İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin:10 YIL ÖNCE MAHKEME KARARIYLA SABİT OLAN İFTİRA, İDDİANAMEDE!

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 2 Ağustos 2008 günü Ankara’da düzenlediği basın toplantısında Agharta İddianamesinde ve kimi basın organlarında yer alan gerçek dışı iddialar hakkında açıklamalarda bulundu. Gültekin özetle şunları söyledi;
...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 2 Ağustos 2008 günü Ankara’da düzenlediği basın toplantısında Agharta İddianamesinde ve kimi basın organlarında yer alan gerçek dışı iddialar hakkında açıklamalarda bulundu. Gültekin özetle şunları söyledi;

28 Temmuz tarihli Aksiyon Dergisinde Genel Başkanımız Doğu Perinçek ile ilgili olarak, “33 erin şehit edilmesinde azmettirici Perinçek mi?” başlıklı, Agharta İddianamesi’ne dayandırılan bir haber yer aldı. Bu yalan haber daha sonra Zaman ve Star gazeteleri ile Kanal A Televizyonu’nda aynen tekrarlandı.

Aksiyon Dergisinin ve diğer basın yayın organlarının Agharta Savcısının “İftiranamesi”nden alarak haberleştirdikleri iddia, 1998 yılında bir PKK itirafçısının ürettiği sahte belgelerdeki sözlerine dayanıyor.

PKK İtirafçısı Sami Demirkıran, DGM savcılığına 30 Temmuz 1997 tarihinde verdiği ihbar dilekçesinde Genel Başkanımızı suçlayan iddialar öne sürmüş ve daha sonra bu iddialarının kanıtı olarak, PKK’nın “Garzan Eyalet Komutanlığı” ve “ERNK Marmara Bölge Temsilciliği”ne ait olduğunu iddia ettiği iki belgeyi Savcılığa vermişti.

Yapılan yargılama sonucunda söz konusu iki belgenin patates baskılı aynı mühürle bizzat itirafçı Sami Demirkıran tarafından hazırlandığı ortaya çıktı.

Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı Bilirkişi incelemesi (30.11.1998) sonucunda söz konusu belgelerin sahte olduğunu saptadı ve mahkemeye bildirdi. (Ek: 1)

Aynı davada yalan ifade veren bir başka PKK itirafçısı, yargılama sırasında yalancı tanıklık yaptığını verdiği yeni ifadeyle kabul etti. (Ek:2)

İtirafçı Sami Demirkıran ise çok sonra Aydınlık dergisine gelerek Doğu Perinçek’e karşı kullanıldığını, iftira ettiğini açıkladı. (Aydınlık, 11 Nisan 1999)

Doğu Perinçek bütün bu iddialardan yargılandığı davadan beraat etti. (Ek: 3)

İtirafçı Sami Demirkıran, Doğu Perinçek’e yönelttiği suçlamalardan dolayı hakkında açılan iftira davasının sonucunda 15 ay hapis cezasına çarptırıldı. (Ek: 4)

Genel Başkanımız Sayın Perinçek, bu tertibi bütün belgeleriyle birlikte daha sonra “Bir Devlet Operasyonu” adlı kitabıyla kamuoyunun bilgisine sundu.

Bütün gerçekler kanıtlarıyla birlikte orta yerde duruyor. Buna rağmen, “Doğu Perinçek’in 33 askerin şehit edilmesinde parmağı varmış” gibisinden yalan olduğu kanıtlanmış bir haberin yeniden basına servis edilmesi, sadece ve sadece Genel Başkanımıza ve Partimize karşı sahneye konan son tertibin bir kanıtı olabilir.

GAZETECİ GERÇEĞİ ARAŞTIRMALIDIR
On yıl önce yalan iddialar ve sahte belgelere dayanılarak İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e karşı tertiplenen bir komplonun malzemelerini alıp aynen kullanan basın yayın organlarına bir sözümüz var.

Bir haber yapılırken, haberi doğrudan ilgilendiren kişi ve kurumların en azından görüşünün sorulması gazeteciliğin asgari kuralı değil midir?

İşçi Partisi’ni, hem 33 askerimizin şehit edilmesi gibi son derece önemli bir olaydan sorumlu tutacaksınız, hem de bir telefon açıp “böyle bir iddia var hakkınızda ne diyorsunuz?” diye sormayacaksınız. Bu tutumu gazeteciliğin asgari gerekleri ve iyi niyet ile bağdaştırmak mümkün değildir.

Hiçbir gazetemizin, gazetecimizin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Aleyhimizdeki “Psikolojik Savaş” malzemelerinde haber değeri bulanların, en azından bizim görüşlerimizi de almaları gerektiğini düşünüyoruz.

GLADYO’NUN ADRESİNE GİDEN YOL
Yalan haber bir yanıyla Agharta İddianamesi’nin hangi iddialara, ne tür kanıtlara dayandığını göstermesi bakımından önemlidir.

Diğer yanıyla söz konusu yalan haber; ülkemizde faaliyette olan Gladyo’nun yürüttüğü psikolojik savaşın bir ürünü olması bakımından da önem taşımaktadır.

Hep söyledik. Bir kez daha belirtelim. İşçi Partisi Genel Başkanı’nın tutuklanmasından bu yana basında doludizgin yürütülen psikolojik savaştan hareketle, 6-7 Eylül olaylarını gerçekleştiren, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini gerçekleştiren, 1990’larda yüzlerce faili meçhulün sorumlusu olan, Atatürkçü aydınları katleden, Susurlukla birlikte ancak çok küçük bir kısmı açığa çıkan ve son dönemlerdeki bütün cinayetlerin sorumlusu olan Gladio (Kontrgerilla, Süper NATO) açığa çıkarılabilir.

İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e yönelik tertip, bütün milletimize ve basınımıza; yarım yüzyıldır Türkiye’nin başına bela olan Amerikan Derin Devletinin, Türkiye’deki illegal uzantısına ulaşmada son derece önemli ipuçları vermektedir.