İP Genel Saymanı Kamil Dede: Sayın Doğu Perinçek’e iftira kampanyası devam ediyor; 1997 yılında Doğu Perinçek dönemin Ana Muhalefet lideri Mesut Yılmaz’a suikast yapmayı planlamış(!)

İşçi Partisi Genel Saymanı Kamil Dede, 11 Ağustos 2008 günü İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek “Mesut Yılmaz’a suikast yapmayı planlamış iddiasına cevap verdi. Kamil Dede’nin açıklaması şöyle:

Zaman gazetesi 8 Ağustos günlü yayı...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Saymanı Kamil Dede, 11 Ağustos 2008 günü İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek “Mesut Yılmaz’a suikast yapmayı planlamış iddiasına cevap verdi. Kamil Dede’nin açıklaması şöyle:

Zaman gazetesi 8 Ağustos günlü yayınıyla Doğu Perinçek’e karşı iftira kampanyasını yürütmeye devam ediyor. “Doğu Perinçek 1997 yılında Mesut Yılmaz’a suikast yapmayı planlamış.” Bu iftirasına eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün “Atin” sitesindeki açıklamasını kanıt gösteriyor. “Eymür Mesut Yılmaz suikastını açıklamıştı.”

Haberi okuyunca, ister istemez insan soruyor. Peki sonucu ne olmuş, Doğu Perinçek yargılanmış mı? Kaç yıl ceza almış? 11 yıl önce olmuş bu kadar önemli bir olayın, sonucunu yazmayan bir gazetecilik olur mu? Amacınız, gazetecilik yapmaksa bunu mutlaka yazardınız. 11 yıl sonra yeniden ısıtılıp gündeme getirilen ve sonucu yazılmayan bir iddianın amacını siz basın mensuplarının değerlendirmesine bırakıyorum. Ama herhalde kastın gazetecilik yapmak olmadığı açıktır. Zaman gazetesinin yazmadığını biz söyleyelim.

Olay, 1997 yılının Ocak ayında 2 ülkücü reisin İşçi Partisi’ne gelip itiraflarda bulunmasıyla ortaya çıkmıştır. Veysel Kaya ve Mürteza Didin adlı ülkücü reisler, itirafları arasında, Mesut Yılmaz’a suikast planladıklarını açıklamışlardır. Kim planladı sorumuza ısrarla, kendilerinin planladığını söylemişlerdir. Bu itirafı duyunca, Genel Başkanım Doğu Perinçek’e bildirdim. Doğu Perinçek bu bilgiyi derhal, Sayın Mesut Yılmaz’a bildirdiler. O dönem ANAP Genel Sekreteri olan, Sayın Yaşar Okuyan bu olayı bir televizyon programında dile getirdiler ve Doğu Perinçek’e teşekkür ettiler.

Belgelerde de göreceğiniz gibi, olayda tetikçi olarak kullanılacağı söylenen, Hacı Türkkan, İstanbul’daki görüşmeden sonra memleketi Gölcük’e döndüğünde 23 Ocak 1997 günü, MHP Kocaeli İl Örgütü tarafından götürülüp, Türkkan’la Mesut Yılmaz’a suikastı, Feyza Perinçek’in Ataköy’deki evinde Kemal Öktem ve Doğu Perinçek ile beraber planladıklarını dikte ettirmeye çalışıyorlar. Bu dikte, 28 Ocak Çarşamba günü saat 20.00 haberlerinde Hacı Türkkan’ın ifadesi olarak açıklanıyor.

Konu televizyon programlarına taşındı. 29 Ocak Çarşamba günü Kanal D televizyonu ve 30 Ocak Perşembe Show TV’deki programlara, telefonla katılan Mürteza Didin, olayın planlayıcısının kendisi olduğunu, “Suikastın düzenleyicisinin kendisi olduğunu, suikastı Doğu Perinçek düzenledi yolundaki açıklamaları hayretle karşıladığını” anlattı. Çok garip bir durum ortaya çıkıyor. Doğu Perinçek Mesut Yılmaz’a suikast planlıyor. Ve arkasından, size suikast yapılacaktı diye Mesut Yılmaz’ı uyarıyor. Hangi mantık çerçevesine sığıyor bu iftira?

KOCAELİ EMNİYETİ VE SAVCI YARDIMCISI’NIN “DOĞU PERİNÇEK MESUT YILMAZ’A SUİKAST PLANLADI” ISRARI
Konu Türkiye’nin gündeminden çıktıktan 9 ay sonra, Kocaeli Emniyet Müdürü ve Yardımcısının “gayretkeşliğiyle” yeniden gündeme taşınmaya çalışılıyor. Her yerde Eymür’ler bulunabiliyor.

4 Ekim’de Murteza Didin, gözaltına alınıyor. Görev alanına girmemesine rağmen, Kocaeli Emniyeti Didin’i sorguluyor ve Didin daha sorguda iken, MHP Kocaeli İl Başkanı Aslan Koyuncu şöyle bir demeç veriyor: “Mürteza Didin’in yakalanmasıyla Mesut Yılmaz’a düzenlenen suikastın sahte olduğu, Doğu Perinçek’in bu senaryodan menfaat sağladığı, Perinçek’in başka senaryolar hazırladığı, Didin’in hazırlanan senaryolara alet edildiği ortaya çıkacaktır.” Nereden biliyorsunuz, daha sorgusu bitmemiş bir kişinin ne diyeceğini? Çünkü Kocaeli Emniyet Müdürü ile Aslan Koyuncu gizli olarak görüşüp senaryoyu hazırlıyor. Bu olay basına da yansıyor.

Kocaeli Emniyeti’nde, Didin’e “suikastı Doğu Perinçek düzenledi” demesini zorla ve vaatlerle kabul ettiriyorlar. Bir gün sonra yakalanan Veysel Kaya’ya da aynı ifadeyi vermesi için baskı yapılıyor. Ancak, Veysel Kaya buna direniyor ve kabul etmiyor. Birkaç gün sonra bırakılan Veysel Kaya, Aydınlık dergisine gelerek, yaşadıklarını anlatmıştır.

Kocaeli Emniyeti, Kaya ve Didin’i adliyeye teslim ederken, Didin’e kabul ettirilen ifadeyi basına açıklıyor. Kocaeli Valisi bu açıklama üzerine, Resmi Haber bülteninde “ bu açıklamaların, Kocaeli Valiliği’nin olaya bakış tarzını ve olayla ilgili kanaatini ifade ettiğini” açıklıyor.

İşçi Partisi bu olayın tertipçileri olan, Kocaeli Emniyet Müdürü Süleyman Şahin, Emniyet Müdür Yardımcısı Bedrettin Acar hakkında suç duyurusu, Kocaeli Savcı Yardımcısı Seyfi Öngeç hakkında Adalet Bakanlığı ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayette bulunmuştur. Tertipçi Emniyet Müdürü Süleyman Şahin, üç hafta sonra başka ile tayin edilmiştir.

YARGILAMA VE SONUÇ
Veysel Kaya ve Mürteza Didin yargılanmışlar, mahkeme “Doğu Perinçek Mesut Yılmaz’a suikast planladığı ve Mürteza Didin’i teşvik ettiği iddiasını” ciddiye bile almamıştır.

Zaman gazetesi, özetlemeye çalıştığımız bu olayı, Savcı Zekeriya Öz’ün bile iddianameye almaya değer bulmadığı bu olayı, bugün neden gündeme getiriyor? Bunda amacı nedir? Bu bir gazetecilik olayı mıdır?

Artık herkes görmektedir ki, İşçi Partisi’ne karşı büyük bir psikolojik savaş yürütülmektedir. Kim adına, niçin? Bizzat haber, bu psikolojik savaşın merkezini işaret ediyor. Eymür, ABD’de iken “Ben bir profesyonelim. CIA’dan teklif gelirse onlarla çalışırım. Niye olmasın” demişti. Bu psikolojik savaş, CIA merkezlidir. Ve İşçi Partisi’ne karşı bu savaş yıllardır sürdürülmektedir. Ergenekon İddianamesi yayınlandığı an çökmüştür. Şimdi yeni saldırılarla ayakta tutulmaya çalışılıyor. İşçi Partisi CIA - Kontrgerilla merkezli bu saldırıları her zaman boşa çıkarmıştır, yine çıkaracaktır. Eymür, bu psikolojik savaşın merkezinde olduğunu, Zaman gazetesi de bu savaşın aleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Yargı önünde bunun hesabını verecekleri günler uzak değildir.