Menemen’de bulunan Savranoğlu Deri’de 3 işçinin Deri-İş’e üye oldukları için işten çıkarılması üzerine fabrikada çalışan işçilerle birlikte başlattığı direnişin 50. Günü olan 21 Eylül 2011 Çarşamba günü, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay Şen başkanlığındaki heyet destek ziyaretinde bulundu. Burada konuşan Şen, şunları söyledi:
İşçi arkadaşlarımızın da attığı slogan gibi “İş, ekmek, sendika yoksa özgürlük de yoktur.” Türkiye’nin bugünkü gerçekliği budur. Türkiye’de demokrasi vardır diyenler, Silivri’de direnen yurtseverler gibi, bugün Savranoğlu Deri işçilerinin direnişini de görecekler. Türkiye’de özgürlük olduğu yalanını her geçen gün söylemeye devam edenler, gelecekler Menemen’de Savranoğlu Deri’nin önünde “Türkiye’de özgürlük var mı yok mu ?” anlayacaklar.
İşverenin, işçilerin sendikal mücadelesini engelleme girişimlerini işçilerin birleşip tek yumruk olarak nasıl boşa çıkardığını görüyoruz. Fabrikanın İstanbul Tuzla’ya taşınacağı tehdidine karşı işçilerin gösterdiği irade örnek bir davranıştır. Bu tehdide karşı işçiler Deri-İş sendikamızın öncülüğünde çalışmaya Tuzla’da da devam edeceklerini söylemişlerdir. Tuzla’da sendikalı bin işçi arkadaş onları misafir edeceklerini söylemiştir. Emekçilere sendikasız çalışmayı dayatan tehdit boşa çıkarılmıştır.
Biz İşçi Partisi olarak burayı ziyaret etmiyor, görevimizi yapıyoruz. Bu direnişi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Savranoğlu Deri işçileri, gösterdikleri kararlılıkla, örgütlü gücün nasıl dağıtılamayacağını ve başarıya ulaşacağını gösterecektir.
Şen’in ardından konuşan Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi şunları söyledi:
“İşçi arkadaşlarımız çok zor koşullar altında çalışmaktadır. Sağlıkları tehdit altında çalışma zamanları belirsizdir. Sendikal hareketleri de engellenmek istenmektedir. İşveren çalışanların sendikalı olmalarına karşılık olarak; buradaki üretimi durdurup, işçileri sahibi olduğu İstanbul Tuzla’daki fabrikada çalıştırmakla tehdit etmektedir. Arkadaşlarımız bu oyunu bozup İstanbul’daki arkadaşlarının yanında çalışacaklarını söylemişlerdir. Hatta işveren inandırıcı olması için fabrikaya bir kiralık ilanı da asmıştır. Arkadaşlarımızın haklarını ellerinden alamayacaklar. Haklarımız elimizden alındığında ortaçağ kölelik düzeninden bir fark kalmaz. Buranın patronu işçilerin onurunu para ile satın alamayacağını görecektir.
Deri-İş sendikası yalnız değildir. Cumartesi günü yaptığımız çağrıya İşçi partili dostlarımız hemen kulak vermişlerdir. Destek veren dostlarımızla beraber bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandıracağız.”