Ziyaret ve görüşmelerde bulunmak için İzmir’e gelen İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, 8 Temmuz 2010 Perşembe günü Ergenekon tertibindeki hukuksuzlukları ve davada yaşanan son gelişmeleri değerlendiren bir basın toplantısı yaptı. Ergenekon davasını altı başlık altında değerlendiren Cengiz sırayla şu açıklamalarda bulundu:
2002’DE ECEVİT’E DARBE YAPILMIŞTIR
Ergenekon davasındaki adı geçen Yakamoz, Balyoz vb iddialar, 2002’de başlayan 2002’de Ecevit hükümetine yapılan darbeye karşı duyulan meşru tepkilerdir.
ERGENEKON TERTİBİNİN BAŞLANGICI TUNCAY GÜNEY’İN MÜLAKATIDIR
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın hazırladığı şema, mahkeme dosyalarınca açılmamıştır. Deniz Baykal’dan Kuvvet komutanlarına, medya sahiplerinden Ethem Sancak’a kadar 200 kişilik bir liste Ergenekon sopasıyla tehdit edilmiştir. Bu korku duvarında diri kalan, Amerika’nın Gladyo sistemine kuvvetler davada sanık olarak hala yargılanmaktadır. Nitekim MİT Müsteşarlığının mahkemeye verdiği cevabi yazıda Tuncay Güney mülakatının hiçbir hukuki değeri olmadığı mahkemeye bildirilmiştir. Kaldı ki mülakatın tamamı halen daha mahkemenin elinde değildir.
ERGENEKON DAVASI GLADYO’NUN YAPTIĞI OLGULAR ÜZERİNE YÜKSELMEKTEDİR
Ergenekon davasında adı geçen olgular yaşanmıştır. 2004’te ABD basını Irak’a 24.000 silahın sevkinden bahsetmiştir. Bunu TSK’nın üzerine atmıştır. Biz dava aşamasında bunu Genelkurmaya başvurarak sorduk. Böyle bir bilgi var mı dedik. Bir hafta sonra Genelkurmay mahkemeye bu iddianın doğru olmadığını resmi cevapla bildirdiği halde bu belge iddianamede yoktur. Gerçek ise şudur; ABD’nin PKK’ya silah sevkiyatı vardır. Bu gerçek olgu davada ters çevrilerek TSK ve Doğu Perinçek’e iftira atılmıştır. Yine başka bir olgu; Başbağlar bu memlekette yaşanmıştır, Sivas olayı bu memlekette yaşanmıştır. Yine bu ABD operasyonları son günlerde iftira şeklinde TSK ve Doğu Perinçek’e karşı kullanılmaya çalışılmaktadır. Süper NATO ve ABD’nin eylemleri Ergenekon davasında ulusalcılar üzerine yüklenmeye çalışılmıştır. Danıştay saldırısı da aynı kuvvetlerce yapılmış yine Ergenekon davasında ulusalcıların üzerine yüklenmeye çalışılmıştır.
DAVANIN İHBAR KAYNAĞI ALO 155’TİR
Ergenekona ait bütün davaların ortak özelliği şudur: davaların hepsinin başlangıcı ya alo 155’e yapılan bir ihbar ya da imzasız gelen bir mektuptur. Balyoz, Ergenekon davası 1, Kafes ve diğer dava iddianamelerinin hepsinin bu tip mesnetsiz, aslı araştırılmayan, hukuki bir değeri olmayan ihbarlarla başlaması ilginçtir.
DARBENİN BAŞLANGIÇ YERİ
Darbe nerede yapılır? Darbe Ankara’da yapılır. Oysa darbe iddiası ile açılan bu davaların merkezi neden İstanbul Beşiktaş Savcılığı olmuştur? Erzincan’daki soruşturma Beşiktaş’a, İzmir’deki soruşturma Beşiktaş’a, Malatya’da ki soruşturma Beşiktaş’a, Erzurum’daki soruşturma Beşiktaş’a bağlanması anlamlıdır. Oysa yargılama yeri Ankara olmalıdır. Peki neden Beşiktaş tercih edilmiştir? Çünkü Beşiktaş’ta ki soruşturma özeldir. Biz buna Beşiktaş Terör Örgütü dedik. Konya’daki operasyon Beşiktaş’a gelmeyince Adana savcılığınca takipsizlik kararı çıktı. Ergenekon davasının Erzincan ayağı Beşiktaş’a gidemeyince sanıklar topluca tahliye edildiler.
Türkiye’de sadece Beşiktaş’ta CMK 250. maddesine göre soruşturma yapacak savcılar yoktur. Neden İzmir’deki 250. maddeyle görev ve yetkilendirilen savcılar ifade alamamaktadır. Türk Hukuk sisteminde “talimat” denen bir uygulama vardır. Neden Türkiye’nin her köşesindeki Ergenekon soruşturması İstanbul’a havale edilmektedir. Çünkü baştan da belirttik tezgâh Beşiktaş’ta kurulmuştur. Bunlar bu davanın önemli özelliğidir.