İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin: NATO’yu Kandil’e davet etmek, aslında NATO’yu Diyarbakır’a davet etmektir!

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Tayyip Erdoğan'ın Toronto da yaptığı konuşmayı değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Gültekin'in açıklaması şöyle;
Tayyip Erdoğan, Toronto’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ‘NATO’nun tı...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Tayyip Erdoğan'ın Toronto da yaptığı konuşmayı değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Gültekin'in açıklaması şöyle;
Tayyip Erdoğan, Toronto’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ‘NATO’nun tıpkı Afganistan’da olduğu gibi Irak’ın Kuzeyi’ne de müdahale etmesini’ istedi.
Recep Tayip Erdoğan’ın bu açıklamasından başlıca iki sonuç çıkmaktadır:
Birinci olarak AKP iktidarı, terör sorununu çözemediğini itiraf etmektedir. Tayip Erdoğanlar bundan sekiz yıl önce sıfır noktasında teslim aldıkları bölücü terörü, bugün başa çıkamayacaklarını itiraf ettikleri bir noktaya getirmişlerdir.
Toronto konuşması, Tayyip-Gül iktidarı açısından iflasın kabulüdür.

TAYYİP ERDOĞAN ULUSLARARASI MÜDAHALEYİ RESMİLEŞTİRİYOR!
Açıklamanın gösterdiği ikinci gerçek ise Kürt sorununun resmen “uluslararası” hale getirilmesidir.
Gerçi bugüne kadar, işbaşında olan iktidarların izlediği Amerikan güdümlü politikalar ve AB kapısına bağlı olmanın sonucunda, emperyalist devletler fiilen Kürt sorununun içine boylu boyunca girmişlerdi.
Amerika ve Avrupa; diplomatlarıyla ve diğer görevlileriyle,tam 30 yıldır sürekli olarak Bölgededirler.
Avrupa Birliği, Türkiye ile ilgili her Raporu’na; mutlaka Kürt sorununun çözümüne ilişkin dayatmalar koymaktadır.
Son olarak, AB’nin Türkiye eski temsilcisi Jost Lagendijk, “Kürt sorunu için en uygun çözümün özerklik olduğunu” söyledi.
PKK, Amerika’nın hakimiyet bölgesinde konuşlanmıştır. Yeniden terör saldırılarına, ABD Bölgeye geldikten sonra başlamıştır.
ABD, Türk Ordusu’nun teröre karşı sınır ötesi harekatını fiilen engellemektedir. Abdullah Gül ile imzaladığı 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşmada bu hususu kayıt altına almıştır.
Ama bütün bunlar resmen değil fiilen gerçekleşen müdahalelerdi.
Şimdi ise Tayip Erdoğan, NATO’yu Irak’ın kuzeyine davet ederek emperyalist askeri müdahaleyi resmileştirmektedir.

NATO MARİFETİYLE KUKLA DEVLETİ GENİŞLETMEK
NATO’yu Kandil’e davet etmek, aslında NATO’yu Diyarbakır’a davet etmek anlamına gelmektedir.
PKK’nın ana karargâhı Kandil’de bulunmaktadır. Doğru ama, AKP izlediği politikalarla Kürt yurttaşlarımızın önemli bir kısmını etnik temeldeki bölünmede taraf haline getirmiştir.
Terörün dış destekçilerinin olduğu artık kimsenin inkâr etmediği bir gerçektir. Ama 99 BDP’li belediyenin özerklik talebiyle bildiriler yayınladığı, PKK ile fiili ilişkiyi inkâr etmediği ve hatırı sayılır bir halk kitlesinin bugün dış destekli PKK ile beraber hareket ettiği de bir gerçektir.
Hemen yanı başındaki terör üssüne karşı acz içinde kalıp NATO’dan yardım isteyenler, yarın hiç kimsenin şüphesi olmasın Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusunda başa çıkamadıkları olaylar karşısında da NATO’dan “yardım” isteyeceklerdir.
Dolaysıyla, Kandil’e NATO müdahalesi istemek son tahlilde, Amerika’nın Irak’ın Kuzeyinde kurduğu Kukla Devleti, Türkiye’ye doğru NATO marifetiyle genişletmesinden başka anlama gelmez.

KÜRT SORUNU TÜRKİYE’NİN İÇ SORUNUDUR
Hiçbir egemen ülke kendi iç sorununa yabancı devletlerin müdahalesini istemez. Nitekim, Avrupa’da benzer sorunlarla uğraşan ülkeler, Bask sorunundan dolayı İspanya; İrlanda sorunundan dolayı İngiltere; ikisi de NATO üyeleri olmalarına rağmen hiçbir zaman NATO’dan veya müttefiklerinden bu sorunlara müdahil olmalarını istemediler. Kendi sorunlarını kendileri çözdüler.
Kürt sorunu Türkiye’nin iç sorunudur. İç sorunu olmasının yanı sıra İran, Irak ve Suriye gibi komşularını da ilgilendirmektedir.
Dolaysıyla Kürt sorunu Öncelikle Türkiye’nin bağımsız politikası ile, ikinci olarak aynı sorunu yaşayan komşuları ile yapılacak işbirliği ile ve elbette ki en başta Kürt yurttaşlarımızı kazanarak çözülür.
AKP’nin politikası ise Türkiye’nin emperyalist emeller doğrultusunda bölünmesinden başka bir şeye hizmet etmez.

DİYARBAKIR BOP’UN MERKEZİ OLACAK MI?
Tayyip Erdoğan’ın Toronto’da yapmış olduğu açıklama, kendisinin televizyon kameraları önünde tam 34 kez itiraf etmiş olduğu misyonuna uygundur.
Tayip Erdoğan, bilindiği üzere tam 34 kez kameralar önünde Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanlığı görevini üstlendiğini söylemişti.
Gene 2004 yılında Kanal D ekranından Diyarbakır’ın Büyük Ortadoğu projesinde “bir merkez” olacağını söylemişti.
İşte Kandil’e NATO’yu davet etmek, Diyarbakır’ı Amerikan planları uyarınca yeniden düzenlenecek olan Ortadoğu’da, Amerika’nın “Kukla Devlet”inin merkezi yapma planının bir parçasıdır.
Ayrıca belirtilmesi gereken büyük gerçek şudur: NATO, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bölücü terörü önleyebilecek bir güç değil, tam tersine o terörün en önemli nedenlerinden biridir.
“NATO’dan çıkalım, terörden kurtulalım!” Türkiye için biricik doğru politika budur.
Türkiye Tayyip Erdoğanlardan kurtulacak ve bu planları bozacaktır.