İP Genel Başkan Yrd.ve İzmir İl Başkanı H.Tugay Şen: ESİAD Başkanı AKP ve PKK’nın projesinin sözcülüğünü yapmıştır

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay Şen, ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer’in 27 Aralık 2010 tarihinde Yeni Asır gazetesinde “Ezber Bozdu” başlığı ile yayımlanan açıklaması üzerine bir açıklama yaptı. Şen, açıklamasında şun...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay Şen, ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer’in 27 Aralık 2010 tarihinde Yeni Asır gazetesinde “Ezber Bozdu” başlığı ile yayımlanan açıklaması üzerine bir açıklama yaptı. Şen, açıklamasında şunları söyledi:

Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Sıtkı Şükürer’in 27 Aralık 2010 tarihinde Yeni Asır gazetesinde yayımlanan açıklamaları, AKP ve PKK tarafından ABD kontrolünde yürütülen bölme projesi kapsamındadır. Evrensel demokrasinin belgesi olarak AB’nin Kopenhag kriterlerini gösteren Şükürer’in misyonu ortaya çıkmıştır: İzmirlileri devletin yeniden yapılandırılmasına ikna etmek.
MİLLETİ ETNİK ve MEZHEP FARKLILIKLARI TEMELİNDE AYRIŞTIRMAK
Türkiye’ye ABD tarafından AB kapısına bağlatılarak dayatılan ve son günlerde özerklik tartışmalarıyla gündeme oturan proje şudur: Milleti etnik ve mezhepsel farklılıklar temelinde ayrıştırmak. Zaten Demokratik Toplum Kongresi’nde hazırlanan özerklik projesinde de aynen Sıtkı Şükürer’in dediği gibi, ulusal devlet modelinin tutmadığı ve geçerliliğini kaybettiği iddia edilmektedir. Demokratik Toplum Kongresi’nce Diyarbakır’dan yükseltilen milli devlet düşmanlığının Ege’deki sözcülüğünün ESİAD Başkanı Şükürer’e verildiği anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu etnik ve dini kimliklerin bastırılmasıyla gerçekleşmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, millet tanımını “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” şeklinde yapmıştır. Bu tanım, her türlü etnik ve dini farklılığı esas almadan Kemalist Devrim’i yapan ve Türkiye topraklarında yaşayan tüm halkı kapsamaktadır. Türkiye’de ve dünyada da milli devletler bu anlayışla kurulmuştur. Osmanlı’nın tebaası, devrimle yurttaş haline gelmiştir.
Sıtkı Şükürer, toplumu muhafazakârlar, Kürtler ve laikler olarak ayırıyor. Asıl bölücülük budur. Emperyalizmin tehditleri karşısında çıkarları ortak olan milletimiz, etnik ve dini temelde tanımlanmaktadır.
HER DEVRİM MİLLETİNİ YARATIR
Şükürer’in “devletten hareketle millet oluşturuldu” ifadesi, bilimsel ve siyasal açıdan cehalet taşımaktadır. Millet ve milli devlet kavramları, demokratik devrimlerle doğmuş ve birbirinden koparılamaz kavramlardır. Her devrim, kendi devlet biçimini kurar ve halkını biçimlendirir. Bu durum, karşı devrimler için de geçerlidir. Aynen Küçük Amerika sürecinin Atatürk’ün milletini tarikatların kullarına ve etnik milliyetçiliğin destekçisine dönüştürmeye çalışması gibidir.
Milli devleti yıkma ve Cumhuriyet’i etnik ve mezhepsel temelde yeniden yapılandırma sürecinin savunucusu durumundaki Şükürer’in temel aldığı değerler de işin sırrını ortaya koyuyor: Liberal ekonomi, AB projesi, insan hakları (sözde) ve askeri vesayetin kaldırılması.
TÜRK MİLLETİNİN KÖKÜ ATATÜRK’TÜR
İzmirlileri “laik kesim” diye tanımlayan ve bu kesimin köksüz olduğunu iddia eden ESİAD Başkanı, Atatürk’ü de “sadece bir devlet kurucusu” diyerek önemsizleştirmeye çalışmıştır. Türkiye’nin birliğini ve vatanın bütünlüğünü savunan yurttaşlarımızın kökü Atatürk’tür, Cumhuriyet Devrimi’dir. Daha da gerilere gidersek, tarihinde hiçbir zaman sömürge olmamış Anadolu uygarlığıdır.
İşçi Partisi olarak, bu projeye karşı mücadelenin ve milletin birliği ile vatanın bütünlüğünü sağlamanın öncüsü olamaya devam edeceğimizi tüm İzmirlilere ve milletimize taahhüt ediyoruz. Sıtkı Şükürer gibi kişiler, milletimizi bölünme projelerine ikna edemeyeceklerdir.