İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 10 Şubat 2009 günü Ankara'da bir basın toplantısı yaparak, dünkü Milliyet gazetesi'nde yayımlanan Emniyet şemalarını değerlendirdi. Gültekin'in açıklaması şöyle;
* Başında Fethullah sicilli Ramazan Akyürek’in bulunduğu Emniyet İstihbaratı, Hırant Dink öldürüldükten 10 gün sonra Tayip Erdoğan’ın önüne 2 şema koydu. İkinci şemada adı geçen kişilerin hemen tamamı, Ergenekon tertibi kapsamında tutuklandı. Fakat şemaların sunulduğu tarih, Ümraniye’de el bombası bulunmasından 5 ay, soruşturmaya Ergenekon adı verilmesinden 1 yıl öncesine ait.
* Birinci şema, Hırant Dink cinayetinde rol alan ve Emniyet istihbaratının elemanı Erhan Tuncel tarafından yönlendirildiği açığa çıkan Yasin Hayal, Ogün Samast ve diğer sanıkların birbirleriyle telefon irtibatına göre düzenlenmiş.
* Ancak ikinci şemada, Hırant Dink cinayetiyle ilgili bir bağlantı söz konusu değil. Birbiriyle irtibatı dahi olmayan ve kamuoyunda ulusalcı olarak bilinen kurum ve kişileri hedef alıyor.
* Birinci şemada olmayan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, ikinci şemaya yerleştiriliyor. Ancak adı geçen diğer kimselerle hiçbir irtibatı kurulamıyor.
* Tertipçi medyanın yazarları, şemaların kendilerine servis edildiğini itiraf ettiler.
Milliyet gazetesinde dün (9 Şubat 2009), son derece önemli bir haber yayımlandı. Habere göre Emniyet İstihbaratı, Hırant Dink cinayetinden on gün sonra, Tayip Erdoğan’a iki şema hazırlayıp sunmuş. Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu’nun 20 Ocak 2009’da TV Net isimli televizyon kanalında yaptığı açıklamalar ve 6 Şubat 2009 günlü Yeni Şafak gazetesinde kaleme aldığı yazılarından, şemaların hazırlandıktan sonra, yani 2007 yılı Şubat’ında medyaya servis edildiğini öğreniyoruz.
Hırant Dink cinayetinin tarihi 17 Ocak 2007. Şemaların hazırlandığı tarih Ocak sonu veya Şubat başları. Yani ortada ne Ergenekon operasyonu var, ne Ümraniye bombaları… Ama 5 ay sonra Ümraniye’de bulunduğu ileri sürülen el bombalarıyla başlatılan Ergenekon tertibi kapsamında tutuklanan kişilerin büyük bölümü ikinci şemada yer alıyor. Yani önce tutuklanacakların listesi hazırlanmış, sonra da ona uygun bir operasyona girişilmiş.
Ergenekon adı verilen operasyonun tamamen düzmece olduğunu tek başına bu şema bile kanıtlamaktadır.
Bilindiği üzere Ergenekon tertibini tezgâhlayanlar, sürekli olarak her şeyin Ümraniye’de bulunan bombalarla başladığını propaganda ettiler. Oysa şimdi bizzat tertipte rol alanlardan öğreniyoruz. Her şey önceden planlanmıştır ve Ümraniye bombaları da tertibin bir parçası olarak oraya yerleştirilmiştir.
Tertipçiler, Abdullah Gül’ün 2007 Mayısında kendisine verilen brifingde sarf ettiği “Bana anlattıklarınızı delillendirin, savcıya da anlatın, hepsini yakalayın, hepsini yargılayın” talimatını uygulamışlardır.
TERTİBİN HEDEFİ: ULUSALCILAR
Milliyet gazetesinin yayımladığı birinci şema; Hırant Dink davasında bütün yönleriyle açığa çıkan Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek zamanında, Trabzon Emniyeti’nin elemanı Erhan Tuncel’in azmettirici olduğu Yasin Hayal-Ogün Samastlar arasındaki telefon irtibatına dayandırılarak hazırlanmış.
Ancak ikinci şemanın birinci şemayla, yani Hırant Dink cinayetinden yargılanan kişilerle hiçbir irtibatı yok.
İkinci şemaya, kamuoyunda ulusalcı olarak bilinen kimi kişi ve kuruluşların yanı sıra Genel Başkanımız Doğu Perinçek ve Genel Başkan Yardımcımız Ferit İlsever de monte edilmiş. Ancak Perinçek ve İlsever ile diğer kişi ve kurumlar arasında herhangi bir ilişki yok. Arkadaşlarımızın sadece ADD ile bağlantısının olduğu belirtilmiş.
Genel Başkanımız Doğu Perinçek, 31 Ocak 2007 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, Hırant Dink cinayetini düzenleyenlerin Akyürek’in operasyon ekibi olduğunu açıklamıştı. Aradan geçen iki yıllık süre, Genel Başkanımızın, Türkiye’ye ve milli devletimize karşı büyük bir tertip olan Dink cinayetiyle ilgili bu açıklamasının, tamamen gerçekleri yansıttığını kanıtlamış bulunmaktadır.
Fethullah sicilli Ramazan Akyürek; Fethullah Gilen’in 2006 yılında söylediği “Ulusalcı dalgayı aşın” talimatına uygun olarak, İşçi Partisi’ni ve Türk Silahlı Kuvvetlerini hedefe koyduğu bir tertibin sahnelenmesinde rol almıştır.
SORUŞTURMANIN GÖSTERDİĞİ GERÇEK
Dink cinayetinde azmettirici olarak yargılanan Erhan Tuncel’in şu anda Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı olan ve sicilinde “Fethullahçı” olduğu yazan Ramazan Akyürek’in elemanı olduğu, hem Dink cinayeti davasında, hem de TBMM Dink Cinayeti Araştırma Komisyonu’nda ve cinayette Emniyet görevlilerinin ihmalini soruşturmakla görevli Başbakanlık müfettişlerinin raporunda açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Müfettişler, Ramazan Akyürek ve Ergenekon tertibi içinde de görevli bulunan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında görevi ihmalden soruşturma açılmasını da istemiş bulunuyorlar.
Erhan Tuncel; polis ve savcılık ifadelerinde ilişkilerini açık olarak anlatmıştır. Dink davasında yargılanan Yasin Hayal de savcılığa gönderdiği dilekçede; “Bizi legal mi illegal mi bilmiyorum ama Emniyet’ten bir grup yönlendirdi” diye açıkça belirtmiştir.
Gerek yapılan soruşturma, gerekse Dink cinayetine karıştıkları için yargılanan Tuncel ve Hayal’in anlatımları, Ramazan Akyürek ve Fethullahçı ekibin rolünü bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.
DEVLET İÇİNE YUVALANMIŞ ÇETE
Bütün bu kanıtlar şu gerçeği ortaya koymaktadır: Dink cinayetini tertipleyen kuvvetle, Ergenekon tertibini yapan kuvvet aynı merkezdir. Ramazan Akyürek’in bu tertipteki rolü, son olarak açıklanan şema ve Başbakanlık Müfettişlerinin raporuyla bir kez daha açığa çıkmıştır.
Ramazan Akyürek bugüne kadar korundu. Ancak mızrak artık çuvala sığmıyor.
Akyürek derhal görevden alınmalı ve hakkında cezai soruşturma başlatılmalıdır.