İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Bursa İnegöl'de ve Hatay Dörtyol'da yaşananlara ilişkin bugün (27 Temmuz 2010) bir açıklama yaptı ve Emniyet Genel Müdürü'ne 4 polisin şehit olması nedeniyle başsağlığı mesajı gönderdi. Gültekin’in açıklaması ve mesajı şöyle:
25 Temmuz gecesi Bursa İnegöl’de, 26 Temmuz günü Hatay Dörtyol’da yaşananlar ülke ve millet olarak sürüklenmekte olduğumuz büyük felaketin habercileridir.
Büyük felaketin adı “etnik boğazlaşma”dır, “Türk Kürt çatışması”dır, “iç savaş”tır.
Türkiye bu tehlikeli noktaya, AKP’nin sekiz yıllık iktidarının uygulamalarıyla ve özellikle son yıllarda uygulanan “açılım” politikalarının sonunda gelmiştir.
8 yıl önce bölücü terörün sıfırlandığı, etnik kökeni ne olursa olsun bütün yurttaşlarımızın bir büyük milletin fertleri olarak beraberce yaşadığı Türkiye’nin yerini bugün, “beraber yaşamak zorunda mıyız?” tartışmalarının ve çok küçük anlaşmazlıkların bile etnik çatışmalar için bir kıvılcım rolünü oynadığı bir Türkiye almıştır.
AKP politikaları, Türkiye’yi barut fıçısına dönüştürmüştür.
Görünen köy kılavuz istemez. AKP’nin, iktidarda kalmaya devam etmesi demek, Türkiye olarak ödeyeceğimiz bedelin katlanarak büyümesi demektir.
“BÖL, ÇATIŞTIR, PARÇALA!”
Türkiye’nin etnik ayrımlar ve inanç farklılıkları temelinde parçalanması ve bu parçalanmanın bir iç savaş boyutuna ulaştırılması, Atlantik ötesindeki “Büyük müttefik”in ülkemize ve Ortadoğu’ya ilişkin planlarının olmazsa olmazıdır.
Irak’ın Kuzeyi’nde oluşturulan 2. İsrail’in, Türkiye’ye doğru genişletilmesi emperyalist planın en önemli hedefidir.
Türkiye’de bir etnik boğazlaşma yaşanmadan Amerika’nın bu hedefe ulaşması mümkün değildir.
Bu amaçla ABD bir yandan bölücü terörü, öte yandan milletimizi etnik ve inanç farklılıkları temelinde ayrıştırmayı hedefleyen AKP iktidarını kullanmaktadır.
AKP’nin milli birliği ret eden, etnik toplulukları, cemaat, tarikat ve mezhep yapılanmasını esas alan ideolojisi; ABD ve AB emperyalistlerinin “Böl, çatıştır ve parçala” politikaları için son derece elverişli bir zemin yaratmaktadır.
TSK’YA YÖNELİK OPERASYON
İşte bu noktada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı sürdürülmekte olan “operasyon” anlam kazanmaktadır.
Birliğini ve disiplinini muhafaza eden bir Milli Ordu’nun olduğu koşullarda” iç savaş”, “etnik boğazlaşma” olmaz.
Ama ardı arkası kesilmeyen tutuklama dalgaları ile birliği ve morali bozulmuş, hareket kabiliyeti baltalanmış bir Ordu ise, böyle bir tehlikeyi önlemede üzerine düşen görevi yapamaz.
Onun için “açılım” politikalarının bir ayağı da kaçınılmaz olarak Türk Ordusu’na yönelik operasyondur.
Çoğunluğu muvazzaf olmak üzere toplam 102 subaya yönelik son tutuklama kararını, bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
MİLLETİMİZ ETNİK BOĞAZLAŞMA OYUNUNU BOZACAKTIR!
AKP iktidarı Türkiye’yi çok tehlikeli bir eşiğe getirmiştir.
12 Eylül referandumunda ancak, AKP’ye “hayır” denildiği zaman, bu tehlikeli eşiğin aşılması önlenebilir.
Türkiye’nin, Yugoslavya ve Irak’ın kaderini yaşamamasının biricik şartı budur.
Milletimiz tehlikenin farkındadır. En sağından en soluna kadar milletimizin bütün siyasi eğilimlerinin “Hayır” cephesinde birleşmesi bunun kanıtıdır.
12 Eylül’de milletimiz ABD’ye de, AB’ye de AKP’ye de, Anayasalarına da HAYIR diyecek ve bu meş’um planı bozacaktır.
Gültekin'in Emniyet Genel Müdürüne gönderdiği başsağlığı mesajı şöyle;
Sayın Oğuz Kaan Köksal
Emniyet Genel Müdürü
Sayın Genel Müdür,
Dış destekli bölücü terör örgütünün dün akşam saatlerinde görev devir teslimi yapan polislerimize karşı yaptığı silahlı saldırı sonucu 4 polisimizin şehit olduğunu derin bir üzüntüyle öğrendik.
Vatanımızın bölünmezliğini, milletimizin birliğini hedef alan saldırılar, Türk Ordusu’nun yanı sıra polisimize de yönelmiştir.
Ancak, hain saldırıların amacına ulaşması kesinlikle olanaksızdır.
Türk milleti, bağrından çıkan Türk Ordusu’nu yanında dimdik durduğu gibi, yine bağrından çıkan polisimizin yanında da yerini alacak ve ihanete gereken yanıtı verecektir.
Saygılarımızla.
Mehmet Bedri Gültekin
İşçi Partisi Genel Başkan Vekili