25 Ağustos 2011 günü Ankara'da toplanan İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu, Ergenekon tertibinde İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesine yönelik son saldırıları değerlendirdi. Toplantının ardından İşçi Partisi Genel Sekreteri Hasan Basri Özbey, MKK Üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Özbey şunları söyledi:
• Operasyonun hedefi, İşçi Partisi’nin yasal siyasi faaliyetlerini engellemek, milleti uyaran muhalif basını susturmaktır.
• Parti yöneticilerimizin tutuklanmasında gerekçe olarak gösterilen ses kayıtları Tayyip Erdoğanların suç kanıtlarıdır.
• Savcılar gerçekten Cumhuriyet savcısıysa Tayyip Erdoğanların “3’e kapattıkları”nın ne olduğunu, Erdoğan’ın kızına gönderilen “20-25” in hangi gizli hesaptan gönderildiğini araştırmalıdırlar. Savcılar, Ordusu çökertilmiş milletin ayaklar altında kalacağını söyleyen İşçi Partisi’ni değil, Genelkurmay Başkanı’nı dinleme casusluğuna cüret edenleri soruşturmalıdır.
• Saldırılara verilecek yanıt, İşçi Partisi’ni büyütmektir.
BOP Eşbaşkanlığı’nın Ergenekon tertip merkezi olan Beşiktaş Terör Örgütü kararıyla İşçi Partisi’ne, Aydınlık ve Ulusal Kanal’a polis baskınları yapıldı, Arkasından Genel Başkan Vekilimiz sayın Mehmet Bedri Gültekin, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erkan Önsel, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sayın Turhan Özlü ile İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi değerli arkadaşımız Sayın Mehmet Perinçek tutuklandılar.
Bahane
Bu baskın ve tutuklamalara gerekçe olarak gösterilen olay, iki yıl önce Tayyip Erdoğan ve Melih Gökçek’e ait olan bazı telefon dinleme kayıtlarının İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Sayın Gültekin tarafından bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanması ve bu konuşmaların Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’da yayımlanmış olmasıdır.
Gerçek Neden
Ancak, asıl neden, iki yıl önce bu konuda açılmış olan soruşturma değildir.
Gerçek neden, partimizin AKP iktidarı karşısında etkili bir muhalefet merkezi olarak güç kazanmasıdır, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın büyümesidir.
Gerçek neden, İşçi Partisi’nin Tayyip Erdoğanların Türk Ordusu’nu ABD hesabına kardeş Suriye üzerine ve kardeş İran üzerine sürme niyet ve girişimlerinin karşısına ilk günden itibaren kaya gibi dikilmesi ve bu tutumun toplumumuzda geniş bir destek bulmuş olmasıdır.
Yine aynı şekilde, İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinin Tayyip Erdoğanların ABD planları icabı Türkiye’nin bölünmesini derinleştirecek sözümona “özerklik” ve benzeri isimlendirmeler altında bir iç çatışma ve kaos ortamını körükleyecek yeni adımları karşısında etkili bir karşı koyuşu göstermesi, bu saldırıların diğer bir nedenidir.
Sorgularda gördük; operasyonun hedefi, İşçi Partisinin yasal siyasi faaliyetlerini Beşiktaş Terör Örgütü vasıtasıyla önlemeye çalışmaktır. Meşru zeminde, olguları açıklayan, milleti uyarın muhalif basını susturmaktır.
AKP iktidarının sonbaharda gündeme getireceği bölünme anayasasına karşı en etkili mücadelenin Partimiz tarafından verilmesi, bize yönelen saldırıyı açıklayan bir başka nedendir.
Savcılar Erdoğanların Yakasına Yapışmalıdır!
Parti yöneticilerimizi tutuklamanın gerekçesi olarak gösterilen ve inkâr edilmeyen bu telefon kayıtları, gerçekte BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın suç kanıtlarıdır.
Partimiz, Tayyip Erdoğan’ın KKTC ve onun Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı arkadan vuran, dolayısıyla Türkiye’nin güvenliğine karşı da açık bir darbe teşebbüsü niteliği taşıyan girişimlerini açığa vurmakla büyük bir vatan hizmeti görmüştür.
Yine İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi, Erdoğan’ın, içinde “3’e kapatın”, “Sümeyye’ye 20-25 gitmesi lazım” gibi sözlerin geçtiği açık yolsuzluk kanıtı teşkil eden konuşmalarını açıklayarak halkımızın “temiz toplum”, “temiz yönetim” özlemlerine hizmet etmiştir.
Savcılar, gerçekten Cumhuriyet’in savcılarıysa, Tayyip Erdoğanların yakasına yapışsınlar! Ne demek “3’e kapatın”? Karşılığı nedir? “20–25” hangi gizli hesaptan, kim adına gönderilecektir? Savcıların kamu adına ve hak ve adalet adına araştırması gereken konular bunlardır.
Genelkurmay Başkanını dinleme casusluğuna cüret edenlerin yakasına yapışabilecek bir Cumhuriyet Savcısı yok mudur?
Meydan Okuyoruz: İşçi Partisi Durdurulamaz,
Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal Susturulamaz!
Baskın ve saldırıların Partimizin büyümesi ve güçlenmesini engellemesi düşünülemez. Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’ın susturulması, hayal bile edilemez.
Tam tersine, bu saldırılar bizi güçlendirmektedir. Parti üyelerimiz, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ı sevenler, baskınlar duyulur duyulmaz saldırıların karşısına dikilen eylemlerde kenetlenmişlerdir. Partili gençlerimiz kahramanca öne atılmıştır. Halkımızın öncüleri bütün topluma örnek olan ve cesaret aşılayan bir tutum göstermiştir. Bu örnek dayanışma ve mücadelemiz sürecektir.
Tertibi protesto eden gençlerimize AKP polisi şiddet uygulamaktadır. Siyasal iktidarı uyarıyoruz; şiddete son verilsin!
Geniş Bir Dayanışma Cephesi Oluşuyor
İktidarın Partimizi, Aydınlık gazetesini ve Ulusal Kanal’ı hedef alan faşist saldırıları karşısında, toplumumuzun çeşitli kesimlerini, tüm vatansever ve özgürlükçü güçlerini bir araya getiren geniş ve etkili bir cephe oluşmuştur. Bu olgu, halkımızı yüreklendiren ve geleceğe olan güvenini pekiştiren önemli bir gelişmedir.
Saldırılar karşısında dayanışmacı bir tutum gösteren siyasal partilerin yöneticilerine, milletvekillerine, sendikalarımızın ve emekçi örgütlerimizin yöneticilerine, demokratik kitle örgütlerimizin duyarlı temsilcilerine, gazeteci, yazar ve sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve tüm duyarlı yurttaşlarımıza içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
İşçi Partisi olarak, halkımızda gelişen bu birleşme ve dayanışma arzusuna daha büyük bir duyarlıkla elimizden gelen katkı ve hizmeti sunmayı devrimci bir görev olarak kabul ediyoruz. Nerede birleşme ve dayanışma gelişiyorsa, Partimiz orada en ön saflarda olacaktır.
Saldırılara Verilecek Yanıt, İşçi Partisi’ni Büyütmektir
İşbirlikçi iktidarlar İşçi Partisi’nden, Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinden ne kadar korksalar yeridir. Çünkü 50 yıllık mücadele deneyimiyle büyüyen ve etkinlik kazanan bu öncü kuvvet, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı milletimizin en geniş güçlerini birleştirmede önemli mesafeler kat etmiştir. Öyleyse bugünün koşullarında gerici – faşist saldırılara karşı verilecek en etkili yanıt, İşçi Partisi’ni büyütmektir, Ulusal Kanal ve Aydınlık’ı daha da güçlendirmektir.
Halkımızın birikim ve vicdanının temsilcisi öncü - devrimci aydınlarımızı, emekçi önderlerini, yiğit devrimci gençlerimizi İşçi Partisi saflarına birleşmeye çağırıyoruz.
Tüm vatansever ve özgürlükçü güçleri Ulusal Kanal’a ve Aydınlık’a güç vermeye çağırıyoruz.
MEYDAN OKUYORUZ
İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu olarak, Milletimize, dosta, düşmana bir kez daha ilan ediyoruz.
İşçi Partisi düne göre daha dik ve ayaktadır, siperdedir, ileri atılmaktadır.
Tutuklanan arkadaşlarımızın nöbet yerlerini doldurduk.
Meydan Okuyoruz!
Amerikan empreyalizmine,
BOP Eşbaşkanlığına,
F Tipi Gladyoya meydan okuyoruz!
Bizden korkmaya devam etsinler.
Ellerimiz yakalarındadır.
YIKACAĞIZ!