Tekirdağ F tipi cezaevinde bulunan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Orgeneral İlker Başbuğ'un Güneydoğu gezisini değerlendirdi. Başbuğ'un Diyarbakır'da verdiği işaretlerin çok önemli olduğunu belirten Perinçek, İşçi Partisi'nin terörle mücadele programını anlattı. F tipi cezaevlerinin kurallarına göre tututkluların her hafta Cuma günü 10 dakika telefon görüşme hakları var. Perinçek değerlendirmelerini 5 Eylül 2008 günü eşi Şule Perinçek'e aktardı.
Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un Diyarbakır gezisinde verdiği işaretler çok önemli. Bu sorunun yalnız askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini, ama tek ayakla yürünmez iki ayakla yürünebilir. Bu çok köklü çok kapsamlı, ABD emperyalizminin birinci ve ikinci Körfez savaşında bölgeye yerleşmesi ve Irak'ı parçalaması bu olayı büyütmüştür. Dış politikasıyla iç politisıyla, askeri yöntemler birinci planda olmak üzere ordaki toplumumuzu halkımızı kazanmaya yönelik kesin politika ve uygulamalara ihtiyaç vardır. Org. Başbuğ'un verdiği mesajlar sırf sözde kalmıyor. Uygulamada da çok önemli bildirimlerde bulundu. İşçi Partisi bunun programını yaptı ve aynı zamanda pratik uygulamasını yapıyor. Orada bir Bismil Arslanoğlu köyü modeli oluştu. Bu model örnektir, bunun izlenmesi gerekir. Halkı kazanmak, köylümüzü kazanmak, orda hiç kimse zorla silahla bayrak astırmıyor. PKK'nın faaliyetlerinin yoğun olduğu Diyarbakır Bismil ilçesinde Arslanoğlu köyü bütün köyü Türk bayraklarıyla donattı. Yıllardır orayı Cumhuriyetin bir kalesi haline getirdiler. Ama o köylünün de aç bırakıldığını görüyoruz. Maalesef bugünkü AKP yönetimi ağalarla birleşmiştir, köylüye baskılar uygulamıştır. Baskının ötesinde canlarımızı vurmuştur, şehit etmiştir. En son Muhittin Öksün'ü diğer kardeşimizi şehit etmiştir. Buna rağmen o köy, bütün damlar Türk bayrakları o köy cumhuriyet mücadelesi veriyor. Bu bir model. Burada aynı zamanda PKK tek oy alamadı. Köydeki 158 oy İşçi Partisi'ne çıktı. Bu aynı zamanda siyasi bakımdan da bize ışık tutuyor. Eğer ona kucak açarsak Kürt yurttaşlarımızın nasıl bir yöneliş içine girebileceğini çok iyi ortaya koyan bir örnekti. Bu modeli bütün Güneydoğu'ya yaymak mümkündür. Bunun 9 maddelik programını İP yapmıştır. Burda önemli olan köylümüzle birlişmek. Köylümüzün talebi nedir? Köylümüz toprak istiyor, toprağı işlemek istiyor, çalışmak istiyor, üretmek ve ürün vermek istiyor. İşte bizim Türkiyemizin birliği, bütünlüğü Kürt meselesinin çözümü de burdan geçiyor. Oradaki halkla birleşeceğiz. İşçi Partisi bunun programını yapmıştır. En basit bir maddeyi söyleyeceğim: Bütün hazine toprakları 20 yıllığına bedelsiz olarak işlemek üzere ordaki topraksız köylüye dağıtabilir.O zaman hem Türkiye'nin tarımında önemli bir patlama görülecektir. İkincisi Türkiye Cumhuriyeti kürdüyle oradaki köylüsüyle özgürlük temelinde onlara iş götürerek birleşmiş olacaktır. Bu çok önemli. Bu aynı zamanda PKK'nın zeminini kurutan, Atatürk'ün Türkiyesini ordaki yoksul köylüyle birleştiren en önemli uygulamadır. Tabi burada aslında uygulamanın toprak ağalığını şeyhliği cemaat ilişkilerini ortadan kaldıran köklü bir demokratik devrim şeklinde olması gerekir. İP bir milli hükümetle bunu başaracaktır. Ama diyelim ki şu anda bir milli hükümet yoktur ama bugün de şu mümkündür. Bütün hazine arazileri ordaki topraksız köylülere, toprağı yeterli olmayan köylülere dağıtılmalıdır. 20 yıl o toprakları işleyen köylüye de 20 yılın sonunda o topraklar devredilmelidir.