İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Tugay Şen, bugün partisinin il merkezinde düzenlediği basın toplantısında İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sözde barış süreciyle ilgili açıklamalarını ve bu kapsamda Diyarbakır’a bir gezi düzenleyeceğini belirtmesini değerlendirdi. Şen’in açıklaması şöyle:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 11 Nisan 2013 tarihinde katıldığı İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısında “hükümetin başlattığı barış sürecine” destek vermek amacıyla İzmir'in kanaat önderleriyle 22 ya da 23 Mayıs 2013'te Diyarbakır'a gideceklerini belirtti ve "Bu sayede ülkemizin ihtiyacı olan barış sürecine de katkıda bulunmuş olacağız" dedi.
Kocaoğlu, "Yaşadığımız süreçte, Türkiye vatandaşları gibi biz de barışı destekliyoruz. Barışın kalıcı olabilmesi için toplum tüm kesimlerinin hassasiyetlerini göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Bunun sağlanması için de her türlü desteği veriyoruz. Bu amaçla 22 ya da 23 Mayıs 2013 tarihinde İzmir'in kanaat önderleriyle Diyarbakır'a gideceğiz" dedi.
AKP-PKK İTTİFAKININ “BARIŞ” PLANI KANLI BİR SENARYODUR
ABD’nin patronluğunda AKP-PKK ittifakının uygulamaya koyduğu sözde “barış” planı kanlı bir senaryodur. Bu planın sonucunda Türk milletinin etnik ve mezhepsel temelde atomlara ayrıştırılması hedefleniyor. Bu da ülkemizde Türk-Kürt, Sünni-Alevi vb. iç çatışmaların başlamasına neden olacaktır.
İkincisi Türkiye bugün fiilen bölünmüştür. Şimdi bölünme anayasasını yaparak, bu fiili durumu resmileştirmeye çalışmaktadırlar. PKK’nın Türkiye’den çekilmesi konuşulurken, aslında Türk Ordusu’nun bölgeden çekilmesinin uygulamaya konulduğu ortaya çıkmıştır.
HEDEFLERİ ÜÇ İSRAİL PLANINI HAYATA GEÇİRMEKTİR
ABD’nin enstrümanlarına uygulattığı planın sonucunda Güneydoğu ve Doğu bölgelerimizin BOP haritasında gösterildiği gibi Kuzey Irak’ta kurulan kukla devletle birleştirilerek ikinci İsrail’in kurulması, Türkiye’nin bir Tayyibistan devleti olarak üçüncü İsrail durumuna dönüştürülmesi amaçlanmaktadır.
VATANDAŞLIK BAĞI DEĞİL TÜRK MİLLETİ
Aziz Kocaoğlu’nun söz konusu toplantıda “Türkiye vatandaşları” ifadesini kullanması da anlamlıdır. Bu ifade CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı” tarifini hatırlatmıştır.
Oysa millet ve vatandaşlar topluluğu iki farklı düzlemi içerir. TC vatandaşları, bir kalabalığı oluşturur. Millette ise, birlikte yaşama bilinci vardır. Vatandaşlar topluluğu, bir devletin insan unsurunu oluşturmaz. Devletin insan unsuru, çağımızda millettir. Türk milleti kavramından vazgeçmek, aslında devletten vazgeçmektir; devletsiz kalmaktır.
Eğer bu ülkenin insanları, millet bilinciyle birlikte yaşama kararında değillerse, hangi bağ onları bir arada tutacaktır? Vatandaşlık bağı mı? Vatandaşlık bağının neresinde kamusal birlik var?
Vatandaş, devletle olan tek tek bireysel ilişkiyi tanımlayan hukuki bir kavramdır. Vatandaş, hak ve hürriyetlerin öznesidir. Vatandaş olmayan yabancılar da hak ve hürriyetlere sahiptir. Ama millet, bireysel değil kamusal bir kavramdır.
Biricik çözüm, Atatürk’ün millet tanımının anayasa hükmü haline getirilmesidir:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”
İZMİR, “BARIŞ” SOSLU BÖLÜNME SÜRECİNİN DEĞİL
BAĞIMSIZLIĞIN ve BİRLİĞİN BAŞ AKTÖRÜ OLACAKTIR
Açıkça belirtmek gerekir; AKP-PKK ittifakının sözde “barış” sürecine destek vermek, Türkiye’nin bölünmesine destek vermektir. İzmir, Sayın Kocaoğlu’nun dediği gibi bu sözde “barış” sürecinin değil, Türkiye’nin bağımsızlığının, birliğin ve kardeşliğin baş aktörü olacaktır.
İzmirliler, vatanının parçalanmasına ve Cumhuriyet’in yıkılmasına kayıtsız kalmadığını ve kalmayacağını göstermektedir. İzmir’in oynayacağı öncü rol, vatan savunmasında öncülükten başka bir görev değildir.
AKİL ADAMLARA USULDEN İTİRAZ OLMAZ
Aziz Kocaoğlu, geçen hafta katıldığı “Teke Tek” programında Akil Adamlar heyetinden Baskın Oran ve Hasan Karakaya’nın açıklamalarına tepki gösterirken, “Akil insanları kendiniz seçerseniz olmaz. CHP ne yapacak?” demiştir.
Akil adamlar projesi, Türk Milletini kandırma ve bölünme sürecine ikna etmek için uygulamaya konulmuştur. Tarihi kökeni de Damat Ferit’in Heyeti Nasiha’sıdır. Türk milleti, İzmir başta olmak üzere neredeyse gittikleri her il ve ilçede Tayyip Erdoğan’ın akil adamlarına gerekli tepkiyi göstermiştir. Bu heyettekiler, 8-10 kişiyle toplantılar yapmak zorunda kalmışlardır.
Sayın Kocaoğlu’na soruyoruz.
CHP’ye Tayyip Erdoğan’dan öneri gelseydi böyle bir heyete isim önerecekler miydi?
Ya da CHP, kendisini önerse Aziz Kocaoğlu akil adamlar heyetinde yer alacak mıydı?
DİYARBAKIR’A GİDİLİR; AMA HANGİ AMAÇLA?
Diyarbakır, Türkiyemizin önemli bir ilidir. Hedefledikleri gibi BOP’un merkezi değil, Türkiye’nin yıldızı olacaktır.
Diyarbakır’a gidilir, ancak hangi amaçla gittiğiniz önemlidir. Diyarbakır’a gittiğinizde Osman Baydemir ile birlikte Türk milletine ne mesajı vereceksiniz? Diyarbakır’ı BOP’un merkezi, kurulmak istenen sözde “Kürdistan”ın başkenti yapmak isteyenlerle hangi kardeşliği konuşacaksınız?
RIFAT SAİT’İN TEŞEKKÜRÜ, TAYYİP ERDOĞAN’IN TEŞEKKÜRÜDÜR
AKP İzmir Milletvekili Rıfat Sait, 19 Nisan günü Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret edip Diyarbakır’a yapacağı geziden dolayı teşekkür etmiştir. Ziyaretinden bir gün önce Tayyip Erdoğan’la yaptıkları toplantıda Aziz Kocaoğlu’nun açıklamalarından kendisine bahsettiğini de özel olarak belirtmiştir.
Bu konuşmalardan çıkan sonuç, Rıfat Sait’in Aziz Kocaoğlu’na Tayyip Erdoğan’ın da teşekkürlerini ilettiğidir. Sadece bu durum bile, Aziz Kocaoğlu’nun kararının ve açıklamalarının kimi sevindirdiğini göstermektedir.
AZİZ KOCAOĞLU’NA ÇAĞRIMIZ
Aziz Kocaoğlu’nu yaptığı açıklamaları düzeltmeye ve barış soslu bölünme sürecine hizmet edecek olan Diyarbakır ziyaretini iptal etmeye çağırıyoruz.