İşçi Partisi Genel Başkanı Turan Özlü, Sinop İl Örgütünün yeniden oluşturulma çalışmaları ve İl binasının açılışı için bulunduğu Sinop'ta yaptığı basın açıklamasında şu hususları belirtti;
Anayasa hükümlerine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesine izin veren makam, TBMM’dir. Asker göndermeye karar verecek makam ise, Cumhurbaşkanı’dır. Hükümetin karar yetkisi yoktur.
ÖZETLER
• Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı’na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Böyle bir emri uygulamak, TSK Komutanları’nı sorumlu duruma düşürür.
• Tayip Erdoğan, iftihar ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevi nedeniyle kendisinde bazı yetkiler vehmedebilir. Ancak bu yetkiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası çerçevesinde değil, başka devletlerin projelerinde üstlendiği görevler nedeniyledir.
• TBMM, BOP Eşbaşkanı Tayip Erdoğan’ın asker gönderilmesine izin talebini iyi değerlendirmek ve reddetmek durumundadır. Çünkü bu talep, “ABD’nin BOP içinde Diyarbakır’ı merkez yapma” göreviyle ilgilidir. Güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, ABD yetkilileri, resmî ve özel görüşmelerde “Türkiye Kürdistan federasyonu” planlarını açıkça ifade etmektedirler.
• ABD, Büyük Ortadoğu Projesi’yle Müslüman milletlerin yaşadığı 24 ülkeyi parçalama amacını, Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın ağzından açıklamıştır. Tayip Erdoğan’ın deyişiyle Diyarbakır’ın Kukla Devlete merkez yapılması, bu plan çerçevesi içindedir.
• Lübnan’a asker göndermek, ABD ve İsrail planları içinde piyon görevi almaktır,
• TBMM üyeleri, Türkiye’yi parçalama emellerini içeren bir projeye evet diyemez.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turan Özlü, 2 Eylül 2006 ‘da (Bugün) İşçi Partisi Sinop İl Başkanlığında Lübnan’a asker gönderilmesi ile ilgili bir basın toplantısı yaparak, “Anayasa hükümlerine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesine izin veren makam, TBMM’dir. Asker göndermeye karar verecek makam ise, Cumhurbaşkanı’dır.”dedi. Hükümetin bu konuda karar yetkisi olmadığını belirten Özlü açıklamasına şöyle devam etti;
Anayasa’nın 92. maddesine göre, “…Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine…izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde” dir. 117. madde ise, TBMM’ye ait olan Başkomutanlığı Cumhurbaşkanının temsil ettiğini belirler: “Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur”.
GÖNDERMEYE İZİN TBMM’DEN
GÖNDERME KARARI CUMHURBAŞKANI’NDAN
Cumhurbaşkanı’nın “Görev ve Yetkileri”ni düzenleyen 104. maddede, Cumhurbaşkanı’nın “Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek” ve “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek”le görevli ve yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesine izin vermeyi düzenleyen 92. maddenin başlığı “Silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme”dir. 104. maddede Cumhurbaşkanı’na verilen görev ve yetki de “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek” tir. Yani Anayasa, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini” “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılması” kapsamında görmüştür.
Bu hükümlere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesine izin veren makam, TBMM’dir.
Asker göndermeye karar verecek makam ise, Cumhurbaşkanı’dır.
TBMM’nin yetki ve sorumluluğuna bırakılan husus yalnızca “Asker gönderilmesine izin vermek”tir. Bu iznin verilmesi halinde, Anayasal düzenlemeye göre “karar verme” yetkisine sahip olan Cumhurbaşkanı, bu izin çerçevesinde yetkilendirilmiş olmaktadır.
Her izinde olduğu gibi, bu izinle yetki almış olan merci, bu izni somut duruma göre kullanıp kullanmamaya ayrıca karar verecektir. Dolayısıyla, Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda Meclis’ce verilmiş bir izin olsa da, bu izin doğrultusunda asker gönderilmesi, Anayasa’nın 104. maddesine göre “Başkomutan” sıfatıyla Cumhurbaşkanı’nın değerlendirme ve kararına bırakılmıştır. TBMM’nin verdiği izni gerekli gördüğü zaman kullanır ve kullanmayabilir de.
İSTİSNALAR
“Başkomutan” sıfatıyla Cumhurbaşkanı’nın emriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesinde izin gerekmediği durumlar Anayasa’nın 92. maddesinde sınırlanarak sayılmıştır. Bunlar “Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller”dir. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda, Londra ve Zürih Garanti Antlaşması’na dayanılarak bu istisna hükmüne göre asker kullanılmıştır.
HÜKÜMETİN KONUMU
Anayasa hükümleri ışığında, eğer TBMM Lübnan’a asker gönderilmesine izin verecek olursa, hükümetin bu iznin kullanılması konusunda karar yetkisi yoktur. Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı’na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Böyle bir emri uygulamak, TSK Komutanları’nı sorumlu duruma düşürür.
Bu düzenlemeler ışığında, TBMM’nin izin vermesi durumunda, hükümetin yapabileceği tek iş, Lübnan’a asker gönderilmesi yönünde alacağı bir kararı Cumhurbaşkanı’nın kararına sunmaktır. Hükümetin bunun ötesinde ve bunun dışında bir yetkisi yoktur.
TAYYİP ERDOĞAN BOP EŞBAŞKANLIĞI İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIĞI’NI KARIŞTIRIYOR
Tayyip Erdoğan yönetimi, TBMM’nin izin yetkisi vermesinden sonra, Lübnan’a asker gönderme kararını alabileceğini varsayarken, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na değil, ABD devleti ile ast üst ilişkilerine göre hüküm yürütmektedir. Tayip Erdoğan, iftihar ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevi nedeniyle kendisinde bazı yetkiler vehmedebilir. Ancak bu yetkiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları çerçevesinde değil, başka devletlerin projelerinde üstlendiği görevler nedeniyledir.
TBMM ÜYELERİNİN AĞIR SORUMLULUĞU
Tayyip Erdoğan, ABD devletinden aldığı “Büyük Ortadoğu Projesi” görevi nedeniyle, TBMM’yi silahlı kuvvetlerin yurtdışına gönderilmesine izin kararı vermeye zorlamaktadır.
TBMM, BOP Eşbaşkanı Tayip Erdoğan’ın bu talebini iyi değerlendirmek ve reddetmek durumundadır.
Çünkü bu talep, “ABD’nin BOP içinde Diyarbakır’ı merkez yapma” göreviyle ilgilidir. Güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, ABD yetkilileri, resmî ve özel görüşmelerde “Türkiye Kürdistan federasyonu” planlarını açıkça ifade etmektedirler. ABD’nin BOP haritaları artık işportaya düşmüş bulunmaktadır. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi’yle Müslüman milletlerin yaşadığı 24 ülkeyi parçalama amacını, Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın ağzından açıklamıştır. Tayip Erdoğan’ın deyişiyle Diyarbakır’ın Kukla Devlete merkez yapılması, bu plan çerçevesi içindedir.
Lübnan’a asker göndermek, ABD ve İsrail planları içinde görev almaktır,
Lübnan’a asker göndermek, Türkiye’yi parçalama projelerinde görev almaktır.
Lübnan’a asker göndermek, Türk askerini Ortadoğu ülkelerine ve Türkiye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne karşı konuşlandırmaktır.
TBMM üyeleri, Türkiye’yi hedef alan, Türkiye’yi parçalama emellerini içeren bir projeye evet diyemez.
Kaldı ki, Tayip Erdoğan, TBMM’yi aldatma girişimi içindedir; Anayasaya göre asker gönderme yetkisini kullanmak için karar veremez; kararı verecek olan Cumhurbaşkanı’dır.