İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün(4 Mart 2007) İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde bir basın açıklaması yaparak “Milletimize Lozan’dan iyi haberler vereceğiz, bu davada Türkiye kazanacak” dedi. Basın açıklaması bitiminde 6–7 Mart tarihlerinde İsviçre’de yapılacak olan “soykırım yalanı davasına” katılmak üzere Lozan’a uçtu. Perinçek’in açıklaması şöyle:
İsviçre gazetelerinden Basler Zeitung, şu başlığı attı: “Rassismus Gesetz wird Spielball der Politik.” Türkçesi şöyle: “Irkçılık Kanunu politikanın ayak topu oldu.”
İSVİÇRE KANUNU DEĞİŞTİRECEĞİNİ İLAN ETTİ
“Irkçılık Kanunu” dedikleri, soykırımı inkar suçunu işleyenleri cezalandıran Ceza Kanunu hükmü. İşte biz o Engizisyon yasasını söylenen hale getirdik. İsviçre’nin en büyük gazeteleri aylardan beri İsviçre Adalet Bakanı Blocher’in ağzından, bize uygulanmak istenen yasanın kaldırılacağını yazmaktadır.
İki yıla yakın zamandır yürüttüğümüz mücadele, emperyalist önyargıları kırmış ve konunun İsviçre kamuoyunda tartışılmasını sağlamıştır. Geçen yıllar bize hakikati söylediğimiz için, “provokasyon yapıyorlar” diye saldıran “özgürlükçü” Avrupa basını, bu kez aynı suçlamayı kampanya halinde İsviçre Adalet Bakanı Blocher’e yöneltiyor. Yalan Kanunu, İsviçre’de can çekişmektedir. Adalet Bakanlığı’nda kurulan Komisyonun Başkanı Leupold de, bu maddeyi değiştireceklerini açıkladı. Milletimize, 24 Temmuz 2005 Lozan Harekâtı’nda bu kanunu üç yıl içinde kaldırtacağımız sözünü vermiştik. Mutluyuz, iki yıl geçmeden hedefimize ulaşıyoruz.
90 KİLO BELGEYLE GİDİYORUZ
Lozan’a 90 kilo Rusça ve Ermenice belgeyle gidiyoruz. Bu belgeleri Lozan mahkemesinin kürsüsüne koyacağız. Batılı emperyalistlere yalanlarını Ermeni ve Rus belgeleriyle göstereceğiz. Ermenistan’ın başbakanlarının, devlet adamlarının, komutanlarının ve tarihçilerinin yazdıkları raporlar, aralarındaki yazışmalar; bir Ermeni soykırımı olmadığını, savaş içinde karşılıklı kırımların yaşandığını ispatlamaktadır. Daha önemlisi Ermeni devlet adamları ve tarihçileri, bu savaşta Ermeni örgütlerinin emperyalist devletlere alet olduklarını ve Türkiye’nin vatan savunması yaptığını saptıyorlar. Rus Çarlığının ve Sovyet devletinin arşivleri de aynı yöndedir.
KAVİMLERİ BİRARADA YAŞATMA KÜLTÜRÜ
Bizi en iyi İsviçrelilerin anlaması gerekir. Çünkü her iki ülkenin kültüründe kavimleri birarada yaşatma geleneği vardır.
Türkler, tarih boyunca Asya’dan beri büyük devletler ve imparatorluklar kurmuşlardır. İmparatorluk, çok sayıda kavmi birarada yaşatabilmek demektir. Soykırım ve ırkçılık, bu açıdan Türk devlet geleneğine ve kültürüne yabancıdır.
TÜRKİYE-İSVİÇRE DOSTLUĞU İÇİN
Çabalarımız aynı zamanda Türkiye ile İsviçre arasında sağlıklı bir dostluğun kurulmasıdır. İsviçre, emperyalistlerin 90 yıllık yalanlarını seslendirerek dostluğu baltalamaktadır. İsviçre’de yaşayan 100 bine yakın Türkü ve çocuklarını haksız yere soykırımla suçlamak, İsviçre’de Türk düşmanlığını ve Türklere karşı ırkçı baskıları kışkırtmaktan başka bir işlev görmüyor. İsviçre, yalanlara alet olarak kendi ülkesinde huzuru baltalamaktadır.
İSVİÇRE’NİN ABD’NİN BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNDE ÇIKARI YOK
Ermeni soykırımı yalanı, dün İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası’nın psikolojik savaşında kullandığı bir malzemeydi. Bugün aynı savaş aracı ABD emperyalizminin hizmetindedir. ABD, Kerkük petrolleri ve Diyarbakır’a doğru yönelttiği tehdide karşı Türkiye’nin direncini kırma planı içinde bu yalanı piyasaya sürmüş bulunmaktadır. ABD emperyalistleri, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü gerektiğinde silahlı kuvvet kullanarak savunacağını çok iyi biliyor. Soykırım suçlamaları, o günler için hazırlanmaktadır.
Ortadoğu ve Orta Asya’nın enerji kaynak ve yollarının ABD denetimine geçmesinde İsviçre’nin yararı değil, zararı vardır. Kaldı ki ABD yenilmektedir. İsviçre, umarız ABD’nin bozgununu paylaşmayacaktır.
DOĞRU POLİTİKANIN VE DİK DURUŞUN BAŞARISI
Doğru politika, doğru pratikle ispatlanmıştır. Batının emperyalist devletleri karşısında boynu eğik politikayla artık Türkiye’nin çekileceği bir mevzi kalmamıştı. Haklıydık ve dik durduk. Taarruza geçtik. Yurtdışındaki beş milyon Türkümüzü harekete geçirme planı başarıyla uyguluyoruz. En önemlisi doğru siyaset, milletimizin vicdanında onaylanmış ve yankı bulmuştur. Genelkurmay Başkanımız Org. Yaşar Büyükanıt, ABD ziyareti sırasında Ermeni meselesinde yurtdışındaki insanlarımızı ve kuruluşlarımızı harekete geçirmenin gereğini belirtti.
YALAN CEPHESİNİN BOZGUNU İSVİÇRE’DEN BAŞLAYACAK
Lozan savcıları bizi neyle suçlayacak?
Bir buçuk yıl önce takipsizlik kararı verdikleri haklı eylemlerimizle mi?
Mahkeme bize hangi kanunu uygulayacak?
“Ayak topu” haline gelen ve İsviçre Adalet Bakanlığı’nın kaldırılacağını açıkladığı kanunu mu?
Lozan’dan milletimize iyi haberler vereceğiz