İP Öncü Gençlik İzmir İl Başkanı Şıvan Kayaş: YIKILMAKTAN VE HESAP VERMEKTEN KURTULAMAYACAKSINIZ!

25 Ağustos 2011 tarihinde Ergenekon tertiplerinin o dönemdeki tutuklamalarını AKP Karşıyaka İlçe binasında protesto eden İşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi 17 gencin Tayyip Erdoğan’a hakaretten 12 Ocak 2012 Perşembe günü (Bugün) yargılanmasına başlandı. İşçi Partisi Ö...

Tarih:

25 Ağustos 2011 tarihinde Ergenekon tertiplerinin o dönemdeki tutuklamalarını AKP Karşıyaka İlçe binasında protesto eden İşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi 17 gencin Tayyip Erdoğan’a hakaretten 12 Ocak 2012 Perşembe günü (Bugün) yargılanmasına başlandı. İşçi Partisi Öncü Gençlik İzmir İl Başkanı Şıvan Kayaş, yargılanacak Öncü Gençlik üyeleriyle birlikte konuyla ilgili, duruşma öncesi Karşıyaka Adliyesi bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya destek için, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Tugay Şen, DSP İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe, Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şube Başkanı Zuhal Of, Türkiye Gençlik Birliği İzmir Şube Başkanı Ezgi Sağcan ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kayaş, açıklamasında şunları belirtti:

“Bu davada mağdur sıfatıyla yer alan Recep Tayyip Erdoğan da keşke bu davaya katılsaydı, ona da sorabilseydik.
500 öğrenciyi parasız eğitim ve özgür üniversite istediği için, bir çok siyasi sebepten hapse atan senin iktidarın değil mi?
Geçekleri yazıp, senin kirli hesaplarını ortaya çıkaran gazetecileri hapse atan senin iktidarın değil mi?
Atanması yapılmayan öğretmenlerin hakkını savunmak için Şafak Bay’a öldükten sonra mezarda bile 3 yıl hapis cezası veren senin iktidarın değil mi?
Van Depremi’nden sonra senden hizmet bekleyen kar yağmasına rağmen çadır vermediğin depremzedeleri coplayan, biber gazına boğan senin iktidarın değil mi?
Bu ülkeyi ABD’ye göbekten bağlayıp, oradan aldığı istihbaratla Uludere’de 35 yurttaşımızın ölmesini sağlayan senin iktidarın değil mi?
Emperyalistlerle işbirliği yapıp Irak’ta Libya’da ezilen halkların katledilmesine sebep olan senin iktidarın değil mi?
İleri demokrasi nağraları atıp, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi parti temsilcilerini tertiplerle hapse atan senin iktidarın değil mi?
Ve burada saymakla bitiremeyeceğimiz nice ileri demokrasi icraatları…
Şimdi haklımıza soruyoruz, bütün bunların olduğu bir ülke ileri demokrasi ile mi yönetilmektedir? Yoksa ileri faşizmle mi?
Ve bu ülkenin Başbakanı mağdur mudur, yoksa faşist mi? Bu ülkede faşiste faşist denir.
Biz de hep beraber tekrar ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan bir faşisttir, hatta ileri faşist. Söylediklerimizden geri dönmüyoruz. Ve bir adım ileri gidip, Recep Tayyip Erdoğan’ı yılın faşisti ilan ediyoruz. Sen bu zulümleri yapacaksın ve bu ülkenin devrimci gençleri karşınsa dikildiğinde, gerçek yüzünü gösterdiğimizde mağdur maskesi altına gizlenip, bizleri davalarda mahkûm etmeye çalışacaksın. Bütün çabaların boşunadır Recep Tayyip Erdoğan. Hepimizi zindanlara da atsan, günü gelip canımıza da kastetsen yıkılmaktan kurtulamayacaksın. Senin o faşist iktidarını Silivri ve Hasdal zindanlarında yatan devrimcilerin önderleri ve emekçi halkımızın yürekli elleri yıkacaktır. Bu sondan kaçamayacaksın.
Faşizme ölüm halka hürriyet. Yaşasın tam bağımsız Türkiye”
Basın açıklaması sırasında sık sık; “Kahrolsun AKP diktatörlüğü, Faşizme karşı omuz omuza, Tayyip’in hakkından gençlik gelecek” sloganları atıldı.
Gençler duruşma salonuna alkışlar ve “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde girdi. Davanın 2. duruşması 12 Nisan 2012 tarihi olarak belirlendi.