İP Genel Başkanı Doğu Perinçek: Baykal ve Sezer’i AB kapısında değil, başı dik Türkiye için birliğe çağırıyoruz

ABD güdümlü sistemin güçleri, bir süredir Deniz Baykal ve Zeki Sezer’i AB kapısında birleştirmek için çırpınıyorlar. CHP Genel Başkanı Baykal ve DSP Genel Başkanı Sezer”i uyarıyoruz: AB kapısında birlik olmaz. bölünme olur. Tandoğan ve Çağlayan’da milyonlar, “Ne...

Tarih:

ABD güdümlü sistemin güçleri, bir süredir Deniz Baykal ve Zeki Sezer’i AB kapısında birleştirmek için çırpınıyorlar. CHP Genel Başkanı Baykal ve DSP Genel Başkanı Sezer”i uyarıyoruz: AB kapısında birlik olmaz. bölünme olur. Tandoğan ve Çağlayan’da milyonlar, “Ne ABD, ne AB, bağımsız Türkiye” özlemiyle ayağa kalktı. Halkımızın yüzde 85’i ABD’yi tehdit olarak görüyor ve yüzde 74’ü AB üyeliğine karşıdır. 1991-2002 yıllarındaki filmin makarasını geriye sarmaya kalkanlar, tarihe çalım atılamayacağını öğreneceklerdir.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün ( 16 Mayıs 2007) İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek hem halkın talebini hem de birleşmenin nasıl ve hangi zeminde olacağını kamuoyuna duyurdu.

TAYYİP ERDOĞANLAR MİLLETE VE ORDUYA HÜKMEDEMEZ HALE DÜŞTÜ
Türk milleti ayağa kalkmıştır. Milyonlarca yurttaşımız ellerinde Türk bayraklarıyla küresel emperyalist saldırıya karşı mili devleti ve Atatürk Devrimi’ni savunma kararlılığını ilan etmiştir. Artık Tayip Erdoğan yönetiminin milleti yoktur, ordusu da yoktur. Tayip Erdoğanlar, silaha da hükmedemiyor; millete de hükmedemiyor. Türkiye’yi yönetemez hale gelenler artık iktidar seçeneği değildir. Bu koşullarda ABD güdümle sistem, siyasal iktidarını 1991-2002 yılları arasında çökmüş olan merkez sağ ve merkez sol üzerinde kurma çaresizliği içindedir.

AB KAPISINDA BİRLEŞME DEĞİL BÖLÜNME OLUR
ABD güdümlü sistemin güçleri, bir süredir Deniz Baykal ve Zeki Sezer’i AB kapısında birleştirmek için çırpınıyorlar. CHP Genel Başkanı Baykal ve DSP Genel Başkanı Sezer”i uyarıyoruz: AB kapısında birlik olmaz. bölünme olur. Türkiyemiz, AB kapısına bağlanmıştır v e orada parçalanmaktadır. İşte en son dün AB yönetimi, Fener Rum Partriğini Yeni Roma Patriği olarak ilan etmiştir. İşi Bizans’ı hortlatmaya kadar götürmüşlerdir. Sahnelenen bu oyunda, rol almak, Türkiye’nin parçalanması ve ekonominin çökertilmesi sürecinde görev üstlenmekten başka bir anlam taşımıyor. CHP ve DSP genel başkanları, “Solda birlik” adına birbirlerini ABD güdümüne bağlamasınlar; birbirlerini AB kapısına lehimlemesinler.

HALK ABD VE AB GÜDÜMÜNE İSYA BAYRAĞI AÇTI
Tandoğan, Çağlayan, Gündoğdu, Manisa ve Çanakkale meydanlarında toplanan halk, ABD güdümüne ve AB denetimine isyan bayrağı açtı. Halk partilere Türkiye’yi yabancı denetiminden kurtarmaları için “birleşin” çağrısı yaptı.. Bu talep, bütün milletin isteğini yansıtmaktadır. Çünkü Türkiye büyük tehditlerle yüz yüze gelmiştir. “Birleşin” talebi, aslında bu tehditleri yenecek bir hükümet kurmak için büyük kuvvetleri bir araya getirme talebidir.

1993 YILINDAN BERİ SOLDA BİRLİK VE MİLLİ GÜÇBİRLİĞİ İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ
İşçi Partisi, 1993 yılından beri Sol Güçbirliği ve Milli Güçbirliği için çaba göstermiştir. Her seçimden önce Ecevit, Baykal, Karayalçın ve diğer parti yöneticilerine bu önerimizi defalarca anlattık. Ancak ABD, bu partileri DYP, ANAP, MHP gibi partilerle işbirliğine yöneltmiş ve Atatürk Devrimi temelinde bir birleşmeye izin vermemiştir. Bu nedenle mesele, ABD denetimi dışında birleşebilmektir.

VE BUGÜN
İşçi Partisi, bugün büyük halk hareketinden kuvvet alarak, halkın birlik talebini gerçekleştirmek için üzerine düşen görevi yerine getirecektir.
Halk, siyasal partilerin ABD denetiminde ve AB kapısında değil, başı dik ve bağımsız Türkiye için birleşmesini istemektedir. Tandoğan ve Çağlayan meydanlarından yurt düzlemine yayılan büyük halk hareketinin temel sloganı, birleşme zeminini belirlemiştir. “Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye!” Anketler de aynı olguya işaret etmektedir. Halkımızın yüzde 85’i ABD’yi tehdit olarak görüyor ve yüzde 74’ü AB üyeliğine karşıdır. Başı dik Türkiye, işsize iş bulur, tarımı canlandırır, sanayinin çarkını çevirir, Atatürk Devrimi’nin parasız kamu hizmeti kurumlarını yeniden örgütler, toplumun her kesimine insanca yaşayacağı gelir sağlar ve çarşılara bereket getirir.

ABD güdümünde ve AB kapısındaki birleşmeler ise, yıkımdan başka bir şey getirmez. 1991-2002 yıllarındaki filmin makarasını geriye sarmaya kalkanlar, tarihe çalım atılamayacağını öğreneceklerdir.

MİLLİ HÜKÜMET İÇİN BİRLEŞMEK
Birleşme çabası, milli bir hükümet kurmayı hedeflemelidir. Halk, yalnız AKP iktidarından kurtulmayı değil, Türkiye’nin önündeki zorlu sorunları çözecek bir hükümetin kurulmasını istemektedir. İktidar amacı ve programı olmayan birleşmeler, çözüm getiremeyeceği için, halkın talebini karşılamaz ve destek bulmaz.

İşçi Partisi, ABD ve AB denetiminin dışında milli bir hükümet amacıyla birleşmek için gerekli çabaları göstermektedir.