Kamu Güvenliği Müsteşarlığının kurulması aşamasında başlayan kuşkular artarak devam ediyor.
Kamu Güvenliği Müsteşarlığının kuruluş kanuna yabancı personel çalıştırır, ağır silahlar alır maddesinin boşuna konulmadığı ayan beyan ortaya çıkmaktadır.
Kamu Güvenliği Müsteşarlığının kuruluşu kamuoyuna, güvenlik ile ilgili stratejik analizler yapacağı ve istihbarı bilgileri bir merkezde değerlendireceği bir yapılanma olarak sunulmuştu.
Müsteşarlık tank, uçak, helikopter, ağır silah ve teçhizat almak için yola koyulunca, 4734 sayılı İhale Yasası ile karşılaştı. Alımlarda denetim dışı olmak için, İçişleri Bakanlığının önerisi ve Bakanlar kurulunun kararı ile İhale Yasasına tabi olmayan kuruluş statüsüne yükseltildi. Yani Türk Ordusunun silah alımlarında hangi yetkisi varsa, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı da aynı yetkilerle donatıldı.
Sınırların güvenliğinin Türk Ordusundan alınıp, başka bir kuruluşa verme çabaları, sınırdaki mayınlı arazileri yabancı devletlerin ya da NATO’nun denetiminde temizlettirme dayatmaları, iktidarın Irak sınırına NATO güçlerini çağırması gibi hususlar birlikte düşünüldüğünde, Türk Ordusunu denetim altına alamayan AKP iktidarının Kamu Güvenliği Müsteşarlığı marifetiyle denetim dışı silah ve teçhizat satın almasının ne denli tehlikeli olduğu kendiliğinden anlaşılır.
Ülkemizin birliğinden yana olan bütün partilerimizi ve milletimizi uyarıyor, Türk Ordusuna karşı yeni bir ordu oluşturma anlamı taşıyan bu tehlikeli gidişe karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.