İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, 11 Mayıs 2008 günü Partisi’nin İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı yaparak, aynı günlü Vakit gazetesinde yer alan “Patlamanın krokisi Ergenekoncu’da” başlıklı uydurma haberi değerlendirdi. Özbey’in açıklaması özetle şöyle;
11 Mayıs 2008 günlü Vakit gazetesinde “Patlamanın krokisi Ergenekoncu’da” manşeti altında bütünüyle yalan, düzmece ve suç üretme amaçlı bir sözde haber yayınlanmıştır.
Yazıda Zihni Çakır isimli şahsın yazdığı ileri sürülen “Kod Adı: Darbe” adlı kitaba atıfta bulunularak, “Ergenekon” tertibi kapsamında tutuklu bulunan Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan’ın ev ve işyerinde yapılan aramada el konulan CD’ler içinde 2 Ekim 2007 tarihinde İzmir Şirinyer’de meydana gelen ve 1 yurttaşımızın ölümü, 11 yurttaşımızın yaralanmasına neden olan iki ayrı patlamaya ilişkin krokilerin yer aldığı yalanı yer almaktadır. Haber “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ‘Uzun zamandır iddianamesi bile hazırlanmayan bir davada insanların hapiste yatması skandaldır’ diyerek sahip çıktığı Ergenekon Terör Örgütü üyelerinin ülkeyi kaosa sürüklemek için suikast ve bombalama planları yaptıkları ortaya çıktı” sözleriyle devam etmektedir.
Hayati Özcan’ın evinde veya işyerinde kroki bulunmamıştır
Hayati Özcan’ın evinde ve Ulusal Kanal İzmir Bürosunda, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve tüm temel hukuk kurallarına aykırı olarak yapılan aramalarda Vakit gazetesinde sözü edilen veya başka biçimde hiçbir kroki bulunmamıştır. Haber yalandır, uydurmadır ve tertibin bir parçasıdır.
Haber kendi içinde yalan ve düzmece olduğunu itiraf etmektedir. İçeriğinde yurttaşlarımızın ölüm ve yaralanmalarına neden olan hain saldırı ile bulunduğu iddia edilen krokilerin ilgisi bulunmadığı görülmektedir.
Benzeri üretimler 21 Marttan bu yana çokça tekrarlanmıştır. Yargıtay krokisinden, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalara, Danıştay saldırısına kadar yalan üretimi pervasızca sürdürülmüştür. Ancak hepsi cumhuriyet hukukuna bağlı mahkemeler tarafından birer birer tertipçilerin yüzlerine çarpılmıştır. BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tepki gösterdiği, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay saldırısıyla irtibatlandırma heveslerini kursaklarında bırakmıştır.
Tertip ayağa düşmüştür
Amerikan emperyalizminin örgütü Gladyo, BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğanlar ve Emniyet içine yerleştirilmiş Fetullahçı Gladyo eliyle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Ulusal Güçlere karşı yıkıcı bir operasyon yürütmektedir. Tertiplerle yürütülen bu operasyona “Ergenekon” adı verilmiştir.
Fetullahçı (F Tipi) örgütlenmenin elemanları, gözaltılar, aramalar, gerçeğe aykırı delil üretme, sözde soruşturma evraklarını güdümlü basına sızdırma aşamalarında Gladyo’nun emirlerini “başarıyla” yerine getirmiştir.
Şimdi bu göreve en pespaye biçimde ve yerlerde sürünerek devam etmektedir. Yeni Şafak, Taraf, Sabah gibi hükümet güdümlü tetikçilerle başlayan bu yalan haber üretme, psikolojik savaş operasyonu Türkiye ve Cumhuriyet düşmanlığından sabıkalı Vakit’e kadar düşmüştür. Salt haberin yayınlandığı yer, tertibin nerelere vardığı, tertipçilerin ne kadar çaresizlik içinde olduğunun kanıtıdır. Tertibi ellerine, yüzlerine bulaştırmışlardır.
Vakit, Cumhuriyet ve Türkiye Düşmanlığından Sabıkalıdır
Vakit gazetesinin Türkiye ve Cumhuriyet düşmanlığı tescillidir. Ülkemizin Ortaçağ karanlığına sürüklenmesinden, sömürgeleşmesine kadar her şer girişimin aleti, sözcüsü olagelmiştir. Vakit’in görevi Atatürk’e, ulusal güçlere, aydınlara kısaca Türkiye’ye düşmanlıktır. Vakit’in her saldırısı mahkemelerce cezalandırılmıştır. Son olarak 8 Mayıs 2008 günü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Vakit gazetesi sahip ve sorumlularını Danıştay Saldırısında değerli hakimlerimizi hedef gösteren haberler yayınladıkları gerekçesiyle mahkum etmiştir.
Vakit ve tüm tertipçilerden hesap sorulacaktır
İşçi Partisi ve ulusal güçlere yönelen hiçbir saldırı cevapsız kalmamış ve hesabı sorulmuştur. Yarın (12 Mayıs 2008) Vakit gazetesi ve tetikçi Zihni Çakır hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup, tazminat davası açacağız. Tetikçilerden yargı önünde hesap sorulacaktır.
Tertipçiler Cumhuriyet kayasının altında kalacaklardır
Başta Tayyip Erdoğanlar olmak üzere, tertibi planlayan, uygulayan ve bu kanunsuzluğa alet olanlar, 90 yıl önce olduğu gibi yeniden Cumhuriyet kayasının altında kalacaklardır!
Bütün ilgilileri bir kez daha uyarıyoruz!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gayrı meşru ilan edilen bir partinin ve onun başında bulunan BOP Eşbaşkanının tertiplerine alet olmayın!