadele içinde vücut buldu.
Abdullah Gül’ler ise bugün artık İrtica ve bölücülüğün tehdit olmadığını söylüyorlar.
Hatta onlar, Atatürk’ün değer verdiği “ulusal bağımsızlığın”, “ulusal birliğin” ve “laikliğin” tehdit olduğunu söylüyorlar.
Böyle düşünenlerin Anıtkabir’de işi olamaz.
Emperyalistlerin “Chatham House ödülleri ile Anıtkabir’in kirletilmesine izin verilemez!